kira sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin davada, mülkiyet ve sözleşmeye dayanan şahsi hakkın varlığı süresince üçüncü kişinin engellemeleri karşısında hak sahibinin yargı yolu ile hakkın korunmasını isteyebileceğinden davacının kullandığı taşınmazın sahibi olmadığı, bu nedenle aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulamayacağı-
Davacı şirket tarafından davalıya çekilen ihtarnamenin tebliğ tarihinden önceki dönem ile ilgili olarak intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tereddüde yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması gerektiği-
Çekişmeli taşınmazın bir bölümünü davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığı bilindiğinden ve davacı adına tescil edilme tarihinden sonra 8 sene içinde ecrimisil istendiği anlaşıldığından taşınmaz niteliğine uygun ecrimisil hesabının yapılması ve isteğin kabul edilmesi gerektiği-
Çekişmenin giderilmesi isteğiyle açılan davada, mahkemece davanın, muhdesatın aidiyetinin tespiti olarak yorumlandığı ancak dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olmayıp, mülkiyet hakkına dayalı çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkin olduğundan, davacının da bu davayı açmakta hukuki yararının olduğu- İşin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği- 
HUMK. döneminde açılan suya müdahalenin önlenmesi istemine ilişkin davada, mahkemece dava konusu sudan yararlanan taşınmazların sulu-susuz değer farkı tespit edilip buna göre görev hususu değerlendirilmeden uyuşmazlığın çözülmesinin isabetsiz olduğu-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkin davada, ortaklığın giderilmesi davası açılmakla intifadan men koşulunun gerçekleştiği gözetilerek, ecrimisil isteği yönünden bir karar verilmesi gerektiği-
Belediyelerin 3533 s. K. kapsamında olduğu ve 3533 s. K. mad. 4 uyarınca, taşınmazın aynın ilişkin ihtilafların genel mahkemelerde görüleceği-
Genel yola elatmanın önlenmesi talebine ilişkin davada, gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerektiği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, davacının çekişmeli taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesini istediği, ancak taşınmaz üzerindeki tecavüzlü yapıların yıkımı konusunda herhangi bir talepte bulunmadığı gözetilmeksizin HMK. mad. 26'ya aykırı olarak yıkıma da karar verilemeyeceği- Açılan el atmanın önlenmesi davası hakkında kabul kararı verildiğinden kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davanın, mülkiyet hakkının korunmasına yönelik dava olduğundan davada genel mahkemelerin görevli olduğu-