İçerik Akışı

İlamların icrasında kesinleşme şartı- Anonim şirket ortaklığından çıkarma, ortaklık payının şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin hüküm-

Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesinin sadece Kooperatifler Kanunu mad. 16/son gereği arandığı, bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamların kesinleşmeden takibe konulabileceği-

Belirsiz alacak davası- Kısmi dava- Hukukî yarar- Kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağı-

"Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kaymak kaydıyla..." şeklinde açılan davalarda dava dilekçesinde açıkça 'belirsiz alacak davası' ifadesi yer almadığı sürece davanın kısmi dava olarak nitelendirileceği- Davacı vekili dava dilekçesinde “fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere” şeklinde beyanda bulunarak işçilik alacaklarına ilişkin talepte bulunmuş olsa da dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığına dair bir beyan yer almadığından davanın kısmi dava şeklinde açıldığı - Belirsiz alacak davası niteliği gereği istisnai bir dava türü olmakla davasını belirsiz alacak davası olarak açan kişi bunu açıkça dilekçesinde belirtmesi gerektiği- Davacı vekili “davamız belirsiz alacak davasıdır” şeklinde beyanda bulunmuş ise de; davanın türünün bu şekilde değiştirilmesine imkân bulunmadığı-

Konkordatonun amacı- Üçüncü kişi tarafından verilen rehnin paraya çevrilmesi-

Üçüncü kişi ipoteği ile teminat altına alınan alacağın, adi alacak olarak nisapta nazara alınıp alınmayacağı hakkında-

Çıplak pay hissesinin haczi- Muhafaza tedbiri- Hisse hacizlerinin şirket pay defterlerine işlenmesi için süre verilmesi- İİK. m. 357'ye ilişkin ihtar- Hukuki yarar-

Çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürünün, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için anonim şirket merkezine gitmek zorunda olmadığı- Üçüncü kşi şirketin haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde hukuki yararı bulunmadığı- Alacaklı vekili ile birlikte şikayetçi anonim şirketlere gidilmek suretiyle haciz tutanağının icra memuru tarafından tutulduğu ve borçluların şikayetçi 3. kişi anonim şirketler nezdinde bulunan hisselerin haczedildiğinin muhatap şirketler vekiline tefhim edildiği, hisse hacizlerinin şirketlerin pay defterlerine işlenerek icra dosyasına ibrazı için 5 gün süre verildiği, şirket defterlerinin ibraz edilmemesi halinde İİK. 357 gereğince işlem yapılacağı hususunun ihtar edildiği görülmekle, haciz tutanağı ile haczin uygulanması ve sonuçları şikayetçi anonim şirketleri etkileyeceğinden şikayetçilerin haciz tutanağı yönünden icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararının bulunduğu-

Mobbing- Manevi tazminat miktarı- Kıdem tazminatı- İstifa ödentisi-

Olayların gelişim şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında mobbing nedeniyle davacı lehine hükmedilen 75.000 TL manevi tazminatın fazla olduğu- Çalışma Saatleri, İşe Gitmeme ve Diğer Konular Hakkında Yönetmelik'in 20. maddesine göre istifa ödentisine hak kazanabilmek için en az beş yıllık çalışma ve istifa ederek iş sözleşmesinin sona ermesi şartlarının gerçekleşmesinin gerektiği- İstifa ederek işten ayrılan işçinin kural olarak kıdem tazminatı alamaz ise de, aksinin taraflarca kararlaştırılabileceği, Yönetmelik maddesinin amacının da istifa sebebiyle kıdem tazminatı ödemesine hak kazanamamış işçiye, kıdem tazminatı yerine istifa ödentisi adı altında ödeme yapılabilmesi olduğu- Ne var ki, davacının hizmet süresi beş yılı aşmakla birlikte iş sözleşmesinin istifa ile sona ermediği, davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshederek kıdem tazminatına hak kazandığı, bu nedenle ayrıca istifa ödentisini de talep etmesinin mümkün olmadığı-

Muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali davası- Davacının daha önce üçüncü kişi olduğu davadaki tutumu- Aynı alacak için muvazaa iddiasında bulunulmaması- Haksız fiil- Yemin-

Davacının iptalini istediği alacağın kesinleştiği, kesinleşmiş alacağın varlığı kabul edilerek görülen önceki tasarrufun iptali davasının kabul ile sonuçlanıp münderecattan geçerek kesinleştiği, davacının söz konusu tasarrufun iptali davasına üçüncü kişi olarak katıldığı ve davanın tarafı olan "davacının alacağının muvazaalı olduğunu" ileri sürmediği anlaşıldığından, artık aynı alacak için muvazaa iddiasında bulunulamayacağı- Muvazaa iddiasına dayalı istemin dayanağının haksız fiil olduğu, haksız fiil failine ise yemin teklif edilemeyeceği-

Elektrik abonelik sözleşmesi- Kayıp kaçak bedeli- Haksız şart- Alacak davası- Belirsiz alacak davası- Çekişmenin giderilmesi davası- Tüketici hakem heyetine başvuru- Davanın tüketici mahkemesinde görülmesi-

Abonelik sözleşmesinde kayıp kaçak bedeline ilişkin maddelerin haksız şart olduğunun tespiti ile iptali, haksız tahsil edilen bedelin iadesi istemiyle açılan davada verilecek hükmün bir faturaya mahsus olmayacağı gibi ileriye dönük art etkisi doğuracağından ve kayıp-kaçak vs. bedellerinin alınması sebebiyle dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşınmış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren toplu bir uyuşmazlığın bulunması nedeniyle, davanın "belirsiz alacak" davası değil, muarazanın men’i (çekişmenin giderilmesi) niteliğinde olduğu ve bu durumda, davanın müddeabihinin tüketici hakem heyetinin sınırı dâhilinde kaldığından bahsedilemeyeceği ve davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-

Vekalet ücreti- Vergi matrahı-

Davacı avukatın, UYAP verilerinden elde edilen bilgiler kapsamında 2010 yılında karara çıkan veya kapandığı yolunda kayıt düşülen ve vekaletinin bulunduğu tüm dosyaların aynı yıl bitmiş ve vekalet ücretlerinin tahsil edilmiş olduğu ile bankalardaki tüm hesaplarına yatırılan paraların vekalet ücreti olarak değerlendirilmesi suretiyle matrah farkına ulaşıldığının anlaşıldığı- Avukatlık faaliyetinde bulunan bir kimsenin bankadaki hesaplarına girişi yapılan tüm paraların aksi ispat edilmedikçe vekalet ücreti olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, banka hesabına her türlü iş ve işlemler için para transferinin mümkün olduğu, bu durumun aksinin davacının vekalet ilişkisi kapsamında bulunulan kişilerin ifadelerine başvurulmak suretiyle ortaya konulması gerektiği-

Konkordato talebinin kesin yetki nedeniyle reddi halinde ihtiyati tedbirlerin durumu

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ HUKUK DAİRELERİ'NİN ESİN NİTELİKTEKİ KARARLARI ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE YÖNELİK KARAR

Gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi- Nama ifa- İİK 94-

Davacının gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi doğrultusunda yükleniciye tekabül eden bağımsız bölümün haczedilmesi için yüklenici adına tescili talebi ile dava açma yolunu kullanmaması-