Malın brüt ağırlığı üzerinden ücret alınacağına ilişkin var olan tarifeye rağmen ilgili kişilerin hataya dayalı yanlışlığı nedeniyle net ağırlık üzerinden ücret tahakkuk ettirilmesi halinde aradaki farkın malın sahibinden istenilmesinin hukuka uygun olacağı-
Davalının sahip olduğu kartların uluslararası işlemlerde kullanılabilir nitelikte olduğu ve bu niteliği itibariyle de, yabancı uçak şirketinden kredi ile bilet satın alma olanağını sağladığı, nitekim davalının yolculuğunu yabancı şirkete ait uçakla yapmayı tercih ettiği ve ilgili temsilciliğinden biletini aldığı, o halde bilet ücretinin kendisinden döviz olarak talep edileceğini bilebilecek durumda olacağı-
Şirket ortaklığından çıkarılan ortağın tazminat isteği belirlenirken, şirketin mali ve hukuki yapısının, kusur oranının uzman bilirkişilerce saptanması gerekeceği, Yargıtay`ın eksik inceleme nedeniyle bozduğu kararda; bozmaya uyularak tüm araştırmaların yapılmasının gerekeceği-
Davacının, davalı kooperatif üyeliğinden haksız yere ihraç edildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptalini ve işlemden kaldırılan dava dosyasının işleme konulmasını talep ettiği, davacının verdiği dilekçenin, dava dosyasını işlemden kaldıran mahkemeye hitaben ve işlemden kaldırılan dosyanın işleme konulmasını amaçlayarak verildiği, mahkemenin bu dilekçeyi ayrı bir esasa kayıt etmesi ve son oturumda davacının yeni bir dava açtığı yolunda beyanının alınması, bu dilekçe ile sağlanmaya çalışılan devamlılığı ve korunmaya çalışılan hakkın varlığını ortadan kaldırmaya elverişli olmayacağı, dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra yenileme süresi içinde harç yatırmak suretiyle yapılan yenileme isteğinin dava açma süresini korumaya yönelik olduğunun kabulü gerekeceği, davanın süresinde açıldığının kabulü gerekirken, davanın süre yönünden reddedilmesinin hatalı olacağı-
Sözleşmedeki davalı şirket kaşesi ve davalı yetkilisinin imzası, davalı şirketi bağlayacağı gibi, davacı isteğine konu çekler bu sözleşmede yer aldığına göre, davacıya verildiği sözleşmede açıkça yazılı olan bu çeklerin düzenlendikleri anlaşılan sözleşme tarihinde davalı yetkilisi tarafından imzalandığının da kabulü gerekeceği-
Kasko sigortalarında, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğini isbat külfetinin sigortacıda bulunduğu–
Kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda dava konusu bonolar karşılığında kooperatifin kasasına bir para girmişse artık bu durumda bu paradan yararlanan kooperatifin, yetkisiz temsilcinin yaptığı borçlanmayı benimsediği, bir başka deyişle borçlanılmaya icazet verdiğinin ve kooperatifin bonolarla borçlu olduğunun kabulü gerekeceği, kooperatif kayıtlarında bonolara ve karşılığında bir para girişine rastlanmaz ise bu dava davacının hile iddiası üzerinde durulup gerekli inceleme ve değerlendirme yapılması, davacının delilleri arasında bildirildiği ceza dosyası da celp ve tetkik edilip davaya etkisi açıklığa kavuşturulmak ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalıya, davacı tarafından çekilen ihtarname ile borcun 30.4.1994 tarihine kadar ödenmesi istenilen ve miktarında uyuşmazlık bulunmayan paranın, son ödeme gününden 10 gün önce ve mali sıkıntı içinde olduğu basın ve yayın organları haberleri ile bilinen ... Bankasındaki tarafların hesaplarından virman yapılarak ödenmesinde davalının iyiniyetli olmadığı, davacının alacağını iflas idaresinden talep etmiş olması, yapılan virman işlemini veya alacağını tahsil ettiğini kabul ettiği anlamına gelmeyeceğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddinin doğru olmayacağı-
Dava konusu olayda davalı tarafın senedin davacının davalıya olan kişisel borcundan dolayı keşide edildiğini, dava dışı anılan şirketle ilgisi bulunmadığını iddia etmiş ise de, bu iddiasını ispatlayamadığı, bu bakımdan, senede konu borcun dava dışı şirkete ait olduğu yolundaki mahkemece yapılan tespit ve kabulün yerinde olduğu, ancak, borçlu durumundaki şirketin büyük ortağı ve tek temsilcisi olan davacının bu senedi şirket unvanı ve kaşesi olmaksızın imzalamış olmasından hareketle, davacının bu borcu şirket temsilcisi sıfatıyla benimseyip üstlenerek davalı lehtar nezdinde bu inanç ve kanıyı yarattığından, davacının davalının şirketten olan alacağından sorumlu olduğu kabul edilmek suretiyle davalının şirketten alacağı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Bina yöneticilerinin vekil niteliğinde oldukları, bononun düzenlendiği tarih itibariyle kat malikleri kurulu tarafından alınan kararla önceki işleme icazet verildiğine ilişkin tartışmanın mercide yapılamayacağı, bu durumda TTK. nun bonolar hakkında uygulanması gereken 590. maddesi uyarınca senedi imzalayanların şahsen sorumlu olacakları-