Tapu iptali-tescil istekli davaların kural olarak son kayıt malikine karşı açılmasının gerekli ve yeterli olduğu-
Yanlar arasında görülen tapu iptali Ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edildiği- Çekişme konusu taşınmazın 1/4 payının istimlak ile ¾ payın ise hükmen davalı Hazine adına tescil edildiği dosya kapsamı ile sabit olduğu- HMK. 150' ye göre, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği- Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılacağı- Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği- Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurmasının gerektiği hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılacağı- Dosyası işlemden kaldırılmış olan davanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebileceği- Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilip, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenip karşı tarafa yüklenemeyeceği, bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılacağı- İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılıp mahkemece kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağı- Somut olayda davacı vekiline cevap bonosu tebliğ edilmediğinden anılan yasa hükmünün usulünce uygulandığını söyleyebilme olanağının olmadığı- Dosyaya sunulan cevabi yazılar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, taraf delillerinin eksiksiz toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerektiği- 
Asıl dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali; birleşen dava ise, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkân tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmak olacaktır. Bu husus gözardı edilerek davanın asasına ilişkin hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Miras bırakanın işlem tarihinde hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan "Protokol" başlıklı belgenin, 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan, inançlı işlemin belgesi niteliğinde olduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olamayacağı aksine düşünce ve uygulamanın yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmayacağı-
Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında davacı yemin deliline de dayanmıştır. Mahkemece bu delilin gerekleri yerine getirilmeden oluşturulan hükmün, hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Her ne kadar, bozma ilamında '' hak sahipliğine dair tasarrufların hukuksal varlıklarını korumadıklarının anlaşılması durumunda, davalılar adına olan sicil kaydının dayanaksız hale geleceği, TMK'nun 1025. maddesi uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği ve bu takdirde davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği açıktır,'' denmiş ise de, hak sahipliğinin iptalinin yasal olması durumunda bu kuralın geçerli olacağı-
Zaman geçmekle veya kabulle geçerli hale gelmesi mümkün olmayan bir muvazaalı işlemde her zaman için kaydın temelinin yolsuz olması nedeniyle iptal isteminde bulunulmasının, bundan zarar gören kimsenin yasal hakkı olduğu- Süre geçmekle muvazaalı işlemin taraflarının kazanılmış her hangi bir haklarından söz edilemeyeceği ve davacıların miras bırakanın ölümünden itibaren uzun süre dava açmamış olmaları ve taşınmazın değer kazanması nedeniyle dava açmış bulunmalarının, TMK. 2'ye uygun düşmeyeceği yönündeki görüşün isabetsiz olduğu-
Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, en geç boşanma davasını açtığı tarihte davalının sadakatsizliğini, başka bir deyişle bağıştan rücu sebebini öğrendiği sabittir. Bu durumda, boşanma davasının açıldığı tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. O halde, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacaktır-