Bitişik iki taşınmaz arasındaki elatmanın önlenmesi davasında uyuşmazlığın çözümlenmesinin taşınmazlar arasındaki sınırın tesbitine bağlı olduğu, sınırın bilirkişi ve tanıkla saptanamaması halinde tapu kayıtlarındaki miktara bakılması gerekeceği, miktarın fazla çıkması halinde, fazlalığın tapulardaki miktarlar oranında taraflar arasında bölüştürülmesi, tapulardaki miktarlara göre sınır tesbiti halinde davalının elinde tapudakinden az miktarda yer kalması halinde, elatma iddiasının reddedilmesi gerekeceği–
İştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tasarruf olunan kök mi- rasbırakandan kalan taşınmazlarda, paydaş bulunan mirasçının, payını tanımayan diğer mirasçı aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir mi? –
Köy yollarından, köy halkının yararlanması sözkonusu olduğundan, bu yoldan doğrudan doğruya yararlanması engellenen kişinin, yola elatan kişi aleyhine, elatmanın önlenmesi davası açabileceği, mahkemece «sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine» karar verilemeyeceği–
Tapulu yere yönelik elatmanın önlenmesi istemiyle açılan davada, nizalı yerin davacının tapusu dışında kaldığının anlaşılması üzerine, da- vanın reddine karar verimesi gerekeceği, uyuşmazlığın zilyetlik kurallarına göre çözümlenemeyeceği–
Açılan elatmanın önlenmesi davasına karşı, davalının «otuz beş yıllık zilyetlik süresi»nden söz ederek «davacının tapu kaydının hukuki değerini yitirmiş olduğunu» ileri süremeyeceği, bu hususun ancak zilyed tarafından açılacak tapu iptali ve tescil davasında gözönünde bulundurulabileceği–
Seksen senelik duvarın kendi evine isabet eden kırk santimlik kısmını yıkıp odasını genişleten kimsenin bu şekildeki tecavüzünün önlenmesi gerekeceği-
Uyuşmazlıkların çözümünde, önceki tarihli tapu kaydındaki sınırların esas alınması, ortak sınırların tesbitinde tanık beyanlarının yeterli olmaması halinde tapulardaki miktara itibar edilmesi gerekeceği –
Dava dilekçesinde yer alan «gecekondunun kaldırılarak yerin tes-limi» isteminin «elatmanın önlenmesi» istemini de içerdiği–
E.tmanın önlenmesi davalarında, keşif yapılıp, tarafların dayan-dığı tapu kayıtlarının kapsadığı yerlerin -sınırları teker teker sorulup, krokide gösterilmek suretiyle- gösterilmesi, bilinmeyen sınırlar konu-sunda tarafların tanıklarının dinlenmesi, kayıtların tedavül etmesi ha-linde eski olanlarına itibar edilmesi, komşu taşınmazlara ait tapu kayıtlarından da yararlanılarak hüküm verilmesi gerekeceği–
Yayla ve mer’a davalarında, «sınır kağıtları»nın, kadim hakların varlığını isbat eden belge niteliğinde olmadığı–