Evin bulunduğu yerin tenhalığı ve güvensizliği nedeniyle «evde oturmaktan korktuğunu»samimi biçimde ifade eden eşin orada oturmasında ısrar eden kocanın bu israrında “iyiniyetli”(MK.2) sayılamayacağı–
Davadan sonraki olayların ve aradaki yaş farkının boşanma nedeni yapılamayacağı-
«Tarafların üç yılı aşkın süreden beri bir araya gelmediklerini» belirten davalı vekilinin bu beyanı karşısında, «üç yıllık fiili ayrılık» koşulunun gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerekeceği–
Babalık davasının kabulü için öncelikle, doğumdan önce üç yüzüncü gün ile yüz sekseninci gün arasında baba adayı ile annenin cinsel ilişkide bulunduğunun gerçekleşmesinin gerekeceği, babalık davasında, davalının kurtuluş beyyinesi olan her türlü benzemezlik testlerinin yapılmasının icap edeceği-
Davanın kabulünden söz edilebilmesi için, kabule ilişkin beyanın kesin ve koşul içermeyen açıklıkta olmasının gerektiği, tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için, kadının ayrı yaşamakta ve nafaka istemekte haklılığını ispat etmesinin gerektiği, davalı vekilinin 500.000. -TL. ödeyebiliriz demesinin davanın kabulü niteliğinde olmadığı-
Yoksulluk nafakası isteminin incelenmesi sırasında davalının mevcut olduğu ileri sürülen bir evinin değeri araştırılıp onu yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağının tesbitinin gerektiği-
Kadının cinsel ilişkiden kaçınmasının, kocaya karısını dövme ve kötü davranma hakkını vermeyeceği, bu durumda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulünün gerekeceği, şu halde boşanmaya karar verilmesinin doğru olduğu-
İşe girip devamlı bir gelir temin eden kadının sonradan işten ayrılmasının, yoksulluk nafakası ödeyen davacının, bu nafakanın kaldırılmasını talep hakkını ortadan kaldırmayacağı-
Davanın, Medeni Kanun’un 315. maddesi hükmünce yardım nafakasına ilişkin olduğu, davacının annesinin de gelir sahibi bulunduğunun anlaşıldığı, davacının annesinden de nafaka isteyebileceği gözönünde bulundurulması halinde davalıdan tahsiline karar verilen nafakanın fazla bulunduğu-
Hakkaniyet gerektirmedikçe, hükmedilmiş olan yoksulluk nafa-kasının arttırılmasına karar verilemeyeceği–