Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olmadığı; ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olabileceği-
Tapu iptali ve tescil davalarında dava, kural olarak kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılacak olup, kayıt maliki dosya arasında bulunan tapu kaydına göre ölü olup buna ait hasımlı veraset belgesinin alınması için (Hasım Hazine olacak) davacı tarafa süre ve imkan tanınması veraset belgesi dosyaya sunulduğunda varsa davanın mirasçılarına yöneltilmesi, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması, mirasçı bırakmadan ölmüş ise davanın TMK'nun 501. maddesi gözetilerek Hazine huzuru ile yürütülmesi, tüm bunlara karşın veraset belgesinin alınması ve kayıt malikinin var olup olmadığının saptanamaması durumunda 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesinin ilan yoluyla kayıt malikine tebliğ yoluna gidilmesi ve bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekeceği-
Kural olarak, iptal ve tescil davalarında kayıt maliki olan tüm kişiler aleyhine, kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına husumet yöneltilmesi gerekeceği-
Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nun 706, 6098 sayılı TBK'nun 237, 818 sayılı BK'nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeyeceği-
Kural olarak; bir eş adına tapuda kayıtlı bulunan ya da edinilen taşınmaza diğer eşin para ya da para ile ölçülebilen maddi anlamda bir katkısının olması halinde katkı payı alacağı istenilmesinin mümkün olacağı-
Dava konusu taşınmazın, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesi gerekeceği-
HUMK'nun 409. maddesi hükmü uyarınca, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine ve davalı Hazine yargılama oturumlarında avukat marifetiyle temsil olunduğuna göre, 1086 sayılı HUMK'nun 423 vd. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nun 331/3. maddesi ile karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi hükmü uyarınca; davalı Hazine yararına avukatlık ücreti takdir ve tayini gerekeceği-
TMK’nun 713/2 maddesi gereğince açılan davaların nitelikleri gereği, mirasçı bırakmadan kayıt maliki ya da malikleri ölmüş ise, TMK'nun 501. maddesi uyarınca son mirasçının Devlet olması nedeniyle davanın Hazine’ye karşı yöneltilmesi gerekeceği-
Evlilik birliği içinde davalı eş adına alınan taşınmaza ilişkin eşler arasında 4721 sayılı TMK'nun 706 (MK.nun 634) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyetin aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme bulunmadığından, taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemeyeceği-
Dava konusu taşınmaz, evlilik birliği içinde müteveffa tarafından üçüncü kişiden “alım” suretiyle edinilmiş olup, eşler arasında Türk Medeni Kanunu'nun 706. (743 s. TKM.’sinin 634.) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyet aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme de bulunmadığından, taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemeyeceği-