Ayıplı mal davasında, aracın değiştirilmesinin talep edilmesi üzerine, mahkemece, "dava konusu aracın davalı tarafından yenisi ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde .... TL bedelin ...tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline" karar verilmişse de, hakim tarafların talepleri ile bağlı olup, bundan fazlasına veya başka şeye karar veremeyeceği (HMK. mad. 26)- Aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaz ise, hükümde yazılı olmasa da, zaten İİK. mad. 24 gereğince işlem yapılacağı-
Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından mahkemece ıslah dilekçesinde talep olunan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
İtirazın iptali davasının itiraz edilen alacağın bir kısmına yönelik açılması halinde, mahkemece “itirazın iptaline” denilmek suretiyle takip tutarının tamamı üzerinden takibe devam imkanı sağlanmasının isabetsiz olduğu- Davalının delil listesinde bildirdiği delillerinin toplanması yönünde delil avansı yatırılması için verilen sürede delil avansı davalı tarafından yatırılmış olmasına karşın, "avansı yatırılmadığı" gerekçesiyle davalı delillerinin toplanmamış olmasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu-
Dava dilekçesinde, taraflar arasında varolan sözleşmeye aykırı hareket edilmediğinin ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi hakkında talepte bulunulduğu halde, mahkemece, emredici nitelikteki 6100 sayılı HMK’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1. maddesi hükmüne aykırı olarak, kurum işleminin iptaline karar verildiği, oysa ki, sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesinin mümkün bulunmadığı-
Davacının müvekkili davalıdan talep ettiği vekalet ücreti alacağından fazlasına hükmedilemeyeceği-
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile -fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla- "2001 ve 2002 yıllarına ait kullandırılmayan yıllık izin ücreti"ni talep ettiği, yapılan yargılama sırasında mahkemece aldırılan bilirkişi raporları sonrasında davacı vekilinin bilirkişi raporunda , TİS dikkate alınarak tespit edilen ve davacı işçinin hak etmesine rağmen kullandırılmayan 84 günlük izin süresi üzerinden talebini ıslah ettiği, ıslah dilekçesinin bu yönü ile hem maddi vakıayı hem de miktarı kapsar mahiyette olduğu, dolayısıyla talebin aşıldığından söz edilmesinin mümkün bulunmadığı- Mahkemece, "Belediye-İş Sendikasından gelen yazı cevabı ekinde bulunan ve Belediye Başkanlığına hitaben yazılan yazı ve ekindeki davacı işçinin isminin de bulunduğu liste uyarınca dayanışma aidatının davacı işçinin maaşından kesildiği kanaatine varıldığı ifade edildikten sonra yıllık izin alacağının TİS hükümlerine göre hesaplanması gerektiği belirtilmek ve bu yönü içerir nitelikteki bilirkişi raporu değerlendirilmek suretiyle verilen davanın kabulü" yönündeki direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
İ. sözleşmeleri bir yandan mülkiyeti nakil borcu doğurması bakımından tarafları bağlayıcı, diğer yandan, mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmesi açısından tasarruf işlemlerini bünyesinde barındıran sözleşmeler olduğu ve koşulların oluşması halinde taşınmaz mülkiyetini nakil özelliğini taşıdığının kabul edilmesi gerektiği- İ.lı işleme dayalı davanın şekle bağlı olmayan yazılı delille ispatı gerektiği- Borç ilişkisinin kaynağının davacının ve davalının imzasını taşıyan "sözleşme'' başlıklı belgeye dayandırdığı, inançlı işlem olgusunun varlığının imzası inkar edilmeyen bu belge ile sabit olduğu ve davalı tarafından ibraz edilen dekonta göre ödeme yapılarak kredi borcunun kapatıldığı anlaşılmakla ve TBK. mad. 97 uyarınca, kendi edimini yerine getirmeyen, karşı edimin ifasını isteyemeyeceğinden, davalı tarafından bankadan çekilen kredi için dava dışı kişi tarafından yapılan geri ödemelerin bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve kalan kısım açıkça saptanarak mahkeme veznesine depo etmeleri için davacılara önel verilmesi, depo ettikleri takdirde sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Taleple bağlı kalınarak ilk kayıt maliki olan davacı için tapu iptal ve tescil hükmü kurulması gerekirken diğer davacı adına tapu iptal ve tescil hükmü kurulmasının da isabetsiz olduğu-
Davacının talebi alacağın tahsiline yönelik olduğu halde mahkemece talep dışında itirazın iptaline karar verilerek hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu-
Davacının, eldeki davada, davalı üniversitede öğrenim gördüğü sırada, başarısız olduğu dersleri bir sonraki eğitim öğretim döneminde tekrar ederken, yeni ders almadığı halde, yeniden dönem ücreti alınmasının haksız olduğunu ileri sürerek, dönem tekrarı nedeniyle ödemiş olduğu ücretin tahsilini istediği; mahkemenin ise, her nasılsa dava konusunu, davacının yaz okuluna gitmesi nedeniyle davalıya ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsiline dair istem olarak tespit ettiği; yargılama sırasında bu hususu araştırdığı ve gerekçede de açıklandığı üzere, yaz okulu ücretinin iadesi talebinin reddine karar verildiği, hal böyle olunca, mahkemece, davacının talebinden başka hususlar hakkında karar verildiğinin anlaşıldığı-
Sadece bir davalıdan manevi tazminat istendiği halde, manevi tazminattan her iki davalının da sorumlu tutulmasının hatalı olduğu-