İçerik Akışı
Menfi tespit ve istirdat davası- İlamın kesinleşmeden takibe konu edilemesi- Şikayetin süresi-
Menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğine dair şikayetin 7 gün içinde yapılması gerektiği-
İhtiyati Hacze itiraz- İncelemeye Görevli Mahkeme-
İİK mad. 265/1 uyarınca; kendisi dinlenilmeden ihtiyati haciz kararı verilen borçlu hakkında, verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı 'kararı veren mahkemeye' müracaatla itiraz edebileceği, ancak ihtiyati hacze konu alacak hakkında dava açılması, ihtiyati hacze itirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli bulunduğuna ilişkin kuralın istisnasını teşkil ettiği (davanın açıldığı mahkemede itiraz edileceği)- İhtiyati haciz kararından sonra borçlu tarafından menfi tespit davasının dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğu anlaşılmakla, itirazın esas uyuşmazlığa bakan menfi tespit davasının görüldüğü dosyadan incelenmesi gerektiği-
Arabuluculuk Başvuru Formu- Arabuluculuk sürecinde talep edilme-
Anlaşmazlıklara ve tereddütlere meydan verilmemesi için arabuluculuk tutanağında tarafların anlaştıkları yada anlaşamadıkları alacak kalemlerinin tek tek belirtilmesi gerektiği- Arabulucu tarafından dosyaya sunulan 'Arabuluculuk Başvuru Formu'ndan, dava dilekçesinde talep edilen kötüniyet tazminatı alacağının arabuluculuk sürecinde talep edilmediği anlaşıldığından, kötüniyet tazminatı alacağına yönelik davanın usulden red kararı doğru ise de dava dilekçesinde talep edilen hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin alacağı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alacaklarının “Arabuluculuk Başvuru Formu”nda da talep edilmesi karşısında bu talepler yönünden arabuluculuğa başvuru şartının gerçekleştiği kabul edilerek esasa dair inceleme yapılması gerektiği-
İş Kazası- İşverenin Sorumluluğu- Trafik Kazası-
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işverenin iş yerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli yükümlülüklerini yerine getirmek, bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğundan, somut olayda, işverenin şoförü olan işçinin kazanın gerçekleştiği gün kaç saat çalıştığı, bu çalışma saatleri içinde birden fazla yere sefer yapıp yapmadığı, ne kadar süre istirahat yapması gerektiği, kazanın gerçekleştiği an itibariyle yorgun olup olmadığı, aracın teknik bakım ve kontrollerinde eksiklik olup olmadığı, yapılan işin niteliğine göre, iş ile ilgili ve işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerine göre işverenin işyerinde alması gerekli önlemleri alıp almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususların kapsamlı bilirkişi raporuyla incelenerek, kazada işverenin bir kusurunun olup olmadığının tespiti gerekeceği, aynı zamanda işveren, çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, bu çerçevede işçisinin yasal sınırları aşar süratte araç kullanmasını önlemek için gerekli tedbirleri alması, risklerden kaçınması, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmesi, risk değerlendirmesi yapması ve/veya yaptırması, teknik gelişmelere uyum göstermesi, tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmesi, mesleki riskleri önlemesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbiri alması, gerekli araç ve gereçleri sağlaması, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmesi ve mevcut iş yerinin iyileştirilmesi için çalışmalar yapması gerektiği-
Manevi Tazminat- Kişinin Üzüntü Yaşaması-
TBK.nun sair hükümleri uyarınca, kişilere verilen manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesi mümkün olup, davalı Sosyal Sigortalar Kurumu'nun, işlemleri nedeniyle davacıların 'üzüntü yaşadığı anlaşılsa dahi' kural olarak bu nitelikteki Kurum hatasının, sigortalının şahsiyet hakkını hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğratmış kabul edilmeyeceği-
Demiryolu ile yük ve yolcu taşıma sözleşmelerinden doğan sorumluluk-
Davanın devamı esnasında TCDD Taşımacılık A.Ş.'nin tüzel kişilik kazanmış olması karşısında, mahkemece, davalıya ne surette kusur izafe edildiği üzerinde durularak, varsa olaydaki kusurun mevcut düzenlemeden sonra Genel Müdürlüğün mü yoksa Şirketin mi sorumluluk sahasında kaldığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi, kusurun sadece Şirketin sorumluluk sahasında kaldığı anlaşılırsa bu takdirde Genel Müdürlüğün taraf sıfatı son bulup, şirket taraf sıfatını kazanacağından, mahkemece, yürürlüğe giren Kanun nedeniyle re'sen bir değerlendirme yapılması gerektiği-
Yurt içi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen bedelin rücuen tazmini-
Davalı tarafından, dava dışı sigortalıya bir çok fatura kesilmiş olup, sigortalının ekspertiz raporundaki beyanı da dikkate alındığında bu faturaların kira bedeli için düzenlendiği ve bu durumda davalı ile davacının sigortalısı arasındaki uzun süreli araç kira ilişkisinin ispatlandığı ve poliçe özel şartı gereğince davacının davalıya rücu imkanı bulunmadığı anlaşıldığı-
Yetki Kaydı- Kefil-
Yetki Kaydının Kefile Etkisi
Satış ilanının tebliği- Vekile tebligat-
Vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı düzenlenmiş ise de vekil ile borçlu arasında menfaat çatışması bulunduğu ve vekilin icra takibinde hasım olarak ilgili olduğu işlerde borçlunun vekili sıfatı ile yapılacak tebligatların usulsüz olduğu-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, işgücü kaybı tazminatı ve manevi tazminat istemi- Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi- İndirim- Teminat limiti- Davalı sigortacı tarafından davadan önce yapılan ödeme- Zararın belirlenmesinden sonra tazminatın tayini-
Davalı sigortacı tarafından davadan önce yapılan ödemenin, zararın belirlenmesinden sonra tazminatın tayininde dikkate alınması gereken bir husus olduğu, davalının sorumluluğu da hesaplanan tazminat miktarına göre ve poliçe teminat limitiyle sınırlı biçimde tayin edileceğinden, davalının ödediği bedelin güncellenmiş değerinin, poliçedeki teminat limitinden değil, davacı için hesaplanan tazminattan düşülmesi ve bu düşüm yapıldıktan sonra da davacının tazminat alacağı poliçe limiti üzerinde kaldığı ve davalının daha önce ödediği oranda limitini tükettiği gözetilmek suretiyle, davalı sigortacının ödediği bedelin limitten düşülmesiyle belirlenecek miktarın, davalı sigorta şirketi yönünden de hüküm altına alınması gerektiği-