İçerik Akışı

Götürülecek borç (TBK 89)- Yetki itirazı- İtirazın iptali-

Talep edilen borç TBK 89 uyarınca götürülecek borçlardan olduğundan, davacı/alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri olan icra dairelerinin de yetkili olduğu- İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığının kabulü ile mahkemece icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilerek itirazın iptali davasının esastan incelenmesi gerektiği-

Basit yargılama usulü- Nafakanın arttırılması- Duruşma yapma zorunluluğu-

Basit yargılama usulüne tabî olan pek çok dava ve işin sözlük anlamıyla “basit” davalar olmadığı- Nafakanın arttırılmasına ilişkin davada duruşma yapılarak inceleme yapılmasının zorunlu olduğu (YHGK)-

Trafik iş kazası- Sigortalının kusuru- İlliyet bağı-

Davalı işveren şirketin olay günü şoförlerin izinli ve raporlu olmaları nedeniyle asıl işi şoförlük olmayan işçilere araç kullanma görevini vermesi ve aracın görevlendirilmiş şoför haricinde kullanılmaması konusunda işçilere kurallar koyarak bu kurallara uyulması konusunda gerekli eğitim ve denetim görevini yerine getirmemesi nedeniyle kusuru bulunduğu, meydana gelen iş kazası olayı ile zarar arasındaki illiyet bağının sigortalının ağır kusuru nedeniyle kesilmediği-

Karşılıklı güven ilişkisinin ortadan kalkması- Süresiz adi ortaklık sözleşmesi- Adi ortaklığın haklı nedene dayalı olarak feshi- Tasfiye usulü-

Davacı ile davalı arasında yönetim ve gelir paylaşımı konusunda ciddi sorunlar bulunduğundan işbirliği, birlikte çaba, karşılıklı güven ilişkisinin ortadan kalktığının kabulü gerektiği- Adi ortaklık sözleşmesinde, sözleşmenin süresiz olduğu belirtildiğinden, artık tarafların taleplerinin, 'adi ortaklığın haklı nedene dayalı olarak fesih talebi' olarak değerlendirilmesi olarak gerektiği- Tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi usulü-

Üst sınır (limit) ipoteği- Taşınmazın alacağa mahsuben alacaklıya ihale edilmesi- Dosya hesabı- Alacaklı tarafça dosyaya depo edilmesi gereken miktar- Tescil işleminin tedbiren durdurulması talebi-

Üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olduğundan, alacaklının ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabileceği- Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olmasının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmeyeceği- Taşınmazın 1.385.000 TL’ye alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği, müdürlüğün yaptığı hesaplamaya göre dosya borcunun 1.292.871,65 TL olarak tespit edildiği, şikayete konu Müdürlük kararı ile yapılan dosya hesabına dayanılarak "ihale bedelinin, 1.292.871,65 TL olan dosya alacağını geçtiğinden bahisle 92.128,35 TL’nin alacaklı tarafça dosyaya depo edilmesine" karar verildiği uyuşmazlıkta, davacı-borçlular, "taşınmazın alacaklı adına tescili işleminin tedbiren durdurulmasını" istemiş iseler de, İİK 134 vd. gereğince ihalenin kesinleştiği ve tescile engel bir durumun olmadığı, ancak, tesis edilen ipoteğin türü ve ipotek limiti gözönüne alındığında, dosya hesabı ipotek resmi senedine aykırı olduğundan, gerekirse dosyanın bilirkişiye tevdii ile iadesi gereken miktar olup olmadığı ve var ise ne kadar olduğunun tespit edilmesi gerektiği-

Vergi borcunu yapılandırması- Zamanaşımı- Sıra cetveli- Vergi dairesinin haczinin ayakta olup olmadığı-

Vergi dairesine karşı müştereken ve müteselsilen borçlulardan birinin vergi borcunu yapılandırması halinde, 5 yıllık tahsil zamanaşımının sıra cetveline konu taşınmazı paraya çevrilen borçlu yönünden de kesileceği ve bu durumda vergi dairesinin haczinin ayakta olduğundan bu vergi dairesi yönünden sıra cetveline ilişkin şikayetin reddi gerektiği-

Mühlet kararı- İşletme gideri- Kira ve işçi ücreti ödemesi- İhtiyati tedbir kapsamı- Konkordato talep eden borçlunun tahliyesi-

Borçlu aleyhine başlatılan şikayet konusu takip tarihinin mühlet kararından sonra olsa da, ticaret mahkemesince "işletme gideri kapsamında kalan kira ve işçi ücreti ödemesi gibi ödemelerin ihtiyati tedbir kapsamı dışında tutulmasına” karar verildiğinden, ödenmeyen kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takibin tedbir kapsamı dışında kaldığı, konkordato talep eden borçlunun itirazının kaldırılmasına, tahliyesine ve icra inkar tazminatına dair karar verilmesi gerektiği-

İhalenin alacağa mahsuben yapılması- İhalenin kesinleşmesi- Sıra cetveli-

İhalenin alacağa mahsuben yapılması halinde, ihale alıcısı tarafından ihale bedelinin ne kadarının ödenip ödenmeyeceğinin, İİK.m.140 uyarınca sıra cetveli yapıldıktan sonra netleşeceği- Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince "ihale bedelin ödendiği ve tescile engel kalmadığı" yönündeki eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde tesis edilen hükmün isabetsiz olduğu- İhalede alacağa mahsuben satın alınan taşınmazın, alıcı adına tescili için ihalenin kesinleşmiş olması yeterli midir, yoksa ayrıca düzenlenmiş olan sıra cetvelinin de kesinleşmiş olması gerekir mi?

İtirazın iptali- Taraflar arasındaki alacak borç durumunun tespiti- Davacıya verilen çekin ödenmiş sayılıp sayılmayacağı-Davacı kayıtlarında yer alan davalının imzasını taşımayan senet- Bilirkişi incelemesi-

İmzası davalı keşideceiye ait olmasa da, senedin bizzat davalı tarafından davacıya tahsilât makbuzu ile verildiği ve senedin davacı kayıtlarında önce "davalı alacağı" olarak kaydedildiği, ancak senet bedelinin ödenmemesi üzerine bu kez davalı borcu olarak defterlere işlendiği, yapılan işlemin muhasebe prensibine uygun olduğu, davalı tarafından anılan senet nedeniyle fiili bir ödeme de yapılmadığı ve senedin davalının borcundan mahsup edilmemesi gerektiği- Ticarî krediye teminat olarak bankaya verilen ancak takasta karşılıksız işlemi gördüğünden davacıya iade edilen ve aslı bankada bulunmayan çek yönünden ise, çekin ise karşılıksız çıkması nedeniyle davalı kayıtlarına borç olarak kaydedildiği, anılan çekin herhangi bir icra takibine konu edilmediği, davacı tarafça ödenmediği iddia edilen çek aslının mahkemeye sunulmaması nedeniyle söz konusu çek bedelinin ödendiği kabul edilerek davalının borcundan mahsup edilmesi gerektiği- "Senet bedelinin davalının borcundan mahsup edilmemesi gerektiği yönündeki direnme kararının yerinde olduğu, ancak davacı tarafından düzenlenen faturalara ilişkin tespitler içeren ve hükme esas alınan bilirkişi asıl ve ek raporunun yeterli olmadığı, HMK 222/2 ve 3 kapsamında davalının ticarî defterleri incelenerek, davacı tarafından düzenlenen ve davalı defterlerinde kayıtlı faturalar ile ödemeler değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması istemi-

İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının istinaf istemi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği ve icra dosyası ile anılan kararın infazının talep edildiği, takip talebinde bulunulmadığı, sadece genel mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiği görülmüş olup, esas takibin başlatıldığından söz edilemeyeceği- İhtiyati haczin infazına ilişkin şikayetleri inceleme görevinin, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğu, icra mahkemesinin talep hakkında karar verme görevi bulunmadığı-