İçerik Akışı
Tazyik hapsi- Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza-
Aynı borç ilişkisi sebebiyle sanığın hem kendi adına hem de şirket yetkilisi sıfatıyla iki kez ödeme şartını ihlal nedeniyle cezalandırılamayacağı-
Haricen tahsil bildirimi- Bakiye borç- Tahsil harcı- Bakiye harç-
Alacaklı vekili; haricen tahsil bildiriminde bulunmuş olup, icra müdürlüğünce yapılması gereken işin, yapılan ödemeleri dikkate alarak, varsa bakiye borç muhtırasının tahsil harcı da eklenmek suretiyle gönderilmesi olduğu, ancak yapılan hesaplamalarda bakiye borcun bulunmaması halinde ise; bunun tespit altına alınması ile tahsil harcının yükümlüsünün borçlu olduğu göz önüne alınarak tahsil harcı borçlunun borç hanesine eklendikten sonra bakiye harcın borçludan tahsili gerekeceği-
Kısmi dava- Yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı-
Yıllık izin ücretinin tabi olduğu zamanaşımı süresinin beş yıl olduğu- Kısmi olarak açılan davada, ıslah tarihi itibariyle, fesih tarihinin üzerinden beş yıldan fazla bir sürenin geçtiği, yıllık izin ücretinin tabi olduğu beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu görüldüğünden, ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı savunmasına değer verilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin başlatılan takip- Tahliye talebi- Borca itiraz- İtirazın kaldırılması- Kira akdi dışındaki itirazlara ilişkin belgeler
Adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin başlatılan takipte, borçlunun icra dairesine süresi içerisinde yaptığı borca itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla alacaklı tarafından icra mahkemesine yapılan başvuru ile itirazın kaldırılmasının ve kiralananın tahliyesinin istendiği, mahkemece alacaklıya ait banka kayıtları getirtilerek yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; takip konusu kira bedellerinin ödendiği, takip tarihi itibariyle borçlunun alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verilmiş ise de, kira bedellerinin ödendiği banka hesap ekstresinde yapılan ödemelerin hangi aya ait olduğu anlaşılmadığından ve alacaklının da bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve 08.11.2018 tarihli son celsedeki beyanıyla bu ödemelerin takip konusu alacakla ilgili olmayıp geçmişe ait borçlara ilişkin olduğunu beyan etmesi karşısında, borçlunun itirazını İİK’nın 269/c maddesinde belirtilen belgelerle ispatlayamadığının kabulü gerektiği-
Boşanma davası- Erkek eşin ölümü- Davacı kadının feragat beyanı- Ölen eşin mirasçılarının davaya devam etme hakları-
Boşanma davası, erkek eşin ölümüyle konusuz hale geldikten sonra, davacı kadının feragat beyanının hukuki bir sonuç doğurmayacağı, TMK. m. 181/2 uyarınca ölen eşin mirasçılarının kusur belirlemesi yönünden davaya devam etme haklarının da bulunduğu-
Genel haciz yolu ile ilamsız takip- Şikâyet- İtiraz-
Kuruma başvuru yapılması ve otuz günlük ödeme süresi geçmeden Kurum aleyhine cebri icra yoluna başvurulamayacağı düzenlemesinin emredici bir hüküm olup, takip şartı olduğu- (Bu durumun) Maddi hukuka ilişkin olmayıp, takip hukukuna ilişkin olduğundan ve re’sen gözetilmesi gerektiğinden şikâyet sebebi teşkil ettiği- İcra memurunun kusurlu olup olmamasının, icra mahkemesinde inceleme konusu yapılan işin şikâyet olup olmadığını belirlemede etkili olmadığı-
İstihkak davası- Satış Talebi- Haczin kaldırılması-
"İİK 99 uyarınca istihkak davası açılması ile yalnızca satışın yapılamayacağı, ancak satış isteme süresince satış talep edilmesinin gerektiği" gerekçesi ile "haczin kaldırılmasına" dair verilen icra mahkemesi kararının kesinleştiği görüldüğünden, istihkak davasının da konusuz kaldığının kabulü gerektiği- Bu durumda istihkak davasının konusuz kalması nedeniyle "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği)-
Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin şirketi zarara uğratması- Taşınmazın satışı için alınmış bir yönetim kurulu kararının varlığı- Taşınmaz satışının tek imza ile yapılması- Farklılaştırılmış teselsül ilkesi-
Dava dışı anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri olan davalıların şirketi zararı uğrattıkları iddiasına dayalı olarak zararın tespiti ve belirlenecek olan miktarın davalılardan tahsili ile şirkete ödenmesi istemine ilişkin davada, bilirkişi raporlarında emsal alınan taşınmazlar ile dava konusu yerin konumu, alt yapısı gibi özellikleri değerlendirilmeksizin, keşif icra edilmeksizin emsal alınan taşınmazlar ile dava konusu taşınmaz arasındaki benzerlikler ve farklılıklar ortaya konulmadan ve henüz satış ilanında bulunan ve fakat satışı yapılmayan taşınmazlar emsal alınarak hazırlanan raporlara değer verilmesinin hatalı olduğu- “Farklılaştırılmış teselsül ilkesine” ilişkin yeni bir düzenleme getiren 6102 s. TTK 557 uyarınca, hiç bir yönetim kurulu üyesinin kendisinin sebep olmadığı zararlardan sorumlu olmayacağı- Sorumluluğun dış ilişkide kişisel kusurun varlığına bağlı olduğu- Aynı zarardan birden fazla yönetim kurulu üyesi kusurlu ise, zararın tamamından müteselsil sorumluluklarının devam edeceği, ancak zararın ortaya çıkmasında tek bir üyenin kusuru varsa kural olarak diğer üyelerin dış ilişkide sorumluluktan kurtulacağı- Dava konusu taşınmazın satışı için alınmış bir yönetim kurulu kararının varlığı anlaşılamamış olup, taşınmaz satışının da tek imza ile yapıldığı görüldüğünden, mahkemece eksiklikler incelenerek, TTK. 557/1 uyarınca yönetim kurulu üyelerinin tamamının mı, yoksa bir kısmının kusuruyla mı zararın ortaya çıktığı belirlenerek her bir yönetim kurulu üyesinin sorumlu olacağı miktarın tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği-
Mahkeme kararının tefhimi- Süre tutum dilekçesi- Gerekçeli istinaf dilekçesi- İstinaf süresi-
İlk derece mahkemesi (İş mahkemesi) kararında hükme ilişkin tüm hususlar gerekçeli karar ile birlikte açıklanmış olduğundan, istinaf yoluna başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı- Davalı vekilinin 7036 s. Kanun’daki gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık sürede istinaf nedenlerini belirtir dilekçe vermediği dikkate alındığında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı vekilinin süresinden sonra sunduğu gerekçeli istinaf dilekçesine değer verilmeyerek HMK. 355 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden incelenmesi gerektiği belirtilerek verilen direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Hizmet alım sözleşmesi- 4735 s. Kamu İhale Sözleşmesi K. mad. 24-
Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat bedelinin tahsili istemi- 4735 s. Kamu İhale Sözleşmesi Kanunu mad. 24, sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksikliği ve işin tasfiyesine ilişkin olup, son fıkrasının ise götürü bedel işlerde, işin %80’inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşıldığı durumlarda uygulanmasının mümkün olduğu- İhalenin feshine kadarki bedeli alan davacının talep edebileceği başka bir hakkı bulunmadığı-