Borçlunun tedbir kararına dayalı olarak takibin iptali istemiyle yaptığı başvurunun, İ.İ.K'nun 16. maddesine dayalı şikayet niteliğinde olup, bu başvurunun icra mahkemesine yapılmasında yasaya aykırılık olmadığı-
Alacaklının, taşınır rehnin satışını, ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebileceği, satış bu müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takibin düşeceği-
Şikayetin konusu, Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen tedbir kararının infazı ile ilgili olup, ihtiyati tedbir kararının uygulanması icra işlemi sayılmayacağından tedbir kararının infazı ile ilgili şikayetleri inceleme görevinin kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu, zira icra müdürünün buradaki görevinin ihtiyati tedbir infaz memurluğu niteliğinde olduğu-
Takibe dayanak yapılan ilamda borçlunun vekille temsil edildiği anlaşıldığından, ödeme emrinin doğrudan borçluya tebliğinin isabetsiz olduğu ve itiraz ve şikayet sürelerinin işlemeye başlamayacağı-
Borçlu Belediyenin aleyhine yapılan genel haciz yolu ile takipte otopark hesabına haczi konulduğu, mahkemece, hesapta bakiye olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilse de, hesapta para olduğu bankanın cevabi yazısı ile anlaşıldığı, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin sorumluluğunun, icra kefili olduğu ihtiyati haciz tutanağında yazılı miktar kadar sınırlı olduğu gözetilerek, şikayetçiye gönderilen icra emrinde borç miktarı olarak gösterilen miktarın, kefil olunan miktarın üzerindeki kısmının iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, şikayet ise; Medeni Usul Hukuku anlamında dava niteliğinde olmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava ve cevap dilekçesine ilişkin kurallarının şikayet başvurusu hakkında uygulanmayacağı-
Menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı arandığı-
Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası gibi, cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davanın da kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı ve bekletici mesele yapılamayacağı, ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibinin durdurulabileceği-
Takip konusu edilen kısmının Yargıtay'ca onandığı bu nedenle ilamın durmasının gerekmediği-