İhtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle davalı alacaklının alacağını geç alması nedeniyle mahkemece İİK 72/4. maddesi uyarınca davalı N. Ç. lehine tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
Dava konusu edilen bononun yargılama sırasında iade edilmiş olduğu mahkemenin kabulünde olup, bu bono bakımından davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi; menfi tespit davası (asıl dava) bakımından; takip tarihi itibarıyla davalı-karşı davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı için tazminata mahkum edilmemesi gerekeceği-
Dava, çek bedelinin ödendiği iddiasıyla açılan borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olup, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden, Yargıtay denetimine elverişli ve anlaşılır şekilde dava tarihi itibariyle alacak – borç ilişkisinin saptanarak ve kazanılmış haklar da gözetilerek bir rapor alınıp, karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında takip alacaklısı yasal hasım olmakla birlikte, takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dâhil edilmesi işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesinin gerekmeyeceği, dava dosyanın içeriğinden borçlunun tutumunun anlaşılamadığı, borçlunun istihkak iddiasına itiraz edip etmediğinin araştırılması,borçlunun istihkak iddiasından haberdar edilmesi halinde davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği- Takip borçlusunun istihkak davasının doğrudan şartlarına etki edecek mahiyette menfi tespit davası açtığının anlaşıldığı, meefi tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekeceği- Aşkın haciz iddiası ile açılan şikayet başvurusu ile istihkak davasının birleştirilmesinin hatalı olduğu, aynı dosya üzerinden yargılamaya devam edilmemesi gerektiği-
İcra takibine konu bonoların ödenmiş olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin davada, TTK’nun 4/I(a) bendine göre, TTK’da öngörülen hususlardan doğan davanın tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayıldığı, bononun TTK’nun 776 vd. maddelerinde düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 5/I maddesine göre, asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli bulunması sebebiyle, davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu-
Menfi tespit davalarında hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrasında kefilin sorumlu tutulacağı miktar yönünden çelişki yaratılamayacağı-
Menfi tespit davasında, davacının ödeme iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Dava konusu bono ''nakden'' kaydını taşıdığı halde her iki tarafın da bononun nakden düzenlenmediği hususunda birleştikleri, böylece somut olayda çift taraflı talilin söz konusu olduğu, çift taraflı talilde ispat külfetinin yer değiştirmeyeceği, bu durumda mahkemece ispat külfetinin davacıda olduğu gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Borçlunun bonoda rakamla yazılı bedelin tahrifat ile değiştirildiği iddiası ile takibin iptalinin talep ettiği uyuşmazlıkta icra mahkemesince şikayete konu senette tahrifat iddiası ile ilgili olarak inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Ağır Ceza Mahkemesinde açılan sahteciliğe ilişkin dava gerekçe gösterilerek HMK.nun 209. maddesi uyarınca anılan dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davasının, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabileceği, cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı ve bekletici mesele yapılamayacağı, ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabileceği-