Şikayet tarihi itibarı ile takip dosyasından, borçlunun emekli maaşına usulünce konulmuş bir haciz olup olmadığının belirlenmesi gerektiği-
375 s. KHK gereğince maaştan sayılan ek ödemenin (döner sermayenin) maaş gibi İİK'nun 83. maddesi çerçevesinde kısmen haczedilebileceği, ek ödemenin 1/4’ü dışında kalan kısmı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
İK.nun 83.maddesi hükmü uyarınca, borçluya yardım sandığı vakfından bağlanan iradın, borçlunun ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürlüğünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra kalan bölümünün haczedilebileceği ve bu miktarın 1/4'den az olamayacağı-
Borçluya ait maaşın İİK'nun 83/2. maddesine göre en az 1/4'ünün haczi zorunlu olduğu, mahkemece maaş tutarı ve diğer ödemelerin borçlu ve ailesinin geçinmesine yeterli olan miktarı gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak saptanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ek ödemelerin 1/4'ünü aşan kısım üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK'nun 83. maddesi uyarınca borçlu ve ailesinin geçimi için lüzumlu olan miktar belirlendikten sonra 1/4'ten az olmamak üzere borçlunun maaşına haciz konulması mümkün olup, maaşında başka haciz varsa önceki haciz bitmeden kesinti yapılamayacağı-
Borçlunun çalışırken maaşına konulan haczin, emekli olduktan sonra emekli maaşı üzerinde borçlunun muvafakati olsa bile devam etmesinin mümkün olmadığı-
Emekli maaşı alan borçlunun hacizden önce maaşına haciz konulmasına muvafakati maaşa konulacak haczin miktarı yönünden İİK'nun 83/a maddesi kapsamında geçerli bir muvafakat oluşturur mu ?
İcra Müdürlüğü'nce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine, borçlunun çalıştığı kurumca düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği- Bu sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek uyuşmazlığın çözümlenmesinin hatalı olduğu- Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlü olduğundan, mahkemece, davanın muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği-
Davacı vasisi tarafından kısıtlı davacı adına dava açılabilmesi için TMK'nın 462/8. maddesi gereği, vesayet makamından husumete izin kararı alınması gerektiğinden, davacı vasisine, davalı aleyhine işbu sıra cetveline itiraz davasını açabilmesi için TMK'nın 462/8. maddesi uyarınca husumete izin verilip verilmediğinin vasiden sorularak, varsa bu kararı sunmak üzere kesin süre verilmesi gerektiği-  İİK'nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların icra müdürlüğünce sıraya konacağı ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemeyeceği-  İcra Müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine Ceza İnfaz Kurumu'nca düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği-  Mahkemece, davanın TBK. 19'da düzenlenmiş genel muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği-