Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon plânının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanması gerekeceği–
Taşınmazın aynı ile ilgili uyuşmazlıkların, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözümleneceği, "taşınmazın bulunduğu yer"den maksadın, "taşınmazın tapuda kayıtlı olduğu yer" olmayıp "taşınmazın fiilen içinde bulunduğu mülki sınır" olduğu–
Zilyetlik yolu ile edinme için taşınmazı sadece yaz aylarında veya belli dönemlerde kullanmanın yeterli olmayacağı-
Davalının, davacının kayden maliki olduğu taşınmaza haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın yapılaşmak suretiyle müdahalede bulunduğunu anlaşılması halinde "davalının müdahalesinin önlenmesine" karar verilmesi gerekeceği, ancak; davacının talebi olmadan "yıkım kararı" verilemeyeceği–
Salt imara aykırılığın, idarî yargıyı ilgilendirdiği ve idari yaptırımı gerektirdiği–
"Suya vaki el atmanın önlenmesi ile su abone sözleşmesinin feshi" takibini içeren davada; Sular Kanununa göre, vakıf hamamdan su parası alınması için vakfa ait suyun belediyeye devredilmesi veya belediyece bu suyun şehir su hattına bağlanması gerekeceği–
3290 sayılı Kanunun 13. maddesi ile değişen 2981 sayılı Kanunun 22. maddesinin (b) bendine göre 2881 sayılı Kanunun kapsamına giren yapılarla ilgili olarak yargı mercilerinde açılmış davaların yürütülemeyeceği–
Eşinin kiracı olduğu taşınmazdan eşine bağlı olarak yararlanan kişinin eşinden boşanmış olması ve kiracı eşin de kiralananı terk ettiğinin anlaşılması halinde davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekeceği–
Her ne kadar davalı taraf; önce açılan davada, arsa üzerindeki binanın davalılar tarafından yapıldığına hükmedildiği ve bu kararın kesinleştiğini savunarak (ecrimisilin bina hariç arsa üzerinden hesaplanmasını) ileri sürmüşse de, aynı kararda taşınmazın da tahliyesine de hükmedilmesine rağmen davalı binayı kullanmaya devam ettiğinden davacının TMK'nın 683 ve 684. maddeleri hükümlerine dayanarak bina dahil ecrimisil işleme hakkının bulunduğu-
Üzerinde paylı mülkiyet olan taşınmazın belli bir bölümüne mahsusen tapu tahsis belgesi verilmesine yasal olanak bulunmadığı ve 2981 sayılı İmar Affı Yasası’nında böyle bir tahsise olanak tanır nitelikte olmadığı–