İçerik Akışı
Kaynak suyu- Genel su- Suya ihtiyacı olan Belediyenin kullanma hakkı-
Davacının, kendi taşınmazları içerisinde akan kaynak sularının kendisine ait olduğunu belirterek Belediyenin bu kaynak suyunu boru döşemek suretiyle kullanması nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu davada; dava konusu suyun, "genel su" niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davacının ihtiyacı dışındaki suda, suya ihtiyacı olan Belediyenin de kullanma hakkının bulunduğu-
Kira Sözleşmesi- Fesih- Islah
Kira sözleşmesinin feshi nedeniyle, 21/12/2012 tarihinden 27/12/2013 tarihine kadar geçen 409 gün için hesaplanan günlük %1 kira bedeli toplamı talep edildikten sonra, mahkemece alınan bilirkişi raporu sonrasında alacak ıslah edilmişse de, mahkemece, dava konusu yapılmayıp ıslah yoluyla istenen, 27.12.2013 ile 03.03.2014 tarihleri arasındaki dönem ile ilgili istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Kreşe bırakılan küçüğün kaybolması- Ailesinin manevi tazminat istemi-
Davalının kreşine bırakılan davacılar çocuğunun kreşten çıkıp parkta bulunmasından kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkin davada, davalının gerekli özeni göstermediğinden küçüğün kreşten ayrıldığı ve parkta bulunduğu, olay sırasında küçüğün üç yaşında olduğu, ailesinin manevi yönden yıpranacağı gözetilerek davacılar için manevi tazminata ilişkin ilkeler dikkate alınmak suretiyle makul bir tazminata hükmedilmesinin gerektiği-
Tasarrufun iptali davaları- Re'sen borcun doğum tarihinin araştırılması- Alacaklının ticari defterlerini sunmaması- Vekalet ücreti-
Borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması koşulunun, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece res'en araştırılması gerektiği- "Alacağının, süre gelen araç alım-satımından kaynaklandığını, iptali istenen tasarruf tarihinden önce doğduğunu, takibe konun çekin ileri tarihli düzenlendiğini" ileri süren davacı-alacaklının, ticari defterlerini, "yeterli olmadığı" gerekçesiyle ibraz etmemesi halinde, borcun gerçek doğum tarihinin tespiti için, mahkemece, davacı alacaklının "mevcut" ve davalı borçlu şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması (ve davacı ile davalı borçlu arasında başka bir ticari ilişki tespit edilememesi halinde, çekin, davacı ile davalı borçlu arasındaki araç satımından kaynaklandığı kabul edilerek) işin esasına girilmesi gerektiği-Tasarrufun iptali davasının, tasarruf tarihinin borcun doğumundan önce olması nedeniyle reddi halinde, kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Ulusal bayram genel tatil ücreti- İspat- Belirsiz alacak- Islah- Zamanaşımı-
Ulusal bayram genel tatil ücretinin ispatında, yazılı delilin bulunduğu durumda tanık delili ile sonuca gidilemeyeceği-Fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağının belirsiz alacak davasına konu edilebilmesinin mümkün olduğu- Belirsiz alacak davasında zamanaşımı süresi dava açılmakla kesildiğinden, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının dikkate alınamayacağı-
Tüketici mahkemesi (4077 s. K.) görevi- Vekilin istifasının tebliği-
Traktörü mesleki amaçla edindiğinden, 4077 s. K. kapsamında olmayan davaya bakmaya genel mahkemenin görevli olacağı- Davalı vekilinin istifasına rağmen, mahkemece istifa dilekçesinin ve mahkeme kararının davalı asile tebliğ edilmemiş olmasının bozmayı gerektiği-
Tasarrufun iptali davası- Mecburi dava arkadaşlığı- Yargılama giderleri-
Tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişi mecburi dava arkadaşı olup davanın aleyhlerine sonuçlanması halinde yargılama giderlerinden müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağı- Davacının yargılama giderini bir davalıdan talep edip diğerinden talep etmemesinin mümkün olmadığı- Davacı davalı-üçüncü kişi hakkındaki yargılama giderinden vazgeçtiğine göre borçlunun da yargılama giderinden sorumlu olmaması gerektiği-
İpotek- Teferruat (eklenti)- İhalenin feshi-
Tesis edilen ipoteğin, ipotek resmi senedine göre, taşınmaz ile birlikte teferruat, mütemmim cüz ve müştemilatlarını da kapsadığı, dolayısıyla TMK. mad. 862 uyarınca, alacaklı lehine tesis edilen ipoteğin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağı- İpotekli taşınmazın eklentisi niteliğinde kabul edilen forkliftin de ipotek kapsamında olduğu, borçlunun ihalenin feshi talebinde ileri sürmüş olduğu bahse konu menkul malların ipotek kapsamında olmadığı ve ilgili malların üzerinde haczin bulunmadığına dair itirazlarını yapılan kıymet takdirine itiraz davasında ileri sürmediği ve bahsi geçen menkullerin satışa konu edilip kıymet takdiri yapılamayacağına dair şikayetinin bulunmadığı görüldüğünden, satış ilanında yer alan taşınmazlar ile makine ve teçhizat olarak geçen tüm ekipmanların satışının yapıldığı ihalede herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı- Satışa konu taşınmazın üzerindeki yapının fabrika olması itibariyle; müştemilatı, makine ve teçhizatlarının ayrıca bir ihalesi söz konusu olmayıp, içerisinde bulunduğu fabrika ile birlikte bir bütün halinde ihale edildiği, dolayısıyla ihaleye konu olan taşınmazlar ile içerisinde mevcut olan müştemilatı, makine ve teçhizatların satışında, bir kısım için ihalenin feshinin kabulü, bir kısmı için ise; ihalenin fesih talebinin reddi sonucunu doğuracak şekilde, “forklift bakımından şikayetin kabulüne, forklift dışındaki diğer tüm davaya konu ihaledeki mallar bakımından şikayetin reddine,” şeklinde hüküm kurulmasının mümkün olmadığı-
Muris Muvazaası- Belirsiz Alacak Davası- Islah
Muris muvazaasına dayalı tazminat isteğine ilişkin davada, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin mahkemece yapılacak keşif sonucu alınacak bilirkişi raporuna bağlı olmakla, dava değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafından belirlenmesi mümkün bulunmadığından, davanın "belirsiz alacak" olarak açılabileceği- Belirsiz alacak davasında davacının talebini arttırmasına ilişkin dilekçesi "ıslah" niteliğinde olmayıp dava değerinin belirlenmesine yönelik olduğundan, eksik harcın tamamlandığı gözetilerek dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinden davacıların miras paylarına isabet eden değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İflasın ertelenmesi- Borca batıklık- 9 yıl süren ihtiyati tedbir-
İflas erteleme davasından verilen ihtiyati tedbir karar tarihinden, temyiz incelemesi aşamasına kadar aradan 9 yıllık bir sürenin geçmiş olduğu görüldüğünden, mahkemece şirketin borca batıklık durumunu tespiti açısından tekrar bilirkişi incelemesi yaptırılması, borca batıklığının devam ettiğinin belirlenmesi halinde, şirket hakkında "iflas" kararı verilmesi, şayet şirketin borca batıklıktan kurtulmuş olduğunu tespiti halinde ise "davanın reddine" karar verilmesi gerektiği-