Sıra cetvelinde şikayet- Şikayetçinin bedeli paylaşıma konu menkul mallar üzerinde herhangi bir haczinin bulunmadığı-
6183 sayılı Yasa kapsamında konulan hacizlerde İİK 106 ve 110 hükümleri uygulanamayacağından, haczin düşmeyeceği- Şikayetçi alacaklının alacağın, şikayet olunan vergi dairesinin alacağına göre imtiyazlı olmadığından, sıra cetvelinin iptali ve satış bedelinin garameten taksim edilmesinin ilişkin taleplerin reddi gerektiği-
İcra müdürünün kendiliğinden "önceki sıra cetvelinin hatalı olduğu" gerekçesiyle yeni bir sıra cetveli düzenlenemeyeceği- İlk yapılan sıra cetvelinde kendisine yer verilmeyen ve kendisine sıra cetveli tebliğ edilmeyen alacaklının bu sıra cetveline karşı dava açması gerektiği-
İcra ve İflas Kanunu'nun 142. madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip alacaklılarına tanınmış olup, borçlunun alacaklı sıfatı bulunmadığından ve kendisine pay ayrılmadığından itirazda hukuki yararı bulunmayıp, dava konusu somut olayda da davacılar ....... ve ................ borçlu oldukları için sıra cetveline itiraz haklarının bulunmadığı, bu durumda mahkemece, borçlunun sıra cetveline itiraz davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava açmak suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği, 20.09.2022 tarihli sıra cetvelinde satış bedelinin alacaklılara ödenmesine karar verildiği, davacının 3. sırada yer aldığı, sıra cetvelinin şikayetçiye 27.09.2022 tarihinde tebliğ edildiği, vaki şikayetin ise yedi günlük süre geçtikten sonra 02.11.2022 tarihinde yapıldığı, şikayetin İcra İflas Kanunu'nun 142. maddesinde belirtilen yedi günlük sürede yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Takip borçlusunun konkordato talebinin reddine ve iflasına karar verildiği, iflasın mahkemenin kaldırılan önceki gerekçeli kararında olduğu üzere 27/09/2021 günü saat 10:38 itibariyle açılmasına karar verildiği ve iflas kararının 18/03/2023 tarihinde kesinleştiği, İİK'nın 193/1 maddesi gereğince şikayete konu sıra cetvelinin düzenlendiği tarih olan 18/08/2022 tarihi itibariyle borçlu şirketin iflasına karar verilmiş olduğu, şirket aleyhine yapılan takiplerin durduğu, iflas kararı kesinleştiği anda takipleri düştüğünden, duran takipte icra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenmesinin mümkün olmadığı-
Sıra cetvelinin şikayet eden davacı kurumun UETS hesabına 19/12/2022 tarihinde e-tebligat olarak tebliğ edildiği, davanın 09/02/2023 tarihinde yedi günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, süresiz şikayet hakkının bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Mahkemece şikayetin reddine dair verilen kararın, esasa ilişkin nedenle bozulduğu ve önceki hükümde direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılan temyiz incelemesi sonucunda uyuşmazlığa konu hususta kararı veren icra hukuk mahkemesinin değil asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek dava şartları yönünden kararın bozulduğu, bu bozma kararı ile Özel Dairenin bozma kararının ortadan kalktığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararının, gereğinin yerine getirilmesi gereken asıl bozma kararı haline geldiği, bu durumda son bozma kararına uygun olarak Mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken bozma kapsamına aykırı biçimde uyuşmazlığın yeniden esasına girilerek, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Şikayetçi tarafından borçlunun ortağı olduğu ............ Ltd. Şti. hakkında takip yapılmamış olması nedeniyle borçlunun 6183 sayılı Yasa'nın 35/1 maddesi uyarınca doğrudan şirket borcundan sorumlu olmadığı ve borçlunun şahsi kamu borcu ile sınırlı olarak düzenlenen sıra cetvelinin usulüne uygun olduğu-
Şikayetçi kuruma şikayete konu sıra cetvelinin 10.03.2023 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki şikayetin ise yedi günlük yasal süresinden sonra 20.03.2023 tarihinde açıldığı, şikayetçi kuruma sıra cetvelinin tebliğinden sonra kurum içindeki ilgili hukuk birimine sıra cetveline ilişkin bu derece kararının gönderilme tarihinin kuruma sıra cetvelinin tebliğ tarihini değiştirecek bir husus olmadığı, kurum içindeki işleyişin şikayetçiye, kanunla tanınmış olan süreden başka yeni bir süre ve hak bahşetmeyeceği-