Mahkemece borçlu vekilinin yalnızca haciz ve muhafaza işlemi yapılamayacağına ilişkin şikayeti hakkında karar verilip, alacaklının derdestlik itirazı ve usulsüz tebligat şikayeti hakkında bir değerlendirme yapılmamasının HMK.'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu-
İlama aykırılık şikayetinin İcra Mahkemesi'nce süresiz olarak degerlendirilip sonuca bağlanması gerektiği-
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu, haciz tarihinde taşınmaz borçlu adına kayıtlı olduğundan icra müdürünün haciz işleminde usulsüzlüğün bulunmadığı, sonradan tapu iptal ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin haczin kaldırılması için genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açmasının gerekeceği-
Yargılama devam ederken diğer borçlu tarafından borcun ödenmesinin, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmeyeceği-
Tebliğ memurunca borçlu şirket yetkilisinin iş yerinde olmadığı tespit edilmiş ise de, o sırada orada hazır bulunan ve kendisine borçlu şirket adına tebligat yapılabilecek memur veya müstahdemin araştırılıp tebliğin anılan kişilerden birine yapılması gerekirken, tebliğ evrakının mahalle muhtarına teslim edildiği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Hazineden köylere hizmet götürme birliklerine yapılacak yardımların haczedilemeyeceği, bu durumda, icra mahkemesince şikayete konu banka hesabının dökümleri getirtilerek, paranın Hazine'den bu mahiyette yapılmış yardımlar olup olmadığı yönünde gerektiğinde bilirkişiden de rapor alınarak, hesaptaki paraların kaynağı ve niteliği tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
6102 s. TTK. mad 133 uyarınca, bir sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısına -6762 s. K. mad. 145'de yer alan düzenlemenin aksine-, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkının tanınmış olduğu- İcra müdürlüğü, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun hisse haklarının, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memurunun mahalline (şirket merkezine) bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabileceği-
Alacağın doğumuna sebep olan İdare eyleminin, 1983 yılından sonra olduğu ilam içeriğinden anlaşıldığından, bu durumda, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu-
Meskenin borçlu hissesine tekabül eden kısmının değerinin 80.000 TL olarak belirlendiği ve borçlunun taşınmazın bulunduğu semte göre daha mütevazi semtlerde haline münasip evi 70.000 TL'ye alabileceğinin rapor edildiği, şikayetin kısmen kabul edilerek, şikayete konu meskenin borçlu hissesine düşen 70.000 TL'den az olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden 70.000 TL'nin haline münasip ev alabilmesi için borçluya verilmesine, satış bedelinden kalan bakiye miktarın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Maden Kanunu'nun 40. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiği-