Mahkemece yapılan keşif sonrası alınan orman bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmazın 1957 tarihli memleket haritasında öncesinin orman olduğu, 2510 sayılı Yasanın 21.maddesinde iskan yoluyla dağıtılacağı öngörülen arazi türleri arasında ormanların bulunmadığı, Anayasanın 169.maddesi gereğince ormanların hiçbir suretle daraltılamayacağı, öncesi orman olan taşınmazlar hakkında oluşturulan tapunun hukuki değerinin bulunmadığı, 3402 sayılı Yasanın 45.maddesi ile getirilen, orman sınırları dışına çıkartılmış ve çıkartılacak yerlerde zilyetliğe, eski tapu kayıtları ile iskan yoluyla oluşturulan tapu kayıtlarına değer verileceği konusundaki hükümlerin Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün, 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün ve 1988/35-1989/13 sayılı kararları ile iptal edildiği, 3402 sayılı Yasanın 45.maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmeyen hükümleri de 03.03.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14.maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğu-

Taraflar arasındaki “kadastro tesbitine itiraz“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çanakkale Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.09.2005 gün ve 2005/28 E- 24 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından i ...