"...Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24.02.2015 tarih 2013/16720 Esas 2015/3318 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin, davacı tarafından sunulan aciz belgesinin mevzuata aykırı olduğu, alacaklı tarafından borçlulardan E... şirketi aleyhine yapılmış icra takibi bulunmadığı, alacaklının alacağını tahsil amacı ile gerekli çabayı sarf etmediği gerekçesiyle davanın reddine dair kararının, dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmadığı, dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının 18.8.2011 tanzim tarihli senetlerden doğduğu, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu, 9.2.2012 tarihli 170.767,02 TL'lik kati aciz belgesinin (İİK 143,251.maddeleri gereğince) sunulduğu, iptali istenen tasarrufların takip konusu borçtan sonra yapıldığı, davanın süresinde açıldığının anlaşıldığı, 9.2.2012 tarihli kati aciz belgesinin iptal edildiğine ilişkin davalılar tarafından sunulmuş bir mahkeme hükmü bulunmadığından tasarrufun iptaline bakan mahkemece kat'i aciz belgesinin tartışılamayacağı ve geçersizliğine karar verilemeyeceği, ayrıca davacı tarafından eldeki dava ile davalı borçlu H. B. D.'nun yaptığı tasarrufların iptali istendiği, dava dışı takip borçlusu hakkında davacının alacağını tahsile yönelik işlem yapıp yapmaması da bu davanın konusunu oluşturmadığından yani dava dışı borçlu şirketin yaptığı tasarruf yönünden açılmış bir dava bulunmadığından dava dışı borçlunun durumunun bu dosya açısından değerlendirme konusu yapılmasının ve davanın reddi için gerekçe yapılmasının doğru olmadığı, dava ön koşulları mevcut olduğundan Mahkemece davanın esasına girilerek taraf delillerinin toplanması, dava konusu tasarrufların yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince (İİK 278, 279, 280, 283/2 maddeler kapsamında) iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur, bozmadan sonra, davalılar G., N. ve A.'in borçlu ile kardeş oldukları, davalı S.’ın yeğeni olduğu, davalı P. Emlak’ın da ihtiyati tedbir şerhi ile aldığı, davalıların İİK’nın 280/1 maddesi gereğince borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduklarının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar G. Y., H. B. D., N. D., H. S. ve P. Emlak vekilleri tarafından temyiz edilmiştir...."
Tasarrufun iptali davası- Satışlar silsilesindeki her bir davalının durumu-
Borçlunun kardeşi olan üçüncü kişinin borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğu- Üçüncü kişiden taşınmazı satın alan dördüncü kişi yönünden bir değerlendirme yapılmadan ondan satın alan beşinci kişi hakkında değerlendirme yapılamayacağı- Satışlar silsilesi içerisinde her bir davalı ve satış ile ilgili olarak İİK 277 vd.na göre iptal koşullarının değerlendirilmesi gerektiği- Dördüncü kişi yönünden iptal koşullarının bulunmaması halinde beşinci kişi hakkında değerlendirme yapılmadan, davalı üçüncü kişinin bedel ile sorumlu tutulması gerektiği- Dördüncü kişi yönünden iptal koşullarının bulunması halinde, beşinci kişi kötü niyetli kabul edildiğinden, beşinci kişiden bağımsız bölümleri satın alan kişilerin davaya dahili veya davanın bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği davacıya sorularak, bedele dönüşme halinde davalı beşinci kişi hakkında elinden çıkardığı tarihteki taşınmaz bedeli ile sorumlu olduğuna hükmedilmesi gerektiği-