İçerik Akışı

Yabancı mahkeme kararı- Müşterek olmayan hisse senedi- Zorunlu dava arkadaşlığı- Maktu vekalet ücreti-

Davaya konu hisse senetleri davalıların müşterek sahip oldukları hisse senedi olmayıp her davalının elinde ayrı ayrı hisse senedi mevcutken, yabancı mahkeme kararıyla her bir davalı için ayrı ayrı alacağa hükmedildiği ve bahse konu alacaklar şirket tarafından ödendikten sonra davalılardan bu hisse senetlerinin iadesi talebiyle açılan davada; zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından, davaya konu hisse senetlerinin ön inceleme aşamasından önce davacı tarafa iade edilmiş olması gözetildiğinde, her davalı aleyhine ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği- Karar düzeltme isteminin kabulü ile düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına ve usuli müktesep hak korunarak kararın düzeltilerek onanması gerektiği-

Avukatın UYAP'a tanımlı banka hesabına haciz konulması- Haczedilmezlik şikâyeti-

Kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulamayacağı- Avukatın müvekkilleri adına mahkeme ve icra dairelerince para yatırılmak üzere açılmış UYAP'a tanımlı olan bir hesaba haciz konulması halinde, anılan hesapta mahkemeler ve icra dairelerince davacının müvekkilleri adına yatırılan paraların yanında, davacının şahsına ait vekalet ücretleri ve bizzat yatırılan paraların da bulunabileceği dikkate alınması gerektiği-

İhalenin kesinleşmesi- Tahliye- Müşterek mülkiyet-

İhalenin kesinleşmesi ve taşınmazın borçlu ya da üçüncü kişi tarafından işgal ediliyor olması durumunda ihale alıcısının tahliye emri gönderilmesini talep etmesi halinde icra müdürlüğünce tahliye emrinin gönderilmesinin zorunlu olduğu- "Taşınmazın müşterek (paylı) mülkiyete konu olduğu gözetilerek, ancak pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmak koşulu ile sadece ihalede satılan borçlu hissesi için İİK’nun 135. maddesinin uygulanma imkanı olabileceği" gerekçesi ile istemin reddinin hatalı olduğu-

Mazeret dilekçesinin kabulü-

Davacı vekilinin mazeret dilekçesinin mahkemeye intikal ettiği, mazerette sebep belirtilmemiş ise de elektronik ortamdan vekilin duruşma günün görülebileceği ve böylelikle hak kaybına yol açılmayacağı anlaşıldığından, mazeret dilekçesinin kabul edilmesi gerektiği-

Eser sözleşmesinde genel ihbar mükellefiyeti-

Yüklenicinin teknik şartname ekinde olması gereken ve değerlendirilmeyen bahsi geçen "gaza" yönelik iş sahibine herhangi bir uyarıda bulunulmadığı ve sözleşmenin ekindeki gaz analiz raporuna göre iş sahibinin beklediği amaca uygun makine yapılamayacağının iş sahibine bildirilmediği ve böylelikle davalının uhdesindeki atık sudan elde edilen biogazın dava konusu makineleri çalıştırmayıp elektrik üretimini gerçekleştirmediği, makinelerin çalışmamasındaki kusurun genel ihbar mükellefiyetini yerine getirmediğinden, davanın reddi gerektiği-

İhale- Satış portalı- Teklif- Maddi hata-

İhaleye konu aracın muhammen bedeline (24.000 TL'ye) göre e-satış portalı üzerinden yapılan 151.110 TL'lik teklifin açıkça maddi hata olduğunun kabulü gerektiği-

Damga vergisi- Borçlu tarafından yapılan kesinti- İcra dairesince yapılan kesinti-

Borçlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce icra dosyasına yapılan ödemenin alacaklıya ödenmesi sırasında icra müdürlüğünce %07,59 oranında damga vergisi kesilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu- İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce icra dairesine yapılan ödeme sırasında alınan damga vergisinin, icra müdürlüğünün açık mevzuat hükmünü uygulamasına engel olmadığı- İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce icra dairesine ödeme sırasında yapılan damga vergisi kesintisi işleminin usul ve yasaya uygun olup olmadığının ise şikayet yoluyla bu aşamada değerlendirilemeyeceği-

Yurtdışına tebligat- Yurtdışı adresinin bildirilmesi- Kesin süre verilmesi-

Muhatabın yurtdışında bulunması nedeniyle tebligatın iade edilmesi üzerine, davalının yurtdışı adresinin bildirilmesi için davacıya bir hafta kesin süre verilerek, bu süre içinde davalının adresi bildirilmezse davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar edilmiş ve davacı tarafça davalının yurtdışı adresinin bildirilmemiş olması nedeniyle "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmişse de, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalıya tebliğe çıkartılması mahkemenin görevi olduğundan, bu konularda davacı tarafa süre ve kesin süre verilemeyeceği-

Evlilik içindeki çocuğun soyadı- Annenin ikinci evliliği- Çocuğun üstün yararı-

Evlilik birliği içinde doğan çocuğun, babasının soyadını alabileceği veya içtihatlarla gerçekleşen duruma göre boşanma sonucu velayeti kendisine verilen annenin bekarlık soyadının çocuğun üstün yararının bulunması halinde alabileceği- Evlilik birliği içinde doğan çocuğun evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annenin ikinci evliliği nedeniyle kazanmış olduğu soyadı ile değiştirilmesinin ise mümkün olmadığı-

Haklı nedenle fesih- Fesihten önce iş başvurusu- Dürüstlük kuralına aykırılık-

Fesih için haklı sebepleri bulunduğunu iddia eden bir işçinin, muhtemel fesih tarihinden sonraki işsizlik sürecini ve geçim koşullarını nazara alarak, fesihten önce başka bir işe başvurmuş olması ve bu başvurusunun kabul edilmesinden sonra, iş sözleşmesini feshetmesinin, işverenden kaynaklanan haklı fesih olgusunu ortadan kaldırmayacağı gibi bu feshin kötüniyetli olduğu sonucunu da doğurmayacağı- Fesih iradesinin doğduğu anda değil de sonradan açıklanmasının, makul kabul edilebilir insanî kaygılardan kaynaklı olduğundan ve işvereni zarara uğratma kastı da bulunmadığından, hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilemeyeceği- Haklı fesih sonucunu doğuran nedenler işverenden sadır olup, davacı işçilerce bu hak fiilen yeni işe başlanılmasından evvel kullanıldığı gibi fesihten önce iş başvurusu yapılıp kabul edilmesinden sonra kullanılmasının da makul kabul edilebilir insani kaygılardan kaynaklı olduğu anlaşıldığından, bu hakkın dürüstlük kuralına aykırı kullanıldığının kabul edilmesinin hakkaniyet ve adalet ilkesi ile de bağdaşmayacağı-