Kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkin dava kısmen reddedildiğinden, davalı yararına, davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinden fazla olarak vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu-
Yalnızca asıl dava hakkında karar verilerek, karşı dava hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu-
Haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunan davacı hakkında kamu davası açıldığına göre yeterli suç şüphesi ve emare bulunduğu, davalının vermiş olduğu şikayet dilekçesi de bir bütün olarak değerlendirildiğinde hak arama özgürlüğü sınırlarının aşılmadığı, manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi gerektiği-
Davacı; davalı Üniversite Rektörlüğünün hizmet kusuruna dayanmış olduğundan, mahkemece, bu davalı yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği- Davalı ile üniversite öğretim görevlisi olarak çalışan ve kamu görevlisi olan diğer davalıların, yönetmeliğe aykırı olarak görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı davacıyı zarara uğrattıkları ileri sürüldüğünden ve kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; adı geçen davalılara husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu-
675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinde önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce dava şartı yokluğu nedeniyle ret kararı verileceği-
Ceza davasında kasten yaralama suçundan ceza aldığı ve cezasında haksız tahrik nedeniyle yarı oranında indirim yapıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılan taraf yönünden mahkemece, maddi tazminat talebi yönünden haksız tahrik indirimi yapılmamış olmasının hatalı olduğu-
Menfi tespit talebine ilişkin dava, ödeme nedeniyle kendiliğinden istirdada dönüşeceğinden hesaplanan tazminattan bu gerekçeyle indirim yapılmasının hatalı olduğu- Davaya konu icra takibinin davacının ortağı olduğu limited şirketin borcu nedeniyle yapıldığı, davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan menfi tespit davası sonunda davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın onanarak kesinleştiği uyuşmazlıkta, haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda, haksız hacizin söz konusu olacağı; bu nedenle davacının maddi zararının karşılanması gerekirse de, kişilik haklarına saldırı oluşturacak şekilde bir haksız haciz işlemi olmadığından, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı arandığından, davacının, dava dışı borçlu şirketin ortağı olduğu da dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı söylenemeyeceğinden, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat isteminin reddi gerektiği-
Hakaret ve tehdit eylemlerinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin davada olayın oluş şekli, olay tarihi ve tarafların durumu dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarının az olduğu-
Haksız hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davaya konu olan olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğu-
Haksız şikâyet nedeniyle manevi tazminata ilişkin açılan davada, ceza mahkemesinde görülen davanın kesin hükme bağlanmasının beklenmesi gerektiği-