İçerik Akışı
Temlik yasağı- Aktif husumet ehliyeti-
Davayı açan şirket ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesinde temlik yasağı bulunması halinde, alacağın sadece bu şirket tarafından talep edilebileceği, temlik alanın sözleşme nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
Muvazaa iddiası- Ölünceye kadar bakma akdi- Müddeabih- Dahili dava-
Davacıların anneleri olan mirasbırakanın kızlarının öldükleri ve mirasbırakanın ölümünden sonra geçen sürede muvazaa iddiasına dayanarak dava açmadıkları, davalı tanığı olarak dinlenen ve davanın kabulü halinde çekişmeli taşınmazlarda hak sahibi olabilecek dava dışı mirasçının beyanlarından (30.09.1986 tarihli) temlikin gerçek satış olduğu anlaşılmakla, ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen taşınmazlar yönünden ise mirasbırakanın sağlığında bakım borcunun yerine getirilmediği iddiası ile dava açmadığı ve terekesinde toplam 24 parça taşınmaz kaldığı gözetildiğinde ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen taşınmazların makul karşılanabilecek ölçüde olduğu sonucuna varılacağı ve davacıların muvazaa iddiasının kanıtlandığının kabul edilemeyeceği- Asli müdahalede dava edilen müddeabih esas olup, anılan müddeabihin dışına çıkılarak dava konusu edilmeyen hususta asli müdahale yoluyla hak talebinde bulunulamayacağı- Davacıların miras paylarına yönelik olarak açtıkları eldeki davada, asli müdahilin kendi payına yönelik isteminin kabul görmeyeceği, usul hukukumuzda davaya dahil diye bir müessese bulunmadığı, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği-
Önalım Hakkı- Trampa- Muvazaa-
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olacağı- Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla resmi satış senedinde satış bedelinin yüksek gösterildiğini veya hukuki işlemde muvazaa yapıldığını ileri sürebileceği ve bu iddiasının tanık dahil her türlü delille kanıtlanabileceği- Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün olmadığından, trampa nedeniyle taşınmazdaki payın devri halinde, önalım hakkının kullanılamayacağı- Davacı yapılan trampa işleminin muvazaalı olduğu iddiasında bulunduğundan, mahallinde keşif yapılarak ve diğer deliller toplanarak taşınmazların trampa akdi tarihindeki değerleri belirlenerek aşırı nispetsizlik olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği-
Mehir Senedi- Görevli Mahkeme -
Davacının imam nikahından kaynaklı mehir senedine dayalı olarak, evlilik nedeni ile hediye edilecek ziynet bedelleri ile davacı ile davacının anne ve babasının hac umre masrafları bedelleri ile salon kira parasının davalıdan tahsilini istediği somut olayda; taraflar resmi nikah olması nedeniyle arasındaki uyuşmazlığın Aile Hukuku prensiplerine göre değerlendirilmesi gerektiği-
İlamsız İcra- Borcun Sebebi- Cari Hesap- Maddi Hata
Davacı-alacaklının takip talebinde borcun sebebinin herhangi bir faturaya dayandırılmadığı, borcun sebebi kısmında “takip yolu listele, takip dayanakları, takip yolu dilekçe açıklaması” ifadelerinin yer aldığı, icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinde ise; borcun kaynağı kısmında “11.02.2011 tarihli 8.843,63 TL tutarında fatura” açıklamasına yer verildiği, icra dosyasında ihtarname fotokopisine ve arkasına eklenen cari hesap hareketi listesine takip talebinde ve ödeme emrinde yer verilmediği, borçluya gönderilen tebliğde “bu zarfta örnek 7 ödeme emri vardır” açıklamasının yer aldığı, borçlu vekilinin borca itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında; ilamsız icra yolunda borcun kaynağı ile ilgili bir belgeye dayanma zorunluluğunun olmaması, İcra müdürünün sınırlı inceleme yetkisi, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmemesi ve icra müdürünün işleminin usulsüz olduğu yönünde bir şikâyet yoluna başvurulmaması, borçluya yalnızca ödeme emrinin gönderilmiş olması, itirazın iptali davasının icra takibinin devamı mahiyetinde ve ona sıkı sıkıya bağlı bir dava olması hususları değerlendirildiğinde bu durumun maddi hata olarak değerlendirilemeyeceği-
Menfi Tespit davası- Görevli Mahkeme-
Kaçak elektrik kullanımından kaynaklı menfi tespit talebi ile abonelik sözleşmesi tesisine ilişkin dava da, kaçak elektrik tutanağında abone grubunun ticarethane olarak belirlendiği, davacı tarafından dava dilekçesinde davaya konu yerin ticari işletme olduğunun belirtildiği görünmekle, davacı tarafın davaya konu işletmeye dair beyanları kendisini bağlayacağından, davalının da ticari işletme olması sebebiyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun açık olduğu-
Markların farklı sınıflarda tescili-
Davacı markalarının daha çok radyo ve televizyon yayıncılığı hizmetlerinde tanınmış olup, davalının marka tescil başvurusunun bu sektörle hiçbir ilgisi bulunmayan, özellikle insan ve hayvan sağlığı ile ilgili araçlar, tıbbi malzeme ve sağlık ve hijyen amaçlı emtiadan oluşan 10. sınıfta bulunduğu, davalı tescilini istediği marka başvurusunun ortalamanın üzerinde bilinçli tüketicilerden oluşan bu sınıfta tescil ettirilmesi, davacının tanınmış markalarının reklam değerinin veya piyasa gücünün azalması veya itibarının zarar görmesi gibi bir sonuca yol açmayacağı-
Yıllık izin ücretinin ispatı ve ileri sürülebilme zamanı-
Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi gerektiği, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmadığı- Yıllık izinlerin kullandırıldığına ilişkin ispat yükünün işveren tarafından imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlanabileceği- İşçinin hiç yıllık ücretli izin kullanmadan çalıştığı kabul edilerek, hesaplama yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu-
Özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri, kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır mı?
Kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücretin işçinin son ücreti olduğu- İkramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınacağı, işçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olduğundan, tazminata esas ücrete eklenmesi gerekeceği- Periyodik olarak ödenen ve yıl içinde artmış olan parasal haklar yönünden son dönem ödemesinin ait olduğu dilim günlerine bölünmesi ile tazminata esas ücrete yansıtılacak tutarın daha doğru biçimde belirlenebileceği-
Kıdem Tazminatı- Giydirilmiş Ücret- Ulusal Bayram ve Genel Tatil-
Davacı işçinin kıdem tazminatına esas giydirilmiş ücreti belirlenirken, davacıya sağlanan "kira, ısınma, su bedelleri"nin de dikkate alınması gerektiği- Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğinde olduğu, ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği-