İçerik Akışı
Kira farkı alacağının tahsili- İtirazının kaldırılması-
Kira farkı alacağının tahsili amacıyla kira tespit kararına dayanılarak yapılan genel haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun itirazının kaldırabilmesi için mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerektiği-
İİK 89 üzerince yapılan ödemeden sonra yapılan haczedilmezlik şikâyeti-
Haciz ihbarnamesi tebliği üzerine üçüncü kişi tarafından dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmesi iradi nitelikte bir ödeme sayılamayacağından, şikâyet tarihinden önce dosya borcunun ödenmesinin haczedilmezlik şikâyetinin esasının incelenmesine engel olmadığı-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun "şikayet" mi yoksa "itiraz" mı olduğu-
"Takibe konu alacağın ilamsız icra yolu ile tahsilinin gerekip gerekmediği" hususu icra müdürlüğünce re’sen gözetilmesi gerektiğinden, "İİK hükümlerine göre ilamsız takip yapılamayacağı, ihtilafın idari yargının görev alanına girdiği" yönündeki iddianın, "borca itiraz" sebebi değil, "şikâyet" sebebi olduğu ve icra mahkemesince işin esasının incelenmesi gerektiği-
Tıbbi uygulama hatası iddiası- Malpraktis- Tazminat davası- Mahkemece yapılan incelemenin yeterli olup olmadığı- İddia ve savunmaların hukuken karşılanması- Aydınlatılmış onam- Hasta ve özel hastane kavramları-
Enjeksiyona bağlı düşük ayak sekelinin oluşması sonrasında tıbbi uygulama hatası iddiasıyla açılan tazminat davasında mahkemece yapılan incelemenin yeterli olup olmadığı- Aydınlatılmış onamın alınmasının gerekip gerekmediği (YHGK)-
Menfi tespit- Sahteliği konusunda ciddi şüphe bulunan bono- İhtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulması- HMK 209 vs. İİK 72
İcra mahkemesinde alınan bilirkişi raporları gözetildiğinde, menfi tespit davasına bakan mahkemece "sahteliği" konusunda ciddi şüphe bulunan bonoya dayalı "takibin durdurulmasına" (HMK. 209) yönelik verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu-
Tasarrufun iptal davası (İİK 277 vd.)- Muvazaalı işlemin iptali davası (TBK 19)-Anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca tazminat devri- İİK. m. 283'ün kıyasen uygulanma şekli- TBK. 19'a dayalı davada davalılar- Tazminatla sorumluluk
Davanın İİK 277 vd. uyarınca açılan "iptal davası" mı yoksa TBK 19'a dayalı "muvazaalı işlemin iptali davası" mı olduğunu, hakimin, dava dilekçesindeki ileri sürüşe, yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre re'sen nitelendirmesi gerektiği- Anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca tazminat karşılığı taşınmazın devredildiği ve boşanma işleminin üzerinden yaklaşık 17 gün sonra davalıların yeniden evlendikleri gözetildiğinde, anlaşmalı boşanma işleminin mal kaçırmak amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği- TBK. 19'a dayalı muvazaalı işlemin iptaline ilişkin davalarda; İİK. m. 283'ün, sadece "haciz ve satış isteme yetkisine" yönelik kısmın kıyasen uygulanabileceği, üçüncü kişinin tazminatla sorumlu tutulamayacağı- Davacının, taşınmazın devir silsilesi içindeki tüm satışların muvazaalı olduğunu ispatlanması gerektiği ve taşınmazı devir alan dava dışı kişilerin de davaya dahil edilmesi gerektiği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip- Kredi sözleşmesi- Kefil- İcra emri- İhalenin feshi-
İİK. 149. uyarınca kredi sözleşmesi kefillerine icra emri gönderilemeyeceği- Takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesindeki kefilin ihalenin feshini talep edemeyeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Takibin infazen işlemden kaldırılması- Ek takip talebi- Usul ekonomisi-
Takibin yalnızca infazen işlemden kaldırmış olup iptal edilmemesi halinde, ek takip talebi verilmek sureti ile takibe devam etme imkanı bulunduğundan, yeni takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu-
İşe iade- İşe başlatılmak için işverene yapılan başvuru- Adi ortaklardan birine yapılan başvuru-
İşe iade başvurusu için Kanunda herhangi bir başvuru usul ya da yöntemi öngörülmediği- İşçi tarafından yazılı ya da ispat edilmesi koşuluyla sözlü olarak dahi başlama iradesinin gösterilmesinin yeterli olduğu- Bir başka anlatımla önem arz eden hususun iyi niyetli (işe) başlama çabasının karşı tarafa ulaştırılması olduğu- Davacı işçi tarafından işe iade kararının kesinleşmesi üzerine yasal on iş günü içinde işe iadesine karar verilen ortak girişim X ve Y işyerlerine ayrı ayrı ihtarname gönderilerek işe başlatılma talebinde bulunulduğu, X'e tebligat yapıldığı hâlde, adi ortaklığı oluşturan diğer ortak Y’nin işe iade kararı ve ticaret sicilinde belirtilen adresine çıkartılan tebligatın ise adresten taşınması nedeni ile iade edildiği- Tebligatlar şirketlerin işe iade kararı ve ticaret sicilinde kayıtlı adreslerine çıkarıldığından, Y Şirketinin resmi kayıtlarda belirtilen adresine tebligat yapılamamasının sorumluluğunun davacı işçiye yüklenemeyeceği-
SATIŞ GİDERLERİ TARİFESİ
8 Mart 2022 SALI - Resmî Gazete - Sayı : 31772