Tapuda kaydı bile bulunmayan dairenin devrine ilişkin protokol, MK. ve BK.’nda yer alan mülkiyetin naklini sağlamaya yeterli resmi şekilde düzenlenmiş bir satış senedi niteliğinde kabul edilemeyeceğinden, bu belgeye dayanılarak tapu iptali ile tescile karar verilemeyeceği-
Hata ve hile hukuksal nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının -tapudaki işlem tarihinden itibaren on yıldan fazla bir süre geçmiş olsa bile- hata ve hilenin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde açılabileceği-
Orman tahdidinin hukuksal varlığını sürdürdüğü evrede oluşturulan tapu kaydının hukuki sonuç doğurmayacağı-
İmar parselasyon işlemi idari yargı yerinde iptal ettirilmeden adli yargıda tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı-
Tapu iptali ve tescil davasında tüm mirasçıların birlikte hareket etmelerinin gerekeceği, bu itibarla veraset belgesinde mirasçı görünen ve davada taraf durumunu almayan kişilerin davaya katılmasının veya davaya olur vermesinin temininin yahut davaya miras şirketine mümessil tayin ettirilerek bu temsilci huzuru ile devam olunmasının zorunlu olacağı, iştirak devam ettiği müddetçe, miras payında tasarrufun caiz olmayacağı-
Davacı, bir idari işlemin iptalini değil, kendi lehine olan idari bir işleme dayanarak tescil istediğine göre, davanın «görev yönünden» reddi yerine tescil isteminin incelenerek ve varılacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekeceği-
Muvazaa nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak bir taşınmazın tapuda temlikinin yapılmış olması halinde, bu tescilin bir “yolsuz tescil” hükmünde olacağı ve bu durumun kanıtlanması halinde, tapu kaydının -MK. 1025 uyarınca- iptali gerekeceği-
Murisin, maliki olduğu taşınmazı muvazaalı olarak devretmesi ha-linde, bu taşınmazı, muvazaalı olarak devralan kişiden satın alan üçüncü kişinin, muvazaayı bilecek durumda olup olmadığının araştırılması ve muvazaayı bilmeyecek durumda ise, bu kişinin iktisabının korunması gerekeceği-