Sicil kaydında meydana gelen hatanın sulh hukuk mahkemesinin kararının infazı sırasında tapu sicil müdürlüğünün işleminden kaynaklandığı, bu durumda tapu iptal ve tescil hakkında kurulacak hüküm sicil kaydı üzerinde bulunan dava dışı gerçek kişilerin paylarını da etkileyeceğinden bu kişilerin mutlak suretle davada yer almaları gerekeceği-
Mahkemece; dava konusu parsellerin tarafların miras bırakanlarından kalıp kalmadığı kalmış ise yöntemine uygun biçimde tüm mirasçıların katılımıyla yapılmış bir tereke paylaşımının olup olmadığı hususları, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanması, tereke malı olduğunun anlaşılması halinde davacının veraset belgesindeki miras payı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılmasının da hiç bir şekle bağlı olmayacağı-
Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiş olup, davanın görülebilirlik koşulunun gerçekleşmemiş olduğu ve mahkemece birleşen katkı payı alacağı reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı- Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda genel mahkemelerin görevli olacağı-
Kooperatif adına kayıtlı bir daire için tapusunun iptal ve tescilinin istenebilmesi için bu hisseye yönelik tüm ödemelerin yapılmış olduğunu, hiçbir borcu kalmadığını ve diğer daire sahipleri ile eşit ödemede bulunulduğunun ispatlanması gerekeceği-
Sicil kaydı iptal edilen dava konusu taşınmazlar yönünden, Kaydın dayanağını teşkil eden idari işlemin iptal edilmesiyle, sicil kaydının TMK.'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği ve sicilin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, 3083 sayılı Yasa'nın 13. maddesi uyarınca mahkemelerin mülkiyet intikalini sağlayıcı kararlar veremeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ne var ki, mahkemenin kararına gerekçe yaptığı 3083 sayılı yasanın 13. maddesinin son fıkrasının birinci cümlesi Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiştir. Hal böyle olunca, işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekeceği-
Mahkemece, el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
İmar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bedel isteği-
Taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olmasının doğru olmadığı-