Akıl hastalığı sebebiyle kendisine vasi tayin edilen kocaya kusur yüklenemeyeceğinden TMK. 174/1-2 uyarınca maddi ve manevi tazminat isteminin reddinin gerekeceği-
Direnme kararı davalı-karşı davacı vekiline 28.09.2007 tarihinde tebliğ edilmiş; adı geçen vekil Samsun Nöbetçi Aile Mahkemesine verdiği 15.10.2007 tarihli dilekçesi ile kararı temyiz etmiş; aynı tarihte havale edilmiş; ancak, temyiz harcının hesaplanarak bildirildiği dilekçe arkasındaki açıklamadan anlaşılmasına karşın temyiz harcının süre geçtikten sonra 16.10.2007 tarihinde yatırıldığı; dilekçenin temyiz defterine kaydına ilişkin bir bilgiye de rastlanmadığı, şu durumda; 25.01.1985 günlü 1984/5 Esas ve 1985/1 sayılı Y.İ.B. Kararı uyarınca temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş olduğundan süre yönünden reddinin gerekeceği-
Terk nedenine dayalı boşanma davası açılabilmesi için, önce yasanın aradığı koşullara uygun ihtar isteğinde bulunulması gerektiği, dolayısıyla hâkim tarafından yapılan “ihtar”, terk sebebine dayalı boşanma davasının, dava şartı olduğu- Boşanma davasına bakan hâkimin, salt ihtarın varlığını yeterli görmemesi; bu ihtarın, boşanma davası açabilmenin ön koşulu olmasını da gözeterek, kanunda yer alan unsurları taşıyıp taşımadığını, resen (kendiliğinden) incelemesi gerektiği– İhtar kararının tebliğine rağmen yasal süresinde ortak konuta dönmeyen eş aleyhine açılacak boşanma davasının kabul edilebilmesi için, ihtar kararında ve ekinde bulunması gereken biçimsel koşulların var olması ve işin esasına ilişkin unsurların tam olması gerektiği- Kanunda gösterilen süreler hakim veya taraflarca değiştirilemeyeceğinden; konuta dönmesi istenen eşe “iki aylık” süreden farklı bir süre verilemeyeceği-
Bozma ilamından sonra bozma nedeni yapılan hususta davalı vekiline yeni açıklamalar yaptırılıp hüküm kurulması halinde, Özel Dairece incelenmeyen yeni bir hüküm oluşturulduğu-
Eşit kusurlu taraf yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Boşanma, maddi ve manevi tazminat ile nafaka istemine ilişkin davada, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Türk Kanunu Medenisinin 143/1 maddesi kapsamında giren tazminat olduğu, ne miktarının da " ... katkı karşılığı istenildiği davalıdan sorulup belirlenmeli, " ... katkı karşılığı" istenilen miktarın tefrik edilen dava kapsamında bulunduğu gözetilmeli, Türk Kanunu Medenisinin 143/1-maddesi çerçevesindeki maddi tazminat talebinin ( ... miktarının takdiri mahkemeye ait olmak üzere ) bu davada karşılanması gerektiğinin gözetilmesinin gerektiği-
Evlilik birliği içerisinde edinilen mala katkı payı nedeniyle görülen alacak davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılması halinde, bu tür davaların çözüm yerinin aile mahkemesi olacağı-
Boşanmaya neden olan hadiselerde davacı ve davalının eşit miktarda kusurlu olduğu, davalının ev kadını olup çalışmadığı ve herhangi bir yerden geliri olmadığı, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği bu sebepten davalıya uygun bir miktar yoksulluk nafakasının takdiri gerektiği-
Eşit kusurlu eş yararına Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayalı maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği - SSK'dan emekli düzenli ve yeterli geliri bulunduğu anlaşılan kadın yararına yoksulluk nafakasına (TMK.175) hükmedilemeyeceği-