İhtiyati haciz sırasında alınan muvafakat, manevi cebirle verildiği için kabul edilemez ise de; ihtiyati haciz kararı sonrasında şikayetçi-borçlunun yasal yerleşim yerinde yapılan haciz sırasında, şikayetçi tarafından borcun bitimine kadar emekli maaşının tamamının kesilmesine muvafakat edilmiş, bu muvafakat takip kesinleştikten sonra yapılan haciz sırasında da tekrar edilmiş, takip kesinleşinceye kadar şikayetçinin elinde bir çok imkan varken bunların hiç biri kullanılmamış olduğundan, takip kesinleştikten sonra şikayetçinin özgür iradesi ile vermiş olduğu muvafakatin geçerli olduğu ve kabul iradesinin önüne hiçbir şekilde geçilemeyeceği, haciz baskısı altında emekli maaşının haczine muvafakat edildiğine yönelik beyanın açıkça hakkın kötüye kullanımını teşkil edeceği-
Emekli maaşın, haczine ilişkin ihtiyati haciz sırasında alınan muvafakatın manevi baskı ile verilmiş olacağından kabul edilemeyeceği; ancak takip kesinleştikten sonra özgür irade ile verilen muvafakatın geçerli olacağı-
Takibin kesinleşmiş olması şartıyla borçlunun, 5510 sayılı Yasanın 93. maddesi kapsamındaki gelir-aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakatinin geçerli olması gerekeceği-
Borçlunun çalıştığı kurumdan ileride emekli olması halinde alacağı emekli ikramiyesine haciz konulabileceği-
Kanun’un, borçlunun maaş veya ücretinin 1/4'ünün her halükârda haczedebileceğini hükme bağladığı, buna göre ücretin tamamı borçlu ve ailesinin geçinmeleri için yeterli olmasa bile, icra memurunun bunun 1/4'ünü mutlaka haczetmek zorunda olduğu, icra memurunun haczedeceği miktarın azami sınırını belirlerken borçlunun ve ailesinin ihtiyacını göz önünde bulunduracağı, icra memurunun bu takdiri kendisi yapabileceği gibi, bunun için bilirkişiye de başvurabileceği-
Davacının maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkin davada, davacının maaşının yalnız ¼'ü oranında kesinti yapılabileceği halde, davalının davacıya ait maaş hesabının tamamını bloke etmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacının fazla tahsil edilen paranın iadesine ilişkin istemi kesinti miktarını düzenleyen mahkeme kararının ancak karar tarihinden sonra uygulanabileceği gerekçesiyle reddedilse de, davalının haksız biçimde tahsil ettiği parayı iade etmesi gerekeceği-
Borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşmanın geçersiz olduğu, bu nedenle borçlunun maaşından hiç kesinti yapılmadan önce icra dairelerine beyanda bulunarak kesinti yapılmasına muvafakat ettiğini belirtmesinin hukuken geçersiz sayılacağı-
Borçlunun işyerinden almakta olduğu maaş ve ücretin 1/4'ünden fazlası haczedilemeyecek olup, İ.iye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmünün bulunmadığı-
Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczi mümkün olduğundan, mahkemece, borçlunun doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayetinin reddine karar verileceği-
Maaşlar, ödenekler, her çeşit ücretler, emekli aylıkları, sigortalar veya emekli sandıkları tarafından tahsis edilen iratların bir kısmının İİK.'nun 83. maddesi uyarınca haczedilemeyeceği-