TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - D. Yargılama > Madde 74 - I. Ceza hukuku ile ilişkisinde
Ceza mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile sonuçlanan kararı, hukuk hakimini bağlayıcı bir karar değilse de; davalının şikayeti gerektirir herhangi bir delil ve emare bulunmadığı halde davacılar hakkında şikayetçi olduğu, böylece iftira suçunu işlediği, dolayısıyla şikayetinin haksız olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davaya konu olayın hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilir nitelikte olmadığından, teknik ve uzmanlık gerektirecek bir konuda görev alanına girmeyen bir hususta hakimin, bilirkişinin yerine geçerek tarafların kusur oranlarını belirleyemeyeceği- Bilirkişi heyetinden dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olacak şekilde rapor alındıktan sonra ceza yargılaması sonucu da nazara alınarak bir hüküm kurulması gerektiği-
Davacı borçlunun "bononun başka bir ticari ilişkinin teminatını teşkil etmek üzere düzenlenerek verildiği, ancak ilgilisinin bu teminatı kabul etmemesi üzerine bonoyu ele geçiren davalının, bonodaki boşlukları kendi lehine doldurarak takibe koyduğu"na ilişkin iddiasının, "aldatma" tanımına uymadığı ve buna yönelik olarak tanık deliline de başvurulamayacağı- Sözleşme teorisi ve güven ilkesi de dikkate alındığında davalının, şu veya bu nedenle kendisine tevdi edilmiş bulunan boş bonoyu, aradaki anlaşmaya aykırı biçimde kendi lehine doldurduğu şeklinde ifade edilen iddianın ancak yazılı delille ispatlanabileceği- Davalı hakkında resmî evrakta sahtecilik suçundan açılan ceza davasında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB)" dair verilen kararın bir mahkumiyet kararı sayılmayacağı ve hukuk hâkimini bağlamayacağı- Yerel mahkemenin iddiaları, "aldatma" olarak değerlendirmesi ve bunun ispatı için tanık deliline başvurarak karar vermesinin yerinde olmadığı-
Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi gereğince hukuk hakiminin ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular ile bağlı olduğu-
Davalının, avukatlık görevini kötüye kullanmak suçundan dolayı adli para cezası ile cezalandırıldığı yargılamada, "avukat olan sanığın müvekkiline (katılana) ait ve satışa çıkarılan taşınmazı edinmesinin 1136 s. K. mad. 47'de düzenlenen "çekişmeli hakları edinme yasağına" aykırılık teşkil ettiği, katılanın sanığa para vermesinin veya bu işlemde hiç kimsenin herhangi bir zararının bulunmamasının bu suçun oluşumuna herhangi bir etkisinin bulunmadığının belirtildiği- TBK. mad. 74 gereğince, hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin vereceği beraat kararıyla bağlı değilse de, ceza davasında verilen mahkumiyet kararı ve eylemin “hukuka aykırılığını” ve “illiyet bağının varlığını” saptayan maddi olgular ve olayların oluş biçimi bakımından hukuk hâkimini bağlayacağı- Ağır Ceza Mahkemesinin kararı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davaların kayıt malikine yöneltilmesi ve davanın sübutu halinde hükmün kayıt maliki bakımından kurulması gerektiği-