Kiracı tarafından açılan kira paralarının tahsili için aleyhinde başlatılan icra takibi dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptali istemine ilişkin davada, sözleşmenin özel şartlar bölümüne serbest irade ile konulan bu şart geçerli olup tarafları bağlayacağı, bir kira sözleşmesi ancak, tarafların akdi müştereken feshetmesi, bir yargı kararı ya da kiralananın yok olması ile sona ereceği, aynı kiralanana ilişkin bir başkası ile kira sözleşmesi düzenlenmesinin ilk kira sözleşmesini ortadan kaldırmayacağı, geçerli olacağı, kiralanan usulüne uygun tahliye edilerek anahtarları teslim edilmediği sürece kiracının tasarrufunda sayılacağı ve kiracının kira parası ödeme yükümlülüğü devam edeceği, tahliyenin ancak yazılı delille kanıtlanabileceği, bu konuda dinlenen tanıkların beyanları hüküm ifade etmeyeceği, taşınmazın zemin katı için kiralananın diğer paydaşı ile sonraki tarihli kira sözleşmesi düzenlenmesi kiralananın tahliye edildiği anlamına gelmeyeceği, 01.12.2007 tarihli kira sözleşmesi akde uygun şekilde feshedilmeyip, kiralanan yöntemine uygun şekilde tahliye ve teslim edilmediğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Bono nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin ticari davaların tüketici mahkemelerinde görülemeyeceği-
Menfi tespit davasında, taraflar arasındaki ilişki hizmet sözleşmesine dayanmakta olup bu gibi hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların İş Mahkemelerinde görülmesi gerekeceği-
Dava konusu çekin hem keşide tarihi hem de bedelinde tahrifat yapıldığının anlaşıldığı,tahrifattan önceki keşide tarihi ve bedeli yönünden çekin değerlendirilmesi gerekeceği, hamil olan davalı kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını yitirmiş ise de keşideci olan davacıya karşı davalının 6762 sayılı TTK'nın 730.maddesi yollamasıyla aynı kanunun 644.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talepte bulunabileceği ve davacının sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-
İstirdatına karar verilen alacakla ilgili olarak ödeme tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekeceği-
Asıl dava, şirket ana sözleşmesinde gösterilen sürenin dolması nedeniyle kollektif ortaklığın sona erdiğinin tespiti, olmadığında haklı nedenle fesih istemine, birleşen davalar ise sürenin son bulmasından sonra gerçekleşen borçlanmalardan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olup; asıl davadaki ilk istemin reddi gerektiği, terditli istem yönünden davanın incelenmesi ve birleşen davalarda ise davacının icra takipleri nedeniyle borçlu olup olmadığının esastan incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit davasında, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve davalı lehine vekalet ücretine karar verilse de, HMK'nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıya yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği,mahkemenin bu aşamada davalı lehine vekalet ücretine karar vermiş olmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereğince, somut uyuşmazlıkta temel ilişki, müteahhit olan davacı ile davalı arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmakta olup yasanın 23. maddesine göre bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılması gerekeceği-
Sahte tanzim edildiği iddia edilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davacıların isimleri dava konusu bono üzerine yer almadığından alacaklı konumunda olmayıp, aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı-
Menfi tespit ve istirdat istemi-