Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının ilama aykırılık şikayeti olduğu ve bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının ilama aykırılık şikayeti olduğu ve bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
Lehine mal vasiyet edilen, mirasbırakanın ölümü ile ayni bir hak kazanmış olmayacağı, şahsi hak kazanacağı, Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması isteminin, icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesinin gerekeceği-
Takip dayanağı ilamın adli yargıdan verilmiş adli yargı ilamı olduğu ve 2577 sayılı Yasa kapsamında uygulama yapılamayacağı-
Takibe dayanak ilamda “müşterek müteselsil” şeklinde sorumluluk belirtilmediğine ve “davalılardan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğundan, ilamda iki davalının yer aldığı dikkate alınarak hükmün bazı bentlerinde yer alan alacaklar yönünden takibin ½'sinin iptali gerekirken şikayetçi yönünden takibin tümden iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra müdürlüğünce yapılacak dosya hesabının doğru olmadığına yönelik iddiaların İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülmesinin gerekeceği, icra müdürünün de itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak karar veremeyeceği-
Nafaka borcunun özelliği nedeniyle öncelikle aylık nafakanın tamamının, borçlunun almakta olduğu ücretinden her ay kesilmesinden sonra ücretin geri kalan kısmının ¼’ünün, diğer adi alacaklar için kesilmesi gerektiği-
Borçlunun tedbir kararına dayalı olarak takibin iptali istemiyle yaptığı başvurunun, İ.İ.K'nun 16. maddesine dayalı şikayet niteliğinde olup, bu başvurunun icra mahkemesine yapılmasında yasaya aykırılık olmadığı-
Alacaklının, taşınır rehnin satışını, ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebileceği, satış bu müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takibin düşeceği-
Şikayetin konusu, Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen tedbir kararının infazı ile ilgili olup, ihtiyati tedbir kararının uygulanması icra işlemi sayılmayacağından tedbir kararının infazı ile ilgili şikayetleri inceleme görevinin kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu, zira icra müdürünün buradaki görevinin ihtiyati tedbir infaz memurluğu niteliğinde olduğu-