İçerik Akışı

Ehliyetsizlik- Kamu Düzeni - Tapu iptali ve Tescili

Ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerinin ikisine dayanılarak(birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesiyle) açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı fakat ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olması sebebiyle öncelikle incelenmesi gerektiği- Akıl hastalığı veyahut akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile tescillenmesi,tarafların gösterecekleri tüm delillerin toplanması, tanıklardan bu yönde açıklayıcı, doyurucu somut bilgiler alınması, varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, hasta müşahede kağıtları, film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi gerektiği-

Bloke- Emekli Maaşı- Ahde Vefa- Haksız Şart

28.02.2009 tarihinden sonra kullanılan kredilerde emekli maaşından kesinti yapılmasına yönelik muvafakatlerin önceden verildiği gerekçesiyle geçersizliğinden ve haksız şart teşkil ettiğinden bahsedilemeyeceği- Blokenin kaldırılması/alacak davasına ilişkin uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık ve ahde vefa ilkesine çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-

İradeyi Fesada Uğratma- Satış Sözleşmesi-

Semen ödeneceği düşüncesi uyandırılarak taşınmazın mülkiyetinin naklinin sağlanması ve ondan sonra semenin ödenmemiş olması iradeyi fesada uğratan sebeplerin gerçekleştiğinin kabulünü gerektirdiği- Somut olayda, satış bedelinin ileri tarihlerde ödeneceğine dair taraflar arasında bir anlaşma bulunmaması ve hemen ödeneceği yönünde davacıda bir kanı uyandırılarak kayıt maliki bir oldu bittiye getirilerek temlikin sağlandığı görüldüğünden, davacının hileye maruz bırakıldığının kabulü gerekeceği-

Yıllık izin hakları- Hayatın olağan akışı- Belirsiz alacak- Kısmi dava-

Davacının toplam hizmet süresince hiç izin kullanmadığının kabul edilmesinin hayatın olağan akışına ters olduğu- Davacının süre belirtmeksizin yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmesi halinde, mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK 194) ve hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK 31) göz önüne alınarak, davacının beyanı alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Dava dilekçesinde davanın “belirsiz alacak davası” olduğuna yönelik herhangi bir ifade yer almamakta olup, davanın kısmi dava olduğu ve bu durumda, davanın türünün artırım dilekçesi ile değiştirilmesinin olanaklı olmadığı-

İlamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı iddiası-

7176 sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince; anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, kesinleşmemiş mahkeme kararlarına dayanılarak başlatılan icra takiplerinin -kesinleşmiş mahkeme kararı icra dosyasına ibraz edilinceye kadar- durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-

İş Kazası- Tazminat- Görev

İş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine ilişkin davada görevli mahkeme-

İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi- İhbar Yükümlülüğü-

İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereğince sözleşme öncesi dönemle ilgili davalardan doğan mali yükümlülüklerin TEDAŞ'a ait olduğu, anılan sözleşme gereğince ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı tarafın temyiz, harç ve masraflarına onama harcını talep edemeyeceği bu nedenle davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın onanacağı-

Kredi kefilinin maddi ve manevi tazminat talebi-

Davacının, davalı bankanın kusurlu davranışları ile krediye kefil olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunduğu davada; manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı aranması gerektiği ve burada kişinin bedensel ve ruhsal ve sosyal bireyliğinin korunması söz konusu olduğu- İhbar olunan davada taraf olmadığından ve aleyhine hüküm kurulmadığından kararı temyiz hakkı bulunmadığı-

Çaplı taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-

Davalının harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis) hakkı tanınması konusunda, savunma (defi) yoluyla ileri sürdüğü açık bir talebi bulunmamasına rağmen mahkemenin kendiliğinden (resen) harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis) hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar veremeyeceği-

Görevlendirmeyi yapan adliye arabuluculuk bürosunun yetkili olup olmadığı-

Arabulucunun, görevlendirmeyi yapan adliye arabuluculuk bürosunun yetkili olup olmadığını kendiliğinden dikkate alamayacağı, karşı tarafın en geç ilk toplantıda, yerleşim yeri ve işin yapıldığı yere ilişkin belgelerini sunmak suretiyle adliye arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edebileceği, bu durumda arabulucunun, dosyayı derhal ilgili sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere adliye arabuluculuk bürosuna teslim edeceği- Talep eden tarafından ihtiyari olarak Batman arabuluculuk bürosuna başvurduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Batman Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği-