İçerik Akışı
Sendika aidat alacağı- Belirsiz alacak davası-
Sendika üyelik ve dayanışma aidatı alacağının belirsiz alacak olduğu-
Tasarrufun iptali- Satış silsilesi içindeki dava dışı kişinin davaya dahili-
Borçlu şirket tarafından satılan aracın birden fazla satışa konu olarak el değiştirilmesi halinde, araçla ilgili olarak tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için (dava dışı beşinci kişi, aracı tekrar davalı dördüncü kişiye satsa dahi) satış silsilesi içinde yer alan dava dışı kişinin de davaya dahil edilerek, bu kişi yönünden de tasarrufun iptali koşullarının değerlendirilmesi gerektiği-
Ergin çocuğun nafaka istemi-
Ergin olan davacının örgün eğitime devam etmediği, devam mecburiyeti ve okulu bitirmek için belli bir süre şartı olmayan açık liseye kayıt yaptırarak, iki buçuk yılda bitirilebilecek okula yaklaşık yedi yıla yakın süre kayıt yenileyip kaydın açık tuttuğu, bu okula kayıtlı olmanın çalışmaya engel olmadığı anlaşıldığından, davacının TMK. mad. 328/2 kapsamında nafaka isteme hakkı isteyemeyeceği, bu talebinin hakkın kötüye kullanımı mahiyetinde olacağı-
Taşımacılıkta bagaj kaybı- Manevi tazminat-
Montreal Konvansiyonu’nun 19. maddesinde taşıyıcıların; yolcunun bagaj ve kargolarını taşırken meydana gelen gecikmeden doğan hasarlarından sorumlu olacakları söylenmiş ise de işbu sorumluluğun manevi yönünün bulunup bulunmadığı noktasında açıklık olmadığı- Ancak uğranılan manevi zararların TBK.m.58'e dayanılarak talep edilebileceği- Davacıların 4 gün sürecek yurt dışı turu için tercih ettikleri hava yolu firmasının, davacıların bagajını uçakla birlikte değil de 3 gün sonra getirmesi halinde ve davacıların bagajlar getirilene kadar hava yolu firması ile iletişimde olmaya çabaladıkları, kronik hastalıkları için kullandıkları ilaçların ve seyahat için gerekli diğer kişisel eşyalarının bagajlarda bulunduğu, planlanan 4 günlük seyahatinin ilk 3 gününün valizlere ulaşamamanın verdiği stres ve sıkıntıyla geçtiği anlaşılıyorsa manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
İş akdini fesih- İrade sakatlığı iddiası-
Baskıyla istifa dilekçesi sunduğunu öne süren davacı işçiyi "tazminatlarının ödeneceği" taahhüdünde bulunarak istifa ettirenin banka güvenlik amiri olması halinde, banka güvenlik amirinin davacıyı işten çıkarma ve tazminatlarının ödenmesine yönelik taahhütte bulunma yetkisinin bulunmaması sebebiyle ve ayrıca davacı işçiden belge alınırken iradesinin sakatlandığı da somut delillerle kanıtlanamıyorsa işçi lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmetmenin hatalı olacağı-
Ticari taksi sahibi ile aracı kullanan şoför arasındaki hukuki ilişkinin niteliği- İş sözleşmesi- Hasılat kirası-
Taksi şoförünün, araç sahibine her gün düzenli olarak yaptığı ödemeden geride kalanın kazanç olduğu bir ilişkide ekonomik riski taşıyanın şoför olduğu ve bu durumda taksi şoförü ile araç sahibine arasındaki ilişkinin iş ilişkisi olmayıp kira akdine dayandığı-
Ödeme şartını ihlâl- Aynı borç ilişkisi nedeniyle farklı kambiyo takipleri yapılması- Tazyik hapsi miktarı-
Borçlu sanık hakkında taahhüdü ihlâl suçundan açılan davalarda farklı icra dosyalarından verilen taahhütlerin, tanzim tarihleri aynı ve aynı borç ilişkisinden doğan ayrı ayrı bonolara ilişkin olması halinde toplam tazyik hapsi miktarının 3 ayı geçemeyeceği- Ayrı ayrı her bir taahhüt için sanığın cezalandırılamayacağı-
Bonoda "çift vade"
Bononun düzenlenme tarihinin, bononun üst bölümünde yer alan vade tarihi kısmında da tekrarının çift vade anlamına gelmeyeceği- Aksini kabul etmenin, aşırı şekilcilik olacağı ve hak kaybına yol açacağı-
Menfi tespit- Arabuluculuk dava şartı- Davaların yığılması-
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı- "Davaların yığılması" şeklinde açılan "itirazın iptali davası" ile "menfi tespit davasının" tefriki ile itirazın iptali davasında arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmesi, menfi tespit davası yönünden ise dava değeri üzerinden harç eksikliği ikmal edilerek davanın görülmesi gerektiği-
Borca itiraz- Davanın açılma zamanı-
Dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte, elektronik imza ile dava açılması durumunda ise dava, dava dilekçesinin sisteme kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağı- Ödeme emrinin 04/10/2018 tarihinde tebliği üzerine borçlunun takibe karşı itirazlarını içeren dilekçesini ilgili İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmek üzere 08/10/2018 tarihinde sunduğu ve aynı tarihte mahkeme hakimince muhabere defterine kaydedildiğine dair havalesinin yapıldığı, harcın ise 12/10/2018 tarihinde ödendiği uyuşmazlıkta, dava dilekçesinin hakim tarafından havale edildiği tarih itibariyle davanın yasal beş günlük süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği-
