Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilir ise de, yediemin ücretinin miktarı yani yediemine ödenen ücretin sıra cetveline ödenen kadar olup olmadığı genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenmesi gerektiği-
Aynı sıra cetveline karşı açılmış olan itiraz davası ile sıra cetveline ilişkin şikayet dosyasının birleştirilmesi gerektiği- Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde öncelikle sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde, davalı alacağının varlığına ve miktarına yönelik itirazın incelenmesi gerektiği- Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, farklı alacaklılara husumet yöneltilerek itirazda bulunulmuş olsa da, tüm itirazların birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılması gerektiği- Önceki dava dosyasından verilen muvazaa nedenine dayalı (esasa dair) sıra cetveline itiraza ilişkin karar kesinleşmiş olsa da, öncelikle şikayet dosyası kapsamındaki sıraya itiraz yönünden inceleme yapılmamış olması nedeniyle bu sıra cetveli açısından kararın sonuca etkili olmayacağı- Birleşen dosyada şikayetçinin haczinin 2 yıllık yasal sürede satış istenmeyip avans da yatırılmamış olması sebebiyle, satış tarihi itibariyle düşmüş olduğu (6352 sayılı K. ile yapılan değişiklikten önceki m. İİK 106/1 ve 110)- Birleşen dosyada şikayetçinin haczi ayakta olmadığından, muvazaa nedenine dayalı itiraz davasında şikayetçi lehine kurulmuş olan hükmün, şikayet dosyası ve şikayete konu sıra cetveli bakımdan kazanılmış hak teşkil etmeyeceği-
Sıra cetvelinin şikayetçi alacaklıya 11.03.2020 de tebliğ edildiği ve 2 gün sonra şikayet davası açma süresinin bu alacaklı için durduğu, 2480 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı'nda ifade edilen 15.06.2020 tarihinde yeniden başlayan sürenin bitmesine 15 günden az kaldığından sürenin son gününün 30.06.2020 tarihi olacağı, bu itibarla şikayetçi alacaklının davasının süresinde olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek çözülmesi gerekirken aksi düşünce ve yanılgılı gerekçelerle şikayetin usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı bankanın alacağının .......... tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davacı bankanın alacağının davalının ................. tarihli ipotek tesisinden önce doğduğu göz önünde bulundurularak, ispat yükü kendisinde olan davalı alacaklının ipoteğe konu alacağının varlığını ve miktarını birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlayamadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet olunan ... Özel Eğitim A.Ş. sıra cetvelinin 1.sırasında bulunarak paylaşıma konu bedelin tamamını aldığı ve davaya müdahale talebinde bulunan ... ise şikayet olunanın dosyasındaki alacağa haciz koydurduğundan sıra cetvelinin iptal edilmemesi hususunda hukuki yararı bulunduğunu öne sürdüğü ve bu gerekçeyle davaya müdahale talebinde bulunduğu- İcra Mahkemelerinde asli ya da feri müdahillik mümkün olmayıp dosya alacaklısı ...’nun kanun yollarına başvuru hakkı bulunmasından söz edilemeyeceğinden mahkemece aksi düşünce ve bu alacaklının halef olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin doğru görülmediği-
Şikayete konu takip dosyasında ise, icra müdürlüğünce yanılgılı değerlendirme yapılarak satış bedelinin sıra cetveli yapılmaksızın ödenmesine karar verildiğinin görüldüğü, buna göre, satış yapılmış ve kesinleşmiş ise de şikayet dilekçesinde ileri sürülen diğer iddialar sıra cetveli yapılmasından sonra itiraz halinde incelenebilecek hususlar olduğundan İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davasında, şikayetçinin taraf olmadığı alacaklı ile borçlu arasında düzenlenen rehin gibi resmi belgeler bulunması halinde dahi şikayet edilen alacaklının alacağını başka delillerle ispatlaması gerektiği- Rehin tarihi itibariyle rehin veren banka borçlusu  A.Ş'nin lehine rehin verilen davalıya bir borcu bulunmadığı- Sıra cetvelinin düzenlendiği tarih itibariyle kayıtlarda bulunan rehin bedeline göre oldukça az miktarda olan alacağın sonuca etkisi bulunmadığı- Kendi borcunu ödemede temerrüde düşen borçlunun, taşınmazını üçüncü kişi lehine rehin vermesinin muvazaa yapıldığına karine olduğu- " İtiraza konu alacağın noterlik tarafından yapılmış rehin sözleşmesine dayalı olduğu, rehin sözleşmesinin resmi belge vasfında bulunduğu gibi sözleşmeye konu alacak ve ilişkinin de ispat külfeti kendisinde olan davalının ticari defter ve kayıtlarıyla doğrulandığı, davalı alacağının muvazaalı olmadığının" kabul edilemeyeceği- Mahkemece; davacının davasının kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
"492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 36. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının Anayasa'nın 13 ve 35. maddelerine aykırı bulunup Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olduğundan, mahkemelere, hakimlere, C. savcılarına ve icra ve iflas dairelerine herhangi bir sebeple teslim edilen özel hukuk kişilerine ait paraların nemalarının (faiz, ikramiye vesair menfaatlerinin) Devlet'e ait olamayacağı, bu paraların hak sahibi olan alacaklılara neması ile birlikte ödenmesi gerekeceğine" ilişkin Anayasa Mahkemesi Kararı-
......... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ilamıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe devam edilmesi için İİK'nın 121. maddesi gereğince şikayetçi ........... vekiline yetki verildiği, şikayetçinin 11.02.2020 tarihinde satış talebinde bulunulduğu 28.08.2020 tarihinde taşınmazın borçlu tarafından ................. Ltd. Şti.'ne devredildiği, dosyadan 15.09.2020 tarihinde ................... Ltd. Şti.'ye ipotek borcunu ödemesi için muhtıra gönderildiği, 20.10.2020 tarihinde ipotek bedelinin .............. Ltd. Şti. tarafından dosyaya yatırıldığı, ............ İcra Müdürlüğü'nün .............. Esas sayılı dosyasından ipotek alacağı üzerine konulan haczin düştüğü, ...... İcra Müdürlüğü dosyasına gönderilen ipotek alacağına haciz konulduğuna ilişkin yazının ise ipotek bedelinin dosyaya ödenmesinden ve bu tutarın ipotek alacaklısına ödenmesinden sonraki tarihte olduğu, davacı vekilinin, ipotek alacağı üzerinde haciz bulunduğu, müvekkiline İİK'nın 121. maddesi uyarınca yetki verilmesi sebebiyle öncelikli alacaklı konumuna geldikleri, ödenen paranın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyası alacaklılarına ödenmesinin yerinde olmadığı yönündeki iddialarının, icra müdürlüğünce yapılacak sıra cetveline itiraz edilmesi halinde tartışılacak hususlar olup, itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerektiği, sıra cetveli yapılmadan önce icra müdürlüğünün karar verme yetkisi olmadığı-
Şikayetçi 3. kişi sıra cetveli alacaklısının, taraf olmadığı icra takibinin iptalini isteme hakkı bulunmadığı, iddialarını ancak sıra cetveline itiraz olarak ileri sürmesi halinde sıra cetveline itiraz davasında değerlendirme konusu yapılabileceği, icra mahkemesince şikayetin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu-