Davacının akit tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmaması halinde temliki işlemin yok sayılacağı-
Kural olarak, tüm mal varlığının veya buna yakınının temlikinde muvazaadan söz edilebilir ise de, bakım alacaklısının kendisiyle ilgilenilmesi, ihtiyaçlarının kısmen ya da tamamen karşılanmasını teminen verilebileceği taşınmazları gözetildiğinde, davaya konu, üzerinde iki katlı bina bulunan ve birlikte kullanılan taşınmazlar dışındaki taşınmazların hisseli ve düşük değerli olması gözetildiğinde, davaya konu taşınmazları devredilmesindeki amacın; bakılmak değil, muvazaa olduğu şeklindeki görüşün, gerçekten tek taşınmazı olan veya taşınmazları arasında devre uygun bulunan taşınmazın diğer taşınmazlarından değerli olan kişilerin ölünceye kadar bakım akdi yapamayacakları sonucunu doğuracağı, bunun da yasanın teminatı altındaki akit yapma serbestisi ile bağdaşabileceği söylenemeyeceği- Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri ivazlı akitlerden olup bu tür temliklerde tenkis hükümlerinin uygulanamayacağı-
Taşınmazın alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla çıkar amaçlı suç örgütü mensubu olan davalıya temlik edildiğinden bahisle İİK nun 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istekli olarak dava açıldığı, ıslah ile çıkar amaçlı suç örgütünün tehdit ve baskıları ile temlik edildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulduğu, tehdit iddiasına dayalı olarak açılan davada hak düşürücü sürenin geçtiği, davalıya yapılan temlikin inançlı işlem niteliği taşımadığı-
Türk hukuk sisteminde, tapu kayıtlarının oluşumunda illilik prensibi esas olup; buna göre, davacının tarafı olmadığı ilamın infazı sonucunda davalı adına oluşan tescilin, yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu tartışmasız olduğu; davalı ilk el konumunda olduğundan, iyiniyetli olmasının da neticeye etkili olmadığı-
Vekil ile vekil eden arasında sadakat yükümlülüğü bulunduğu ancak buna rağmen dava tarihinde eldeki bulguların tamamen incelenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Her ne kadar vekil ile vekil eden arasında sadakat yükümlülüğü bulunsa da çekişme konusu taşınmazlar üzerine konulan ipoteklere dayanak belgelerin ekspertiz raporlarının getirtilmediği çekilen kredi bedelinin kime ne şekilde ödendiğinin sorulmadığı mahkeme kasasına alınan banka kamera kayıtlarının uzman bilirkişileri incelettirilip bu konuda rapor alınmadığı davacının yaptığı şikayetlere ilişkin soruşturma dosyalarının getirtilip değerlendirilmediği görüldüğünden bu incelemeler yapılmadan vekil adına eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı gibi yeterli açıklama ve hükme elverişli gerekçeler içermediği tespit edildiğinde bu tür raporlarla hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Fiili taksime ilişkin tanıkların beyanları keşif mahallinde taşınmaz başında alınarak Uzman bilirkişi rapor ve krokisinde de, paydaş bulunan dava dışı A. Akhan ve S. Soydaş'ın dava konusu taşınmazda kullandıkları yerler gösterilmiş olup, davalıya pay satanlar ve davacının kullandığı bölümler ise gösterilmemiştir. Davalı fiili taksim savunmasında bulunduğuna göre tarafların tanıkları hazır olduğu halde yeniden mahallinde keşif yapılması, taraf tanıklarından davalıya pay satanlar, davacı ve diğer paydaşların dava konusu taşınmazda fiilen kullandıkları yerler olup olmadığı hususu sorularak ayrı ayrı kullandıkları yerler var ise göstermeleri istenmesi, fen bilirkişiden tanıkların gösterdiği yerleri gösterir krokili denetime elverişli rapor alınması, toplanan ve toplanacak bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Yolsuz tescil durumuna düşen sicil kaydı üzerinden hisse düzeltilmesi yapılamayacağı-
Tapu iptali ve tescil talebinde talep dışındaki parselin değerinden harç alınması ve nispi avukatlık ücreti yerine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu-