Davacı, dava dilekçesinde; ... Mahallesinde bulunan dava konusu bağımsız bölümün %68 hissesine kendisinin, kalan %32 hisseye ise 21.04.2014 tarihinde ölen eşi ...’in malik olduğunu, evlilik birliği içerisinde bu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, halen bu taşınmazda mukim olduğunu, taşınmazın diğer mirasçılar tarafından izaleyi şuyu davasına konu edildiğini belirterek taşınmazın aile konutu olarak tespiti ile aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahalli mahkemece davacı ve ...'in 11/09/1993 tarihinde evlendikleri muris ...'in 21/04/2014 tarihinde vefat ettiği böylece davacı ile muris arasındaki evliliğin ölüm ile 21/04/2014 tarihinde sona ermiş olduğu anlaşıldığından evlilik birliğinin sona ermesinden sonra aile konutu şerhi konulması yasal olarak mümkün olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.