Boşanma kararının birden çok vekile tebliğ edilmiş olması halinde, temyiz süresinin başlangıcının ilk tebliğ tarihine göre hesaplanacağı–
Tayin edilen kesin süre içinde gösterilmeyen tanıkların daha sonra dinlenmiş olmaların halinde, sözlerinin hükme dayanak yapılamayacağı–
Boşanma davasından feragatın, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı, bu tür irade beyanlarında iyiniyet / kötüniyet tartışmasının ya- pılmayacağı–
Boşanma davalarında «kabul»ün sonuç doğurmayacağı–
Türkiye’de evlenme sözleşmesinin muvazaa sebebiyle iptalinin söz konusu olmadığı–
Boşanmanın mâli sonuçlarını içeren sözleşmenin taraflarca yazılı olarak mahkemeye verilebileceği gibi sözleşme içeriğinin tutanağa da geçirilmekle yetinilebileceği ancak bunun geçerli olmasının hakimin tasdikine bağlı olduğu–
Boşanma davalarında yemin teklif edilemeyeceği–
Aksine inandırıcı delil ve olaylar var olmadıkça hakimin, tanıkların söylediğinin doğruluğunu kabul etmek zorunda olduğu–
Boşanma kararının Dairece bozulmasından sonra fakat Hukuk Ge-nel kurulunca henüz incelenmeden önce davacının ölmesi halinde, «da-vanın konusu kalmadığı»ndan, boşanmaya karar verilemeyeceği–
Boşanma kararının «hile» kullanılarak (dava dilekçesinin davalının eline geçmeyecek bir adrese tebliği suretiyle) elde edilmiş olması halinde, kararın «yargılamanın yenilenmesi» yoluyla bozulmasının sağlanabileceği–