Davacı vekili, davalı şirketin madeni yağ üretimi yaptığını ve üretmiş olduğu malları piyasaya sattığını, müvekkilin de 2014 yılı başlarında madeni yağ ticareti yapmaya karar verdiğini, bunun için de davalı şirket ile görüşmeler yaptığını ve davalı şirketten mal almaya karar verdiğini, ancak müvekkiline mal verilebilmesi için şirket lehine gayrimenkul ipoteği vermesi gerektiğini teminat verilmesinden sonra müvekkiline mal gönderilebileceğini belirttiklerini, bunun üzerine 04.04.2014 tarihinde müvekkili adına kayıtlı gayrimenkul üzerinde ileride doğabilecek borçlara teminat olarak davalı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, ancak müvekkilinin madeni yağ ticareti yapmaktan vazgeçtiğini ve davalı şirketten mal almadığını buna rağmen davalı şirketin ipoteği kaldırmadığı gibi müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, taraflar arasında ticari ilişki gereğince doğacak olan alacağın teminatını teşkil etmek üzere ipotek tesis edilmiş olup, müvekkili ile davalı şirket arasında ipotek tesis edildikten sonra ticari faaliyet gerçekleşmediğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını ileri sürerek müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Devamı için tıklayınız…
Resmi senedin aksini ispat- İspat yükü- Karz ipoteği-
İpoteğin kaldırılması istemli davada, resmi olarak düzenlenen ipotek senedinde davacının davalıdan almış olduğu bir miktar para için karz ipoteği tesis edilmiş olduğu, davacının söz konusu ipoteğin aralarında yapacakları ticaretin teminatı olarak tesis edilmiş olduğunu ispat edememiş olduğu, resmi senedin aksini ispat yükü davacı üzerinde olup ispat yükünü yerine getiremediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin gerektiği-