Mahkemece bilirkişi raporunun yetersiz görülmesi durumunda yapılacak iş bilirkişiden ek rapor almak ya da yeni bir bilirkişi incelemesi yapmaktan ibaret olduğu ve rapora itibar edilmeyip, bilirkişi yerine geçilerek, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olmayan bir hususta subjektif yorum yapılamayacağı-
İİK'nun 82/1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olacağı ve bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı - Somut olayda borçlunun yetkilisi olduğu şirkete gönderilen haciz ihbarnamesine borçlunun, 3. kişi konumunda olan şirketin yetkilisi sıfatı ile yapmış olduğu 12.05.2014 tarihli itiraz, hacizden önce olup bu itirazla hacze muttali olduğu söylenemeyeceği - Borçlunun yine haciz tarihinden evvel 21.04.2014 tarihinde icra mahkemesine yapmış olduğu borca itiraz da takibi durdurmayacağından, mahkemece borçluya gönderilen davetiye tebliğine göre süresinde olan şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği -
Taşınmaz değerinin belirlenmesinde bilirkişi raporunun İİK. 'nun 82/1-12.maddesine uygun olmakla hüküm kurmaya elverişli olduğundan, anılan rapor esas alınarak karar verilmesi gerekirken hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olmayan bir hususta subjektif yorum yapılmasının isabetsiz olduğu-
İİK'nun 82/1. maddesinin 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı -İicra dosyasının incelenmesinden borçlunun, temsilcisi olduğu şirkete 1. haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği, borçlunun, şirket temsilcisi sıfatıyla dosyaya sunduğu dilekçe ile 1. haciz ihbarnamesine 12/05/2014 tarihinde itirazda bulunduğu, icra dosyasında kendi adına sunduğu bir dilekçe veya dosyadan suret aldığına ilişkin bir kayda rastlanmadığı görüldüğünden, borçlunun anılan tarihte hacizden haberdar olduğu sonucuna varılamayacağı, mahkemece, yapılan şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile işin esası incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği -
Borçlunun halen kayden maliki olduğu ve köy tüzel kişiliğinden satın aldığı (Köy Kan. ek mad. 13'e göre) arsa üzerine, köy tüzel kişiliğince 5 yıl süreyle ev yapmayanlara karşı tapularının iptalini sağlayan yargı kararının alınmadığı anlaşılmış olup, takyidat süresinin sona erdiği 10 yıllık süreden sonra konulan haczin yasaya uygun olduğu kabul edilerek şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği- 
Emeğin değerinin, sermayenin değerinden daha fazla olduğu görülürse “bir mesleğin” varlığına, aksi takdirde “bir teşebbüsün söz konusu olduğuna” hükmedileceği-  Borçlunun yaptığı işte onun kişisel çalışması ve faaliyeti ön planda, sermayesi ve yararlandığı yabancı iş gücü ikinci planda gelmekte ise, borçlunun bir meslek sahibi sayılır ve bu meslek için gerekli aletler haczedilemeyeceği- Diş hekimi olan borçlunun "meslek sahibi" olarak kabul edilmesi gerektiği ve mahkemece alınacak bilirkişi raporuyla haczedilen menkullerin borçlunun mesleği için zorunlu olan alet ve edevat olup olmadığı tespit edilerek, zorunlu olduğu tespit edildiği takdirde haline münasip alabileceği alet ve edevatın değeri belirlenip, haczedilen mahcuzların değerinin bundan fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılmasına ve satış bedelinden kalanının alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, borçlunun yaptığı işin "sermaye ağırlıklı" olduğu kabul edilerek yetersiz bilirkişi raporuna dayalı hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Herhangi bir şeyin tamamının veya hissesinin üzerinde adi ortaklığın mülkiyetinin var olabilmesi için, bu şeyin adi ortaklık adına kayıtlı olması gerektiği- Haciz uygulanan taşınmaz hisseleri ile araçların adi ortaklık adına değil, borçlu şirket adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından, mahkemece haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddi gerekeceği-
Yedi günlük haczedilmezlik şikayetine ilişkin sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- Borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı müracaat ile bu haczi öğrendiğinin kabulü ile daha sonra icra mahkemesine yaptığı meskeniyet nedenine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, yasal yedi günlük süreden sonra yapıldığından reddi gerekeceği -
Haczedilmezlik şikayetinin, 103 tebliğiyle veya öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiği-
Borçlunun halen kayden maliki olduğu ve köy tüzel kişiliğinden satın aldığı arsa üzerine, takyidat süresinin sona erdiği 10 yıllık süreden sonra konulan haczin yasaya uygun olduğu-