Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanması bulunduğu, bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıraların oluşturulduğu- Haciz sıra cetvelinin ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar nazara alınarak düzenleneceği, ilk kesin hacizden sonraki hacizlerin birbirlerinin hacizlerine iştirak etmeleri gibi bir durum söz konusu olmadığı- Şikayet olunanın alacaklı bulunduğu icra dosyalarındaki ihtiyati hacizlerin, şikayetçi bankanın ikinci sırada yer alan haczine iştirak etmesi gerektiği görüşünün yasal dayanağı olmadığı-
Başkasına borcu bulunan, kendisi hakkında daha öncesinden yapılan bir icra takibinden haberdar olan davalı borçlunun, iki gün içinde hakkında açılan takibi kesinleştirerek maaşına haciz konulmasına muvafakat etmesinin yapılan takibin muvazaalı olduğuna dair karine teşkil etiğini, davalının, davacı ile arasındaki alacağın geçmişe yönelik olarak her zaman gösterilmesinin mümkün olduğu, davalıların aralarındaki borç alacak ilişkisini senet dışındaki bir belge ile kanıtlayamadıkları-
Şikayetçiler avukat ücret alacaklarının tahsili amacıyla iki ayrı takip başlatmış olup mahkemece bu takipler nedeniyle kesinleşen avukatlık alacaklarının ne kadarının rüçhanlı olduğunun belirlenmesi ve sıra cetvelinde bu miktarın nazara alınması konusunda icra müdürüne talimat verilmesi gerektiği- Sıra cetveline şikayetlerde icra hakimlerinin 'kararın gerekçe kısmında yeni sıra cetvelinin hangi esaslara göre yapılması gerektiğini' belirleyerek, hüküm kısmında 'sıra cetvelinin iptali' ile yetinilmesi gerekeceği-
Haciz yoluyla takiplerde sıra cetvelinin alacağın İİK 138 uyarınca satış tarihindeki ulaştığı miktar dikkate alınarak düzenleneceği- Satış tarihi itibari ile bedeli paylaşıma konu ipotekli taşınmazın ihale tarihindeki ana para, ferileri ve takip masraflarından oluşan toplam alacak miktarının belirlenmesi gerektiği- Kesinleşen önceki kararın sadece sıra cetvelinde yer alan alacaklı taraflar arasındaki sıraya ilişkin şikayete yönelik olduğu anlaşılmakla, bu kararın, taraflara ayrılan pay yönünden de sıra cetvelini kesinleştirdiği şeklinde yorumlanamayacağı-
Şikayetçi lehine İİK 281 gereğince tesis edilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı ve bu nedenle sıra cetveli düzenlenirken dikkate alınmayacağı, başkaca haciz de bulunmadığından icra müdürlüğünce verilen ve şikayete konu "sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına" dair kararda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık olmadığı-
Temlik eden şirketin davada taraf sıfatı kalmadığından kararı temiyizde de hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline ilişkin uyuşmazlıkta, alacağının bonoya dayalı olmasının, alacağın gerçek olduğunun kabulüne yeterli olmayacağı, davalı alacaklının, bononun düzenlenme nedenini açıklaması ve esas ilişkiyi kanıtlaması gerektiği- Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıda olduğundan, ispat yükünün yanılgılı olarak davacıya yüklenmesi ve aralarında doğrudan hukuki ve temel ilişki bulunmamasına rağmen, davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle hüküm kurulmasının hatalı olduğu- İtiraz edilen icra dosyasında alacaklı sıfatı, alacağı temlik alan kişide olduğundan, temlike edenin davaya asli müdahil olarak katılmasını gerektiren herhangi bir neden bulunmadığı, müdahilin, alacağını temlik ettiği kişinin yanında ona yardımcı olmak amacıyla fer'î müdahil olarak davaya katılmış olduğu-
Davacı tarafça sıra cetvelindeki sıraya ve alacağın esasına aynı anda itiraz edilmesi halinde, önce 'sıraya' ilişkin şikayet karara bağlanması, sonra 'alacağın esasına ilişkin itiraz'ın değerlendirilmesi gerekeceği- Satış talebinden vazgeçilmesi halinde haczinin düşmemesi için 1 yıldan geriye kalan süre içinde yeniden satış talep edilmesi gerekirken bu süre dolduktan sonra yeniden satış istemiş olduğundan davalının haczinin düştüğü-
Muvazaa hukuki nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu- Davalı alacaklının, alacağının, gerçek bir alacak olduğunu birbirini teyit eden ve takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekeceği- Mahkemece 'delil avansının kendisine ispat yükü düşmeyen davacı tarafından yatırılmamış olduğu'ndan bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, araştırılacak hususlar- Bilirkişi raporlarında davalı şirketin borçlu ile ticari ilişkisinin mevcut olduğu ve cari hesap ilişkisi kapsamında senet aldığı anlaşıldığından, davacının, davalıdan olan alacağının muvazaalı olduğuna ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığı-
Sıra cetveline şikayet davalarında mahkeme gerekçesinde 'sıra cetvelinin nasıl düzenleneceği' belirlenerek, karar kısmında sıra cetvelinin iptali ile yetinilmesi ve gerekçede 'şikayetçinin alacak miktarı, hangi sırada yer alacağı, somut olayda olduğu gibi garame olup olmayacağı' belirtilerek karar oluşturulması gerekeceği-