Yürütülmekte olan takibe konu bir senet nedeniyle açılan menfi tespit davasında; ispat yükü dava konusu senedin teminat olarak verildiğini ve senedin bazı kısımlarının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ileri süren davacıda olup, davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, yargılama sırasında borç ödenmiş olduğundan mahkemece borçlu olunmadığına karar verilen kısım yönünden İİK'nın 72.maddesi uyarınca davanın istirdata dönüştüğü ve bu kısım bakımından yapılan ödemenin istirdatına karar verilmesi gerekeceği-
Davacı istemi borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu halde, kararda “takibin 4.000 TL asıl alacak üzerinden devamına” denilmek suretiyle olumlu tespit hükmünün oluşturulduğu, mahkemece talebe uygun ve onun neticelerini kapsayacak şekilde olumsuz tespit biçiminde hüküm kurmakla yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt de oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olup, bozmayı gerektirdiği-
Davacı tarafın talebi üzerine ihtiyati tedbir kararının verildiği ve bu karar infaz edilmiş olup, davalının alacağına kavuşması bu sebeple geciktirildiğinden İİK'nın 72/4.maddesinde öngörülen tazminat koşulları oluştuğu halde davalı yararına tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
Anılan bu kayıt karşısında takip ve dava konusu senetlerin cari hesap ilişkisinde verilen senetler olduğunun ve bedelsiz kaldığı iddiasını kanıtlama yükümlülüğünün davacıda olduğu, cari hesap kaydına senetlerin iade edildiğini kaydeden davacının iddiasını ispat etmesinin gerekeceği-
Davacının davadan feraget ettiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. ve davamı maddeleri uyarınca davadan feragatın, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilecek olduğu ve kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı,davadan feragat nedeni ile mahkemece yeni bir karar verilmesi gerektiği-
“Sözleşmenin feshine ilişkin” muarazanın önlenmesi konusunda açılan ceza davası, davacı yararına sonuçlanmış ise de davacının sözleşmeye aykırı fiileri nedeni ile davalı kurumun sözleşmeyi feshetmesinde, tazminat ödemesini gerektiren kusurlu bir davranışı bulunmamakta olup fesih hakkının kötüye kullanıldığından da söz edilemeyeceği, davacı bu hükümleri kabul ederek sözleşmeyi imzaladığına göre, kar mahrumiyeti iddiasında bulunarak tazminat isteyemeyeceği-
35 ... ... plakalı aracın davalıya haricen satıldığı, davalıya haricen satışı yapılan aracın devrine karşılık senedin teminat senedi olarak verildiği, araç harici satış suretiyle davalıya satıldığından, satış sözleşmesi geçersiz olup geçersiz sözleşmede de herkesin aldığını iade ile yükümlü olması gerekeceği-
Davalı alacaklı senedi talil etmiş olduğundan; ispat külfetinin yer değiştirmiş ve alacaklı olduğunu iddia eden davalıya geçmiş olduğu-
Tarafların görevlendirilecek personelin sayısı konusunda anlaştığı ve anlaşma doğrultusunda güvenlik personeli sağlandığı, buna göre sayının davalı tarafından tek taraflı olarak belirlenmediği, sözleşmede personelin niteliği konusunda ayrıca bir tespitin yapılmadığı ve tanık beyanları göz önünde bulundurulduğunda güvenlik hizmetinin eksik ve kusurlu olarak verilmiş olduğu, iki tarafın da edimlerinde eksiklik bulunduğu, bu nedenle toplam faturanın taraflarca da kabul edilen kısmından dürüstlük kuralı dikkate alınarak re'sen ve takdiren ½ oranında hakkaniyet indirimi yapılarak menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-