Mahkeme kararında açıkça ‘reeskont faizi’ne hükmedilmiş olması halinde, yorumla, bunun hükümde belirtilmeyen ‘yasal faiz’i ifade ettiğinin kabul edilemeyeceği; uygulanacak faiz oranının Merkez Bankasının reeskont işlemlerinde uyguladığı faiz oranı olduğu–
Direnme kararının tefhim edildiği celseye katılmayan şikayetçi vekili yerine duruşmada hazır bulunan ve hüküm tefhim edilen stajyer avukatın yukarıda açıklanan hükümlere uygun biçimde, şikayetçi vekili yanında staj yapıp yapmadığı, yapıyorsa şikayetçi vekilinin yazılı oluru ile onun gözetimi ve sorumluluğu altında hareket edip etmediği, duruşmaya girmesi konusunda verilmiş bir yazılı olur bulunup bulunmadığı da araştırılıp değerlendirilerek, buna ilişkin açıklama ve belgeler de eklenerek, temyizin süresinde olduğu düşünülüyorsa doğrudan, aksi halde şikayetçi vekilinin temyiz istemi konusunda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/4-5 maddelerinin gözetilmesi suretiyle bir karar verilerek, bu kararın temyizi halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesinin gerekeceği-
Takipte taraf olmayan 3.kişinin, taraf olmadığı icra dosyasından kendisine ait mal ve haklara konulan haczin iptalini “şikayet” yoluyla isteyemeyeceği, 3. kişinin bu iddiasını “istihkak” prosedürüne göre ileri sürmesi gerekeceği-
Bir işlem hakkında şikayet yoluna başvurmakta hukuki menfaati olanların başında, takip konusu alacağın alacaklısı ve borçlusu ile bu kişilerin haleflerinin geldiği, bazen istihkak iddiası bulunanlar ve rehin sahibi 3. kişiler, açık arttırmaya katılıp pey sürmüş 3. kişiler gibi 3. kişilerin de şikayet haklarının bulunduğu-
Menfi tespit ilamı ile hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri gibi kalemlerin infazı ve icra takibine konu edilebilmesi için menfi tespit hükmünün kesinleşmesi gerekeceği-
Asliye hukuk mahkemesinin ara kararının uygulanması icra takip işlemi sayılamayacağından, tedbir kararının uygulanmasından kaynaklanan şikayetleri inceleme görevinin kararı veren asliye hukuk mahkemesine ait olduğu-
Finansal kiralama konusu malın, borçlunun icra takibine uğraması halinde şikayet üzerine takip dışı bırakılacağı-
Davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek “dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu” tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine (ve vekalet ücretine) mahkum etmesi gerekeceği–
Genel haciz yoluyla yapılan takiplerde “zamanaşımı” dahil her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekeceği; icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirilecek itirazın sonuç doğurmayacağı- Takip talebine aykırı ödeme emri gönderilmesinin bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğu ve süresiz şikayete tabi olduğu- Takip talebiyle (6.014,00 TL asıl alacak, 16.760,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam) 22.774,22 üzerinden takip başlatılmışken ödeme emrinde, takip talebinden farklı olarak alacak miktarının (3.500 asıl alacak, 2.514,00 TL dönem faizi, 16.760,00 TL geçmiş günler faizi olmak üzere toplan) 22.774,00 TL yer alması halinde, ödeme enirinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı banka ile yaptığı sözleşmelerdeki adresini değiştiren borçlunun adres değişikliğini bildirmesinin zorunlu olduğu, bildirmemesi halinde de 35. maddenin 2. fıkrası gereğince tebliğ işleminin bu maddeye göre yapılmasının gerekeceği-