İçerik Akışı

Borçlunun takibi haricen öğrenerek itirazda bulunması-

Ödeme emrinin hiç tebliğ edilmemiş olması halinde, borçlunun takibi haricen öğrenerek itirazda bulunması durumunda itirazın geçerli olmadığı- Borçluya usule uygun olarak ödeme emri tebliğ edildiğinden ve ödeme emri tebliğ edilmekle de icra takip süreci devam edeceğinden, borçlunun tebliğden önce yaptığı itirazı geçerli olduğu- Mahkemece kira ilişkisini ve kira bedelini inkar etmemiş olan davalı borçlunun ödeme iddiası üzerinde durulup takibe konu alacağın ödenip ödenmediğinin tespiti ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-

Tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği- İntifadan men-Tanık delili- Müdahalesinin ne zaman başlayıp ne zaman sona erdiği- Taşınmazın kullanmasına muvafakat-

Davalılar, dava konusu taşınmazda paydaş olmadıklarından, mahkemenin intifadan men şartı gerçekleşmediği gerekçesi ile ecrimisil talebini reddetmesinin isabetsiz olduğu- Dava dilekçesinde tanık deliline dayanan ve mahkemece tanıkların bildirilmesi için usulüne uygun süre verilmeyen davacının tanıkları dinlenmeden karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece, davacı tarafa tanıklarının bildirilmesi için süre ve imkan tanınarak davalıların müdahalesinin ne zaman başlayıp ne zaman sona erdiğinin ve davacı tarafın davalıların taşınmazı kullanmasına herhangi bir muvafakatının bulunup bulunmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ile oluşacak sonuca göre ecrimisil talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Davalıların müdahalesinin dava açıldıktan sonra sona erdiğinin anlaşılması halinde davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılardan alınmasına karar verilmesi gerektiği-

Tasarrufun iptali davası- Borçlunun muvazaayı kabul beyanı- Satıştan bir dakika önce borçlunun şirketine gönderilen para- Vekalet ücreti-

Borçlunun muvazaayı kabul beyanının tek başına tasarrufun iptali davasının kabulü için yeterli olmadığı- Satıştan bir dakika önce borçlunun şirketine gönderilen paranın, borçlu ile bir başka ilişkisi olduğu ispat edilmeyen üçüncü kişi için, taşınmaz satış bedeli olarak gönderildiğinin kabulü gerekeceği- Tasarrufun iptali davası esastan reddedilmesi halinde, davalılar lehine takip konusu alacak miktarı ile dava konusu taşınmazın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-

Tarım arazisi- Fiili taksim- Önalım hakkı-

Tarım arazilerinde fiili taksim olgusu, önalım hakkına engel teşkil eder mi?

Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında yer alması gereken hususlar-

Bölge adliye mahkemesince, esas hakkında taleplerin her biri hakkında tek tek hüküm kurulması gerekirken, ilk derece mahkemesi kararına gönderme yapılmak suretiyle ilk derece mahkeme kararının diğer kısımlarına aynen geçerlilik tanıyacak ve kararın infazında tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-

Tasarrufun iptali davası- Hukuki yarar

Tasarruf kavramı borçlunun malvarlığını azaltıcı nitelikte hukuki işlemleri ve hukuki fiillerini de içerdiğinden davalılar arasındaki senet düzenleme fiilinin tasarruf kavramı içinde olduğu; davacının bu tasarrufu iptal ettirmekte hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiği-

Noterin kusursuz sorumluluğuna ilişkin tazminat davası-

Dava dışı üçüncü kişinin kimlik bilgileri kullanılarak sahte kimlik düzenlendiği, bahse konu sahte kimlik esas alınarak araç satışının gerçekleştirildiği, noter işlemi sırasında kullanılan sahte nüfus cüzdan suretinin aslı temin edilemediğinden, sahte nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılamadığı uyuşmazlıkta, davalı noterin sorumluluğu kusursuz sorumluluk olup, oluşan zarar ile davalı noter işlemi arasında uygun illiyet bağının kurulduğunun kabulü gerektiği- Davalı noterin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde nedensellik bağının kesildiğini ispat etmesi gerektiği- Bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı-

İtirazın iptali- Asıl alacağın likit olması- Faiz alacağının likit olması- İcra inkâr tazminatı-

Dava konusu asıl alacak miktarı likit ve belirli olmasına rağmen, faturalarda belirtilen faiz oranları ile takip talebinde yer alan faiz oranlarının farklı olması halinde, işlemiş faiz alacağının likit olduğundan söz edilemeyeceği ve bu durumda icra inkâr tazminatının asıl alacak ile faiz oranının toplanması suretiyle belirlenemeyeceği- Takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan (6352 s. K. mad. 1. ile 02.07.2012 tarihinde eklenen) “Bu kanunda öngörülen icra inkâr tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde takip talebi veya davadaki talep esas alınır” hükmünün (İİK. mad. 67/4) eldeki davaya uygulanamayacağı-

Tüketim Bedeli- KDV- Rücu

Elektriği fiilen kullanan kişilerin, abone ile birlikte tüketim bedelinden sorumlu olduğu- Abone davacının fiili kullanıcı davalılara şirkete yaptığı elektrik borcu ödemesine ilişkin rücu hakkı bulunduğu- Bedeli zamanında ödemeyerek artmasında kendi kusuru olan davacının, bu konuda davalılara ihbarda da bulunmadığı, bu nedenle davalıların gecikme zammından ve gecikme zammına uygulanan KDV sorumlu tutulamayacağı- Davacının rücu hakkı yalnızca fatura bedeli için olduğu- Davacının rücu alacağından müteselsilen sorumlu olan davalıların isimlerinin hüküm fıkrasına ayrı ayrı yazılması gerektiği-

Dava Şartı- Derdestlik- Dava Şartı Eksikliğinin Tamamlanması- Usul Ekonomisi-

"Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması" şeklindeki dava şartının, re'sen gözetileceği- Derdestliğin olması için aynı davanın iki kez açılması gerektiği- Davanın açıldığı sırada görülmekte olan önceki dava henüz sonuçlanmamış olsa da, ön inceleme aşamasında, önce açılan davanın reddine ilişkin kararın kesinleştiği anlaşıldığından, mahkemece, "dava açıldığı sırada mevcut olan dava şartı eksikliği, ön inceleme aşaması öncesinde tamamlanmış olduğundan" ve "dava şartı noksanlığı giderildiğinden" işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği-