İçerik Akışı

Tapu iptali ve tescil kararından sonra haciz konulması-

Davalının haczinin davacının açtğıı tapu iptali ve tescil istemli davanın karar tarihinden sonra işlendiği anlaşıldığından, mahkemece, dava konusu taşınmazın borçlu adına olan tapu kaydının iptali ile üçüncü kişi adına tesciline karar verildiği, verilen tescil kararının "kurucu" nitelikte bir işlem değil, "bildirici" nitelikte bir işlem olduğu, bu durumda mülkiyet hakkının haciz tarihinden önce davacı üçüncü kişiye geçtiğinin kabul edilerek haczin kaldırılmasına ilişkin davanın kabulü gerektiği-

Toplu İpotek - Takip -

Bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan kurulan rehine toplu rehin, kollektif rehin, müşterek rehin veya birlikte rehin denileceği ve bu rehinin amacının, tek bir alacağın tamamının, birden fazla taşınmaz ile tahsil edilmesi olduğu- Somut olayda, dava konusu taşınmazlar üzerinde kurulu ipoteklerin; toplu ipotek olması nedeniyle, alacaklı tarafından tüm taşınmazlar hakkında takip yapılması gerektiği-

Genel Kurul Kararının İptali- Karar Nisabının Sağlanması-

Limited şirketin genel kurul kararının iptali istemli davada, TTK mad. 621 hükmünün, önemli genel kurul kararlarının düzenlendiği, bu düzenleme gereğince bir ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması önemli nitelikte kararlar olup, bu kararların temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabileceği hususunu düzenlediği, bu durum karşısında, davalı şirketin iki ortağının olduğu gözönüne alındığında; her iki ortağın da aynı yönde oy kullanmaması halinde önemli bir karar alabilecek nisaba sahip olunamayacağı-

Marka Tescili- Tamamlayıcı Nitelikte İşaretler-

Bir işaretin marka olarak tescil edilebilmesi için, ayırt edilebilir bir niteliğe sahip olması gerektiği, şayet bir işaret, tescili istenen mal veya hizmetin adını, niteliğini, karakteristik özelliklerini içeriyor; cins, çeşit, kalite, vasıf, miktar, amaç, coğrafi kaynak, malların ya da hizmetlerin üretildikleri zaman, değer gibi unsurlardan oluşuyor ya da bu unsurları münhasıran içeriyor ise, bu işaretin ayırt edici değil, tanımlayıcı nitelikte olduğunun kabul edileceği, tamamlayıcı nitelikteki bu durumun ise marka olarak tescilinin mümkün olmayacağı-

İpotek Hakkının Bölünmezliği İlkesi-

İpotek hakkının bölünmezliği ilkesi gereğince alacaklı, ipotek ile teminat altına almak istediği tüm alacağını aynı takip dosyasından talep belirterek ipoteğin paraya çevrilmesini talep etmesi gerektiği, bunun sebebinin, takip konusu taşınmazın satışı gerçekleştiğinde taşınmazda yer alan ipoteğin çözülerek teminat oluşturmaktan çıkması olduğu, yine dosya borcunun ödenmesi nedeniyle ipotek satışının yapılmamış olmasının bu sonucu değiştirmeyeceği, sırf ipotek şerhinin tapudan fek edilmemesi nedeniyle aynı ipoteğe bağlı olarak, borçlunun alacaklı nezdinde doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmayacağı gibi, tahsilde tekerrür olmamak üzere takip başlatılmış olmasının da bu sonuca etkili olmayacağı-

Bölge adliye mahkemesince kısmen kaldırma kararı verilmesi- Bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri- Delillerin "eksik" toplanması-

Bölge Adliye Mahkemelerinin, bir yandan hukuki denetim yapan mahkemeler iken, diğer yandan aynı zamanda vakıa incelemesi yapan mahkemeler olduğu, ilk derece mahkemelerince yapılan vakıa incelemesini yerinde bulunmadığı takdirde ilk derece mahkemesi kararının bütünüyle kaldırması ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde kendisinin yeni bir hüküm kurulması gerektiği- Bölge adliye mahkemesince kısmen kaldırma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacı tarafın Bakırköy'deki taşınmaza yönelikte alacak isteğinde bulunduğu ve dayanak tapu senedi dava dosyası içinde yer aldığı, ilk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbirinin toplanmamış veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemiş olmasından söz edilemeyeceği- Bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tadadi olarak değil tahdidi olarak sayılmış olup, Kanun'da sayılan geri gönderme sebepleri arasında "Delillerin eksik toplanmasının" bulunmadığı- Bakırköy'deki taşınmaza yönelik eksik delillerin Bölge Adliye Mahkemesince toplanması ve sonucuna göre hem Bakırköy'deki hem Edremit'teki taşınmazı kapsayacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken, kararın kısmen kaldırılması ve yargılamanın eksiklikler tamamlanarak kaldığı yerden devamı için dosyanın ait olduğu mahkemeye iadesine şeklinde hüküm kurulması yerinde olmadığı-

İşe iade- Arabuluculuk-

Arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği, davalı işverenin ihtarnamesi ile davacıya aynı ücret ve haklar ile çalışma teklifi yapılıp, davacının işe iade talebini kabul etmediği anlaşılmış ise de, bu talebin dava şartı olan arabuluculuk sürecinin başlamasından (yani 1 aylık hakdüşürücü süre içerisinde arabulucuya başvurulmasından) sonra yapıldığı ve bu durumda işe davetle birlikte dava kabul edilmediği sürece sırf işe davet ve bu davete icabet etmemenin işe iade davasının reddini gerektirmeyeceği-

Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı- Yeniden yargılama- Temyiz- İstinaf-

Anayasa Mahkemesince ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilen karar üzerine, ilk derece mahkemesince artık önceki kararlardan bağımsız olarak Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı çerçevesinde yeni ve ayrı bir inceleme yapılması gerektiği- HMK. mad. 374/4 kapsamından bağımsız olarak, bu ilk derece mahkemesinin kararına karşı temyiz yoluna değil; istinaf yoluna başvurulması gerekeceği-

Oyunculuk ücret alacağı- Prim alacağı-

Oyunculuk sözleşmesinde yer alan aylık "ücret alacağına" dayalı dava, daha önce açılan "prim alacağına" ilişkin davadan “konu” itibariyle farklı olduğundan, o davanın eldeki davaya derdest kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-

İlam niteliğindeki belgenin icra dairesine teslimi-

İlam niteliğindeki belge icra dairesine verilmeden borçluya icra emri tebliğ edilmesinin kanuna aykırı olduğu ve bu durumda "icra emrinin iptaline" karar verilmesi gerektiği-