İçerik Akışı

Ticari İşletmenin Borçları - Alacaklıları Zarara Uğratma

Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların; ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödenmemesi, ancak o icra takibi ile sınırlı olduğundan, borçlunun gönderilen ödeme emrindeki borcu ödemeyerek, aynı anda birden fazla alacaklıyı zarara uğratması söz konusu olamayacağı, bu nedenle atılı suçun aynı neviden fikri içtima halinde işlenmesinin mümkün olmadığı-

Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-

Davacılar desteğinin eğitim gördüğü meslek eğitim merkezinden mezun olduğunda, mezun olduğu okulun uzmanlık alanına göre ne iş yapabileceği, iş bulma durumuna göre elde edebileceği gelirin saptanması için emsal gelir araştırması yapılması, bu tespitlerden sonra desteğin belirlenen geliri üzerinden maddi tazminat hesaplaması yaptırılması gerekirken, asgari ücret kadar gelir elde edeceği varsayımına dayanan bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu- Kazada yolcu olan davacının kusursuz olduğu ve davacının kasksız şekilde nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde yolculuk yapmasının, sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmesi gerektiği- Mahkemece; öncelikle destek yolcunun trafik akışına ilişkin olarak kusursuz olduğu kabul edilerek daha sonra davacının uygun olmayan şekilde kasksız yolculuk yaptığı hakim tarafından değerlendirilerek, dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği-

Üst Düzey Yönetici- Fazla Çalışma Ücreti

Üst düzey yönetici olan akaryakıt istasyon müdürünün, fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı-

Nafaka Yükümlülüğü Doğmadan Yapılan Ödemeler-

Nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilemeyeceği- Mahkemece nafaka takdirine ilişkin ara kararından önce yapılan ödemelerin takibe konu alacaktan mahsup edilmeksizin hesaplanacak borç miktarı ile ilgili itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-

'Dain-i mürtehin' olarak sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkı-

'Dain-i mürtehin' olarak sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkı dava dışı bankaya ait olduğundan, sigortalının, ancak dain-i mürtehinin açık muvafakatini almak suretiyle tazminat isteme hakkında sahip olacağı- Hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, ''itiraz hakem heyeti'nce; "dain-i mürtehin olan banka tarafından yapılan muvafakatın şartlı olması nedeni ile geçersiz olduğu gerekçesi ile başvurunun/itirazın reddine karar verilmişse de, dava dışı bankanın cevabına göre, davaya muvafakatı şartlı ise de, yine banka tarafından dosyaya bildirilen diğer cevaplarda "şartsız ve açıkça davaya muvafakat ettiklerinin" bildirilmesi, "kredi borcunun düzenli olarak ödeniyor olduğunun" yine aynı bankanın yazı cevaplarından anlaşılıyor olması ve bankanın davaya asli müdahale talebinin bulunması karşısında, İtiraz Hakem Heyetince "dain mürtehin sıfatı bulunan bankanın muvafakatinin geçerli olmadığının" kabul edilmesinin doğru görülmediği- Banka tarafından bildirilen borç miktarının, kredi teminat miktarının altında kaldığı gözetildiğinde, kredi borç miktarını aşan teminat limiti yönünden de bankanın davaya muvafakatinin aranmasına gerek olmadığı-

İcra dosyasındaki bir diğer borçluya haciz ihbarnamesi gönderilebilir mi?

Somut olayda; şikayetçi borçluya diğer takip borçlusu şirketin kendilerinde olan alacakları için İİK mad. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiğinin anlaşılması karşısında, haciz ihbarnamesi gönderilen diğer takip borçlusunun İİK mad. 89 anlamında üçüncü kişi sayılamayacağından, gönderilen haciz ihbarnamesi hukuki sonuç doğurmayacağı-

Konkordato mühleti- İpotekli takip- Tedbir kararı- Kira gelirlerinin icra dosyasına ödenmesi-

İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takipte, İİK mad. 150/b uyarınca kira bedellerinin takip dosyasına ödenmesi işleminin, (iflasın ertelenmesi ve) konkordato mühleti verilmesi talebinde muhafaza tedbiri olarak değerlendirilemeyeceği- Konkordato talebini inceleyen asliye ticaret mahkemesinin tedbir kararında açıkça yer almayan "kira gelirlerinin, konkordato projesi içerisinde yer alıp almadığının" yorum yolu ile icra mahkemesince değerlendirme konusu yapılamayacağı- Borçlunun kira gelirlerinin konkordato projesi içerisinde yer aldığı, dolayısıyla kira gelirlerinin icra takip dosyasına yatırılmasının konkordato mühletinden beklenen amacı sonuçsuz bırakacağı iddiasını ancak kesin konkordato mühletini veren asliye ticaret mahkemesinde ileri sürerek bu konuda tedbir kararı verilmesi ve verilen tedbir kararının aksine müdürlükçe işlem yapılması halinde bu hususu şikayet konusu edebileceği-

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi- Eksik ve ayıplı işler- Kira ve cezai şart alacağı- Faiz-

Eksik, ayıplı iş tazminatı taleplerine dair yeterli araştırma yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu- Her paydaşın ortak alanlarda payı bulunduğundan bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden arsa sahibinin en fazla sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabileceği- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde "...inşaat süresinin bitiminde hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın -kira tazminatından hariç- cezai şartın muaccel olacağı...’ kararlaştırıldığından ve temerrütte gerçekleşmiş olduğundan kira tazminatı yanında ceza-i şarta da hükmedilmesi gerektiği- Yüklenicinin kendi edimini ifa etmeden kira tazminatı talep edemeyeceği, ayrıca imal ettiği bağımsız bölümler kendi uhtesinde olup, tapu kaydı olmadan da fiilen kullanılabileceği- Tapu iptal ve tescil talebi de bulunmakta olup mahkemece, yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirip getirmediğinin belirlenmesi gerekli olup yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirmesi, arsa sahibinin alacaklı olduğu bedel (kira tazminatı, eksik ve ayıplı iş) olması halinde bu bedelleri karşılayacak şekilde bağımsız bölüm elde tutulması ya da yükleniciye mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilmesi ve depo edilmesi halinde birlikte ifa kuralı gereği davanın kabulüne karar verilmesi, verilen süreye rağmen kira tazminatı ve var ise eksik ve ayıplı işler bedeli, davacı yüklenici tarafından depo edilmez ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği- “Avans faizine" mi "yasal faize" hükmedilmesi gerektiği-

Katkı payı alacağı- İlamın icraya konu edilmesi-

Katkı payı alacağına ilişkin davalarda, taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemeyeceği, bu nedenle taşınmazın aynı ile ilgili hüküm verilemeyeceği, bu haliyle alacak ilamı olup kesinleşmesine gerek olmadığı, katkı payı alacağına ilişkin davalar da Medeni Kanun'un 227 ve devamı maddelerine dayalı katkı payı alacağına ilişkin olup, bu nevi ilamların konu olarak anılan Kanunun “Aile Hukuku” kitabında yer alsa da, tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer’i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamlar olduğu, bu nitelikleri itibariyle de katkı payı alacağına ilişkin ilamlar ile bu ilamların fer'i niteliğindeki ilamın, vekalet ücreti ve yargılama giderinin diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmalarının mümkün olduğu-

Avukatın Haksız Azli- Vekalet Ücreti-

Avukatın haksız azli halinde, artık işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, azil tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebileceği, bu nedenle davacı avukat, tahsil edilmemiş olsa dahi karşı yan vekalet ücretine hak kazanmış olacağı-