Mahkemece öncelikle borçlu yana, şirketin yeniden ihyası için görevli ve yetkili mahkemede dava açabilmesine yeterli ve kesin süre verilerek, borçlunun “ihya davasını” açmaması ya da açmak istememesinin saptanması durumunda ise; 6100 Sayılı Yasa’nın 54 ve 55. maddeleri hükümleri uyarınca işlem yapılmalı, ihya davası açılmasını sağlamak amacıyla kayyım atanmasına karar verilmesi, şirketin ihyasıyla yeniden tüzel kişilik kazanması durumunda da gerekli tebliğ işlemleri yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın hükme bağlanması gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının, temyizi üzerine Yargıtayca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesinin mümkün olmayacağı- Karar düzeltme talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığı takdirde Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre bir miktar disiplin para cezası ile cezalandırılması gerektiği-
Davada haklı çıkan tarafın ancak hukuki yararı bulunmak şartıyla hükmü temyiz edebileceği-
İlk derece mahkemesince borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın kabulüne karar verildiğine ve artık sair itirazların bahsi geçen mahkemece incelenemeyeceği açık olduğuna göre borçlunun lehine verilen kararı temyiz etmekle ne gibi bir hukuki yararı olduğu anlaşılamıyorsa temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
İlamlı icra takibinde mükerrerlik şikayetinin süresiz olarak yapılabileceği, bu konudaki şikayetin duruşma açılarak incelenmesi gerektiği-
Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilir ise de yediemin ücretinin miktarı yani yediemine ödenen ücretin sıra cetveline ödenen kadar olup olmadığı genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenebileceği- Yerleşik içtihatlara göre, muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesi değil Adalet Bakanlığınca belirlenen tarifenin uygulanacağına ilişkin belirlemenin genel mahkemelere ait olduğu- Şikayet olunana şikayet dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden yargılama yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
İcra mahkemesince basit usulle incelenen ihalenin feshi şikayeti reddedilmiş olsa da, temelde yolsuz tescil nedeni ortadan kalkmayacağından, tapu iptali-tescil isteğine ilişkin davanın görülmesi gerektiği-
Takibe konu taşınmaz hakkında açılan tasarrufun iptali davasında yer alsa da, icra takibinin tarafı olmadığı görülen şikayetçinin takibin iptalini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
Asıl davanın muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali, birleşen davaların sıra cetveline itiraz davası olduğu- Aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetlerin birlikte incelenerek varılacak sonuçlar çerçevesinde tek bir karar verilmesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davalarında tahsil hükmü içeren eda hükmü kurulmadığından, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-