Ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlayacağından, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
Küçükbaş hayvanların telef edilmesi şeklinde oluşan zarar, malvarlığına ilişkin zarar niteliğinde olduğundan, manevi tazminatın koşullarını düzenleyen TBK mad. 58'e göre, hayvanın uğradığı zarar kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemeyeceği- Ceza Mahkemesinin dava konusuna ilişkin yargılamasında, davalının mala zarar verme suçundan ceza aldığı ve eylemin haksız tahrik altında işlendiği sabit olduğundan, maddi tazminat talebi yönünden haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği-
Davalıya maddi durumu iyi olmadığından taahhütname imzalatarak 12.500,00TL ve 7.500,00TL olmak üzere toplam 20.000,00TL borç verdiğini, borcun geri ödenmediğini, davalı aleyhinde icra takibi başlattığını, davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve %40 tazminata-
Ceza yargılamasındaki olayın kabul şekli ve dosyadaki tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, TBK mad. 52/1 hükmünü uygulanma imkanının ele alınıp mahkemece değerlendirilmesi gerektiği- Davalının eylemini haksız tahrik altında kalarak gerçekleştirdiği benimsenerek ceza mahkemesince cezasında indirim yapıldığından, haksız tahrik nedeniyle manevi tazminatta da indirim yapılması gerektiği-
Ceza yargılaması sonucunda verilecek kararın eldeki davayı etkileyecek nitelikte olması nedeni ile HMK mad. 165 gereğince, idari yargıda davacı idare aleyhine dava açan dava dışı kişi hakkında Ceza Mahkemesinin kararı bekletici sorun yapılarak, varılacak sonuca göre yapılacak değerlendirme ile karar verilmesi gerekmekte
Zarar gören de zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, Hukuk hakiminin Ceza mahkemesinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları bağlayıcı olmadığı, davaya konu eylem nedeniyle davacının maddi zararının oluştuğu iddiası ispat edilememiş olduğu anlaşıldığı-
Ceza Mahkemesi tarafından davaya konu olay ile ilgili 3/4 oranında haksız tahrik indirimi yapıldığı ve verilen bu hükmün doğrudan kesin olduğu anlaşıldığından, davalının eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği, maddi vakıa olarak kesinleşmiş ceza kararı ile tespit edildiği, belirlenen maddi tazminat miktarından tahrik indirimi 3/4 oranında bir indirim yapılması gerekirken gerekçesi gösterilmeden 1/4 oranında indirim yapılmasının yeterli olmayacağı-
İtirazın iptali davası-
Ceza mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile sonuçlanan kararı, hukuk hakimini bağlayıcı bir karar değilse de; davalının şikayeti gerektirir herhangi bir delil ve emare bulunmadığı halde davacılar hakkında şikayetçi olduğu, böylece iftira suçunu işlediği, dolayısıyla şikayetinin haksız olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davaya konu olayın hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilir nitelikte olmadığından, teknik ve uzmanlık gerektirecek bir konuda görev alanına girmeyen bir hususta hakimin, bilirkişinin yerine geçerek tarafların kusur oranlarını belirleyemeyeceği- Bilirkişi heyetinden dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olacak şekilde rapor alındıktan sonra ceza yargılaması sonucu da nazara alınarak bir hüküm kurulması gerektiği-