Karşılıklı boşanma davalarından biri için hüküm bozulmuşsa diğer boşanma davası yönünden hükmün kesinleşmeyeceği-
Uzun süre boyunca eşinin cimrilik derecesindeki tutumluluğuna dayanarak boşanma davası açan eşin davasının kabul edilmesi gerektiği-
Eşlerin evlilik birliği süresince (boşanma kararı verilip kesinleşinceye kadar evlilik birliğinin devam ettiği) birbirlerine sadık kalma yükümlülüğü içinde oldukları-
Çocuk ile ‘şahsi münasebet’ kurmak isteyen babaannenin talebinin çocukların menfaatine uygun düşmesi halinde kabul edileceği-
Kural olarak boşanma ekinde verilen maddi-manevi tazminatın kesinleşmeden takibe konulamayacağı, ancak boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranamayacağı, keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşme aranmayacağı–
Boşanmaya sebep olan olaylarda eşin daha az kusurlu veya kusursuz olması halinde maddi ve manevi tazminata hükmedilebileceği-
Boşanma davasından sonra açılan davalarda eğer istem yok ise veya açıkça istenmediği belirtilmiş ise iştirak nafakasına resen hükmedilemeyeceği-
Çeyiz eşyaları yönünden davacının dava açarken tercih hakkı bulunduğu, eşyaların aynen teslimini isteyebileceği gibi bedelini de isteyebileceği, davacı da bu tercih hakkını kullanarak eşyaların bedelini istediğine göre; eşyaların bulunduğu mahalde keşif yapılarak, kullanılıp kullanılmadıklarının belirlenmesi, kullanılmış iseler yıpranma bedellerinin düşülmesi sonucu belirlenecek bedele hükmedilmesinin gerekeceği-
Çocuklarının velayeti kendisine verilmiş olan babanın başkası ile evlenmesi tek başına velayetin değiştirilmesine dayanak olamayacağı; velayet görevini ihmal ettiğinin, velayetin değiştirilmesi şartlarının ispatlanması gerektiği-
Boşanma kararı temyiz edilmediğinden kesinleşmiş fakat boşanma şartları oluşmamış ise manevi tazminat şartlarının da oluştuğundan bahsedilemeyeceği-