Davacı vekili, davalı bankadaki davacıya ait mevduat hesaplarından banka çalışanı davalı tarafından, müvekkilinin talimatı olmadan sahte imza ile para çekildiğini, adı geçen hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı bankanın ise adam çalıştıran sıfatıyla ağır kusurlu olduğunu ileri sürerek açtığı davada, mahkemece "...yetki itirazının HUMK'nın 21. maddesi gereğince kabul göremeyeceği, zamanaşımı itirazının ise, TBK madde 146'ya göre 10 yıllık zamanaşımına tabi olması nedeniyle yerinde olmadığı, davanın şubesi yerine merkeze karşı da açılabileceği, davalı banka çalışanın, davacının imzası yerine kendi imza atmak suretiyle davacı hesabından 7 adet dekontla para çektiğinin adli tıp raporu ve ceza yargılaması neticesinde kesinleştiği, davacının müfettiş ifadesinde alacağını talep etmesi karşısında davacıdan alınan ibranamenin hükümsüz olduğu, davalıların müştereken müteselsilen sorumlu olduğu" gerekçesiyle, "davanın kabulüne" karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Haksız fiile dayalı alacak istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerektiği- Davacı, diktiği ve yetiştirdiği ağaçlar nedeniyle davalının sebepsiz bir zenginleşmesi söz konusu ise sebepsiz zenginleşme miktarı ile orantılı olarak davalıdan talepte bulunabileceğinin kabulü gerektiği- Taşınmaz, davaya konu muhdesatlar nedeniyle daha yüksek bir bedelle satılmış ise bu halde davalı ...'nin, haksız olarak zenginleştiği miktarı davacıya iade etmesi gerektiği- Uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla ağaçlarla birlikte taşınmazın kaça satılacağı ve ağaçsız olarak taşınmazın kaça satılabileceği belirlenmeli, bunlar birbirine oranlanmalı ve bu oran taşınmazın satış bedeline uygulanarak davacının diktiği ağaçların satış miktarına yansıma miktarı bulunmalı ve bulunacak bu miktara hükmedilmesi gerektiği- 
Davaya konu trafik kazasının 25/05/2003 tarihinde meydana geldiği, davacının maluliyet oranını Adli Tıp Kurumunun 30/06/2008 tarihli raporu ile öğrendiği ve olayda uygulanacak ceza zamanaşımı süresininde 5 yıl olduğu gözetildiğinde, ıslah tarihi olan 14/03/2011 tarihi itibariyle 2 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiği anlaşıldığından ve davalı taraf süresinde ıslah dilekçesiyle istenen bölüm yönünden zamanaşımı def'i ileri sürdüğünden ıslahla istenen bölümün zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-