6102 s. TTK. mad 133 uyarınca, bir sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısına -6762 s. K. mad. 145'de yer alan düzenlemenin aksine-, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkının tanınmış olduğu- İcra müdürlüğü, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun hisse haklarının, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memurunun mahalline (şirket merkezine) bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabileceği-
Alacağın doğumuna sebep olan İdare eyleminin, 1983 yılından sonra olduğu ilam içeriğinden anlaşıldığından, bu durumda, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu-
Meskenin borçlu hissesine tekabül eden kısmının değerinin 80.000 TL olarak belirlendiği ve borçlunun taşınmazın bulunduğu semte göre daha mütevazi semtlerde haline münasip evi 70.000 TL'ye alabileceğinin rapor edildiği, şikayetin kısmen kabul edilerek, şikayete konu meskenin borçlu hissesine düşen 70.000 TL'den az olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden 70.000 TL'nin haline münasip ev alabilmesi için borçluya verilmesine, satış bedelinden kalan bakiye miktarın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Maden Kanunu'nun 40. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiği-
Maden Kanunu'nun 40. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süreden sonra olduğu anlaşıldığından, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mirasçı sıfatı ile hakkında takip yapılan borçlunun mirası reddederek hakkında yapılan takibin iptalini istemesinin, İİK.nun 16.maddesi uyarınca şikayet olarak kabul edileceği, bu şikayetin bir süreye bağlı olmadığı-
Takip dayanağı ilam adli yargıdan verilmiş adli yargı ilamı olup,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu kapsamında uygulama yapılamayacağı-
İİK'nun 83. maddesi koşullarında ihtilaf konusu şikayet yolu ile mahkeme önüne getirilmiş olduğundan, icra mahkemesince değerlendirilerek karar verilmesi yerine incelemenin icra müdürlüğünce yapılacağına dair icra müdürlüğüne talimat verilmesi yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Şikayet tarihinden sonra yeniden haciz konulmasının işin esasına girilmesine engel olmayacağı-
Uyuşmazlık konusu değerin İİK'nun 363. maddesindeki kesinlik sınırının üzerinde olduğu halde zuhulen miktar yönünden kesinlik nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği anlaşılmakla, şikayetçi borçlu davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulünün gerektiği-