İçerik Akışı

Parmak basılan avukatlık ücret sözleşmesi- Değeri para ile ölçülebilen dava ve işler- Ortaklığın giderilmesi davası akdi vekalet ücreti-

Davalı tarafından parmak basılan avukatlık ücret sözleşmesinin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan "parmak izinin ihtiyar heyeti ve o yerde tanınmış iki şahıs tarafından onaylanmasına" yönelik düzenleme (HUMK m. 297) karşısında; sözleşmenin usulüne uygun şekilde onaylandığından söz edilemeyeceği gibi, davalı tarafça parmak izi açıkça inkar edildiğinden, sözleşmenin geçerli bir sözleşme olarak kabulünün de mümkün olmadığı- Avukatlık sözleşmesi geçersiz olduğundan, avukatın, ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle maktu vekalet ücreti talep edebileceği-

İİK. 150e- Satış isteme süresi- İkinci açık artırmada alıcı çıkmaması-

İkinci açık artırmada alıcı çıkmadığından satış talebinin düşmesi ile yeni bir satış isteme süresinin başlamış olduğu- İİK. 150/e uyarınca, iki yıllık satış isteme süresi içerisinde alacaklı tarafından satış istenmediğinden takibin düşeceği ve takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemler yok hükmünde olacağından, yapılan ihalenin de feshi gerektiği-

Adli tıp kurumu- Hakkın kötüye kullanılması- Dürüstlük kuralı- Tazminat davası- Garanti kapsamı

Davacı banka ile müşterisi arasında, araç satış işlemlerinde ve kredi tahsisinde, davalının dava konusu taahhütnameye benzer olan taahhütnameleri faks vasıtasıyla göndermesi üzerine araç satın alan üçüncü kişi lehine tahsis edilen araç kredisinin davalıya havale edildiği, davalının da bunun karşılığında satışı yapılan araç ruhsatının üzerine davacı lehine rehin tesisini sağladığı şeklindeki yerleşik uygulamanın varlığına yönelik iddia bakımından mahkemece nasıl bir araştırma yapılması gerektiği- Taahhütname aslının bulunamaması ve bulunmadığının müzekkerede belirtilerek fotokopi belge üzerinde inceleme yapılması isteminin açıkça belirtilmesi ve söz konusu fotokopi belgenin orijinal belgeden çekilmiş fotokopi olduğunun kabulü hâlinde, Adli Tıp Kurumunca istem doğrultusunda, fotokopi belge üzerinde mevcut koşullar altında inceleme yapılarak sonuç bildirir rapor sunulup sunulamayacağı-

Covid19- Sürelerin durması- Konkordato mühlet ve süreleri-

Covid-19 salgın hastalığının sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla 7226 sayılı Kanunun Geçici 1.maddesinde belirtilen sürelerin 13/03/2020(bu tarih dahil) tarihinden 30/04/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar duracağı hüküm altına alınmış, 30.04.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararının 1.maddesi ile 01/05/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar durma süresinin uzatıldığı- Yasanın durma sürelerinin istisnasını düzenleyen Geçici 1.madde 2. fıkrasında konkordato mühlet ve sürelerine yer verilmemiş olması ve madde gerekçesinde açıkça konkordato mühlet ve sürelerinin durduğunun belirtilmesi karşısında mali durumu iyi olmayan konkordato talep edenin lehine yorum yapılarak konkordato mühlet ve sürelerinin durduğunun kabulü konkordato kurumunun amacına da uygun düşeceği-

İşçilerin mevcut davalardan feragati- Yeniden işe alınan işçilerin işten çıkarılması- Doğmamış bir haktan feragat- Kesin hüküm- BAM Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair Yargıtay Kararı-

İşçinin henüz doğmamış bir haktan feragat etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı, feragat edilen ilk davada iş sözleşmesinin sona ermeyip devam ettiği dikkate alınarak, uyuşmazlığa konu ikinci davadaki feshe bağlı alacaklarının belirlenmesinde, işçinin toplam çalışma süresi üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği- BAM Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair Yargıtay Kararı-

Tasarrufun iptali davasında taşınmazın tapu kaydına "ihtiyati tedbir" şerhi konulması- Kesin haciz- Sıra cetveli- Satış avansının yatırılmaması-

Tasarrufun iptali davasında taşınmazın tapu kaydına "ihtiyati tedbir" şerhi konulması halinde, tasarrufun iptali davasının kabul edildiği tarihin "kesin haciz tarihi" olarak kabul edilemeyeceği- Sıra cetvelinde alacaklıların tapu kaydındaki hacizlerinin ayakta olup olmadıklarının incelenmesi gerektiği- 1 yıllık sürede satış avansı yatırılmaması halinde haczin düşeceği-

TTK’nın geç. m. 7 uyarınca ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin adına kayıtlı taşınmaz malvarlığının tasfiyesinin sağlanması amacıyla ihyası istemi-

Sicil kaydı silinen şirket eski müdürü tarafından, şirkete ait taşınmazların tasfiyesi talep edildiğine ve şirketin terkininden itibaren 10 yıllık süre dolmadığına göre, yasal sürede açılan davada davacının şirket malvarlığının tasfiyesi amacıyla sınırlı olarak ihya istemekte hukuki yararının bulunduğu-

Banka teminat mektuplarının iadesi istemi- Vergi dairesinin muhatap olması-Muhatabın hasım gösterilmesi-

Banka teminat mektuplarının iadesine yönelik davalarda yalnızca lehdarın hasım gösterilmesi yeterli olmayıp, teminat mektubunu elinde bulunduran muhatabın da hasım olarak gösterilmesi gerektiği- Banka teminat mektupları ile asıl sözleşme kapsamında satılan akaryakıt nedeniyle özel tüketim vergisi doğması durumunda vergi dairesi (muhatap) nezdinde oluşacak zararlar teminat altına alınmış olup taraflar arasındaki akaryakıt alım-satım ilişkisinden kaynaklanan herhangi bir Özel Tüketim Vergisi borcunun bulunmadığı dava dışı muhatap vergi dairesince dosyaya bildirilmişse de, bu üçlü ilişkide muhatap konumunda bulunan ve dava konusu teminat mektuplarını elinde bulunduran vergi dairesinin de bu davada hasım olarak gösterilmesi gerektiği- Davacıya Vergi dairesini hasım göstererek dava açması ve bu dosya ile birleştirilmesi hususunda süre verilmesi gerektiği-

İİK. 89/4'e göre tazminat davası- Zamanaşımı- Islah- Nispi harcın yatırılma zamanı-

89/1 haciz ihbarnamesine yönelik itiraz üzerine tazminat davası açan davacı, "davanın 2 yıllık hak düşürücü sürede ıslah edildiği" beyan etmişse de; aynı süre içerisinde ıslah ettiği şekli ile tazminata ilişkin nispi harcın anılan 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden çok sonra yatırıldığı görüldüğünden, hak düşürücü sürede yapılan bir ıslah ve tazminat talebinin varlığından söz edilemeyeceği-

İstinaf başvurusunun esastan reddi halinde alınması gererken karar ve ilam harcı

Bölge Adliye Mahkemesinde, istinaf başvurusunun esastan reddinde, işin esası hakkında yeni bir karar verilmediği- İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında karar verilmedikçe Bölge Adliye Mahkemelerinde "nispi" değil "maktu" karar ve ilam harcı alınması gerektiği-