Boşanmanın fer-i niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat talep edildiğinde olumlu veya olumsuz hüküm kurulması gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davasında, davalı gecikme tazminatı alacağına mahsuben bono verdiğini savunmuş ise de bahsi geçen bononun gecikme tazminatına karşılık olarak verildiğini diğer delillerle kanıtlayamamış, ancak davalının cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığından, bononun gecikme tazminatına karşılık olarak verilip verilmediğinin ispatı yönünde davalının davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatarak, sonucuna göre bir hükme varılması gerekeceği-
Talep 42.220,00 TL olmasına rağmen 42.807,00 TL'na hükmedilmesinin HUMK'nın 74, HMK'nın 26. maddesine aykırılık teşkil edeceği-
Geciken aidata geciktiği yılda uygulanan yasal faizin yüzde yüz fazlası nazara alınarak temerrüt faizi hesap edilmesi gerekeceği- Hakimin tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olduğu; talepten başkasına veya fazlasına hükmedemeyeceği-
Davacı alacaklının, kira borçlusuna karşı başlattığı icra takibine, borçlunun ettiği itirazın üzerinden kaldırılmasını talep ettiği miktarın mahkemece aşılmasının; taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu- İcra mahkemesinde görülen ve yürütülen davalar için avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Önceki dönem ecrimisil bedeli mahkemece belirlenmiş ise; yeni dönem ecrimisil bedelinin, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekeceği- Faiz talebi olmamasına karşın mahkemece talep aşılarak faize hükmedilmesinin hatalı olduğu-
HMK'nın 26. maddesine (HUMK 74.) göre hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar vermemesi gerekeceği-
İhalenin feshi şikayetinin mahkemece incelenebilmesi için ortada gerçekleştirilmiş bir ihale ve usulüne göre süresinde ihalenin feshi istemi ile açılmış bir davanın olması gerekeceği-
Mirasçılardan birinin davacı olarak davaya katıldığı ancak yazılı dilekçesi ile davadan feragat ettiği anlaşılmakta ise de mirasbırakanın terekesi elbirliği mülkiyetine tabi bulunduğundan ortaklardan birisinin feragatinin hukuki sonuç doğuramayacağı, bu durumda terekeye temsilci atanarak davaya temsilci huzuruyla devem edileceği-
Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça tanıkların gerçeği söylemiş olmaları asıl olduğundan, akrabalık veya diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı bu nedenle tanık anlatımları ve toplanan delillerden tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşıldığından ve boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğundan boşanmaya karar verilmesi gerekeceği-