Erkek eşin boşanma sebebi olarak sadece "Davalı KIZ ÇIKMADI" vakıasına istinaden; davalının alınan Adli Tıp raporunda, durumunun kesin olarak belirlenemediği Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca muayene edilerek belirlenebileceği belirtildiği halde; mahkemece belirtilen İhtisas Dairesinden görüş alınmadan eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava, boşanma ve tedbir nafakasına ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer aldığından,davaya “Aile Mahkemesi” sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davacının Alman vatandaşı olması Türkiye'de boşanma davası açmasına yasal engel teşkil etmediği gibi; evlilik, davalının Türk nüfus siciline de işlenmiş durumda olup hukuken geçerli bir evliliğin mevcut olduğu-
Boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescile ilişkin davaya “Aile Mahkemesi” sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Boşanmaya dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilecek hüküm davacının boşandığı eşinin de hukukunu etkileyeceği, bu sebeple onun da hasım gösterilmesi gerektiği-
Davalı kadın, boşanma talebini kabul etmiş ise de, boşanma davalarında ikrarın hakimi bağlamayacağı (TMK.md.184/3); davalı kadının, harcı verilerek açılan bağımsız bir boşanma davası olmadığı gibi, karşı boşanma davası da olmadığından, davalının ayrı bir davası varmış gibi davanın kabulü ile boşanmaya karar verilemeyeceği-
Boşanma davasında tahkikatın ön incelemede saptanan çekişmeli hususlar üzerinden yürütüleceğine mahkemece, taraflara dilekçelerinde dayandıkları, ancak somutlaştırmadıkları delillerini açıklaması, tanık deliline dayanılmakla tanık listesi verilmesi, gösterdikleri tanıkların adı ve soyadı ile adreslerini hangi tanığın hangi vakıaya ilişkin olduğunu içeren dilekçe vermesi için kesin süre verilerek sonucuna göre hareket edilmesi gerekeceği-
Açılan bir davada hakimin talep sonucu ile bağlı olacağı, olumlu veya olumsuz bir hüküm vermesi gerekeceği-
Boşanma davası açabilmek için kusur miktarı önemli değilken boşanma kararı verilebilmesi için davalı tarafın az da olsa kusurlu bulunması gerektiği-
Boşanma davasında; hüküm kesinleşmeden davadan feragat edilmesi halinde; dava temyiz aşamasında ise «feragat nedeni ile dava red-dedilmek üzere» hükmün bozulması gerekeceği–