İçerik Akışı
Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemi- Hukuki yarar-Manevi tazminat-
Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemi- Bebeğin down sendromlu olarak dünyaya gelmesi- Hukuki olarak hamileliğe son verebilme süresi dolduktan sonra hastayı takip etmeye başlayan doktora karşı açılan davada hukuki yarar- Davacının gebelik takibiyle ilgili tüm hasta kayıtlarının eksiksiz şekilde dosya kapsamına alınmasından sonra yapılacak değerlendirme yapılması gerektiği- Poliçenin teminat kapsamına manevi tazminat klozunun da ayrıca ve açıkça dahil edilip edilmediğinin ve sigortalı tarafından ödenen primler hesaplanırken manevi tazminat klozunun gözetilip gözetilmediğinin açıklığa kavuşturulması gerektiği-
Satış isteme süresi- COVID-19 nedeniyle sürelerin durması-
6 aylık satış isteme süresinin (İİK150/e), COVID-19 nedeniyle "süresi duran" işlemlerden olduğu-
Vekillerinden birisine yapılan tebligat- Diğer vekiline yapılan ikinci tebligat- Temyiz süresi- Fer’î müdahilin katılma yoluyla temyiz hakkı-
Birden fazla vekili olan davalının, vekillerinden birisine yapılan tebligatın varlığı ve geçerliliği karşısında davalı asıl tarafından daha sonra sunulan vekâletnamedeki diğer vekiline yapılan ikinci tebligatın sonuca etkisinin olmadığı, temyiz süresinin ilk tebligattan itibaren başlayacağı ve ikinci tebligat ile yeni bir sürenin başlamayacağı gözetildiğinde yasal on beş günlük temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekeceği- Davalı banka yanında fer’î müdahil olarak davaya katılan şahsın HUMK'nin 433/2 maddesi gereğince ancak karşı taraf sıfatına sahip davacı tarafın temyizine karşı katılma yoluyla temyiz hakkı bulunduğundan yanında davaya katıldığı davalı bankanın süresinde olmayan temyiz dilekçesine istinaden katılma yoluyla temyiz yoluna başvurmasının mümkün olmadığı-
Asıl alacaklının "lehtar" değil de, lehtarın temsilcisi olduğu şirket olması- Menfi tespit-
Malen kaydı ile davalı adına düzenlenen bonoların asıl alacaklısı dava dışı şirket olup, davacı borçlunun lehtar davalıya değil de, lehtarın temsilcisi olduğu dava dışı şirkete borcu olduğu açık olduğundan tarafların buna ilişkin ikrarının dikkate alınması gerektiği- Tarafların asıl alacaklının dava dışı şirket olduğunu ikrar etmesiyle, kambiyo hukukuna ilişkin ilkelerin eldeki davada uygulama imkânı kalmadığı gibi, ikrarın da tarafları bağlayacağı-
Karaman Barosu Konferans Duyurusu
İcra Hukukuna İlişkin Yargıtay'ın Son İçtihatları ve İİK'da Yapılan Son Değişiklikler
Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebligat- Direnme kararı-
Kararın tebliğine ilişkin olarak davalı vekili adına çıkartılan tebliğ mazbatasının üzerindeki bilgiye göre "Birlikte sakin aynı adreste çalışmakta olan .. imzasına teslim edildi" açıklamasına yer verilmesine rağmen; vekilin tebligat sırasında adreste bulunmama sebebi tebliğ mazbatasına yazılmadığı- Tebliğ memuru, muhatabın adreste bulunmaması hâlinde, hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazarak tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalatmak suretiyle tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunan kişiye vermesi gerektiği- Bu kişinin beyanını imzadan kaçınması ve tebliğ evrakını kabul etmemesi hâlinde, tebliğ memurunca bu husus tutanağa yazılıp imzalanarak tebligat evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edilmesi ve teslim edilen kişinin adresini içeren ihbarname gösterilen adresin kapısına yapıştırılması gerektiği- Direnme kararının yerinde olup olmadığı ile ilgili bir karar vermek üzere bozma kararını veren Yargıtay 20. HD.'nin kapatılmış olması nedeniyle, dosyanın Yargıtay 8. HD.'ye gönderilmesi gerektiği-
Kira bedeli- Borçlunun temerrüde düşüp düşmediği- Dekontlarda kira borcunun hangi aya ait olduğu açıklanması- TBK m. 102-
Dekontlarında borçlu tarafından kira borcunun hangi aya ait olduğunun açıklanması halinde, TBK’nın 102. maddesinin uygulanamayacağı ve ödemelerin daha önce muaccel olan kira borcu için yapıldığının kabul edilemeyeceği-
İİK.278/3-1'de yer alan “Karı ve koca ile…” ibaresinin iptali-
Anayasa Mahkemesi'nin İptal Kararı
İlamların icrası- Bakiye faiz alacağının icrası usulü
İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmişse ancak bu tarihten sonra faiz istenebileceğinden bakiye faiz alacağı aynı dosya üzerinden istenebileceği- İlam takip tarihinden önce kesinleşmişse; alacaklının bakiye faiz alacağını yeni bir icra takibi ile istemesi gerektiği-
İhalenin feshi- İhaleye katılımın engellendiği iddiası- Soyut tanık beyanları
Alacaklının, dava açılması hâlinde ihalenin sonuçlanmasının uzun süreceğini söylemesinin ihaleye katılımı engel olabilecek nitelikte bir eylem olmadığı- İhaleye katılımın engellendiğine yönelik icra müdürlüğünce düzenlenmiş bir tutanak bulunmadığı gibi, resmi makamlara yapılmış bir başvuru da bulunmaması karşısında soyut tanık beyanlarının fesat iddiasının ispatı için yeterli olmadığı- Alıcı dışında üç kişinin daha ihaleye katılıp pey sürdüğünden, ihale bedeli dikkate alındığında zarar unsurunun da gerçekleşmediği- İcra takibinde "borçlu" sıfatını taşımayan şikayetçinin ve takip borçlusu olsa da taşınmazın maliki olmayan şikayetçinin, aktif husumet yokluğu nedeniyle meskeniyet şikâyetinde bulunamayacağı- Meskeniyet şikâyetinin süreden reddine ilişkin kararın temyizinin satışı durdurmayacağı-